Muğla Üniversitesi Eğitim-Sen temsilciliği, 12 Eylül kafasıyla yönetilen üniversite yönetiminin son dönemde yaptığı hukuksuz ve baskıcı uygulamaları kamuoyuna açıkladı. Muğla Üniversitesi Eğitim-Sen temsilciliği’nin keyfi asistanlık kararları, doçentlik sınavları ve öğrenciler üzerinde düşünsel baskılarayönelik yapmış olduğu açıklama şöyle: Basına ve Kamuoyuna Muğla Üniversitesi’nde son aylarda yoğunlaşan, her türlü eleştiriye tahammülsüzlük ve kulluk etmeyeni cezalandırma davranışı özlük […]
Muğla Üniversitesi Eğitim-Sen temsilciliği, 12 Eylül kafasıyla yönetilen üniversite yönetiminin son dönemde yaptığı hukuksuz ve baskıcı uygulamaları kamuoyuna açıkladı.
Muğla Üniversitesi Eğitim-Sen temsilciliği’nin keyfi asistanlık kararları, doçentlik sınavları ve öğrenciler üzerinde düşünsel baskılarayönelik yapmış olduğu açıklama şöyle:
Basına ve Kamuoyuna
Muğla Üniversitesi’nde son aylarda yoğunlaşan, her türlü eleştiriye tahammülsüzlük ve kulluk etmeyeni cezalandırma davranışı özlük haklarını ciddi bir biçimde tehdit eder boyutlara geldi. Son olarak, Sosyoloji Bölümünde 50d maddesine bağlı olarak araştırma görevlisi olan bir yüksek lisans öğrencisinin görev süresi uzatılmayarak görevine son verilmiştir. Lisans derecesini ODTÜ’den yüksek bir not ortalaması ile almış, son derecede başarılı bir öğrenci olmasına, tez suresinin henüz dolmamasına, akademik danışmanının ve bölüm kurulunun olumlu görüsüne rağmen ; bütün bu kriterleri yok sayarak sadece Sosyoloji bölüm başkanı Doç.Dr. Muammer Tuna’nın olumsuz görüşünü dikkate alan Sosyal Bilimler Enstitüsü öğrencinin görev süresini uzatmamıştır. Rektörlük de Enstitünün kararını onaylayarak öğrencinin araştırma görevliliği sona erdirilmiştir. Bu süreçte Sosyoloji bolumu öğretim üyelerinin rektörle yaptıkları görüşme de sonuç vermemiştir. Bu araştırma görevlisinin tek sucu sözlü olarak izin almış olarak, mezuniyet töreninin bitmesinden 20 dakika önce tören alanından ayrılmış olmasıdır. Bölüm başkanı sadece bu gerekçeye dayanarak asistan hakkında soruşturma açtırmış ve “mesaiye gereken özeni göstermediği” suçlamasıyla uyarı cezası almasına neden olmuştur. Bu cezayı kullanarak da görev suresinin uzatılmaması yönünde görüş bildirmiştir. Üstelik ilgili araştırma görevlisi Erasmus öğrenci değişim programıyla yurt dışında bulunduğu sırada görev suresi yenilenmeyerek, resmi yurt dişi görevlendirmesine rağmen yurt dışında iken maaşı kesilmiş ve mağdur edilmiştir. Bütün bunların arkasındaki gerçek neden ise asistanın mesaiye gereken özeni göstermemesi değil, bolümdeki bir öğretim üyesinin (Yrd.Doc. Koşar Hız) kendisinden istediği kişisel bir İngilizce çeviri isini yapmamış olmasıdır.
Bu öğretim üyesi bölüm kurulunda, bütün öğretim üyelerinin önünde açıkça bu asistanın görev suresinin uzatılmaması için uğraşacağını ifade etmiştir. Araştırma görevlisi yürütmeyi durdurmak üzere idare mahkemesine başvurmuş ve sendikamız kendisine avukat desteği sağlamaktadır. Sendikamız bu konuyu sadece Muğla Üniversitesi temsilciliğine değil tüm Türkiye kamuoyuna duyuracak ve bu ülkenin bilime, liyakate, özlük haklarına inanan tüm bilim insanlarından, aydınlardan ve sendikalardan destek isteyecektir. Ayrıca Muğla Üniversitesi’nde yardımcı doçentlerin görev surelerinin uzatılmasında uygulanan cifte standartlar da ulusal kamuoyunda tek tek deşifre edilecektir. Örneğin Muğla Üniversitesi’nin kendi matbaası dışında, ulusal dergi ve yayınevlerinin basmış olduğu tek bir bilimsel çalışması olmayan ve UDS sınavından 40 bile alamayan bazı yardımcı doçentlerin görev süreleri uzatılırken, üniversitenin istediği puanın iki katını sağlamalarına rağmen bazı yardımcı doçentlerin (örn. Dilek Hattatoğlu) görev sürelerinin nasıl uzatılmadığı tek tek deşifre edilecektir. Yardımcı doçentlik atama jürilerinin oluşturulmasında kayırmacılık ilişkileri kanıtları ile Türkiye bilim kamuoyuna sunulacaktır.
Deniz Gezmiş’i övme suçunun cezası okuldan atılmak:
Öte yandan, Muğla Üniversitesinde öğrenciler üzerindeki baskılar da giderek artmakta. Aradan 26 yıl geçmesine rağmen bizim üniversitemiz sanki dün 12 Eylül olmuş gibi davranmaya devam ediyor. Valilikten izin alınarak, Muğla Konakaltı Kültür Merkezinde yapılan bir şenlikte konuşan ve tertip komitesinde yer alan öğrencilerden bir kısmı Deniz Gezmiş’i övdü diye okuldan atıldılar, bir kısmı da 1 dönem uzaklaştırma cezası aldılar. Disiplin soruşması sonucu verilen kararın gerekçesi, Muğla Üniversitesi Disiplin yönetmeliğindeki 10/e maddesi, yani “kanun dışı kuruluşlara üye olmak veya bu kuruluşları destekleyici eylemlerde bulunmak”.. 35 yıl önceki bir kanun dışı kuruluş söz konusu burada. Üstelik bu övme fiili üniversitede de işlenmemiş, Muğla’da, izinli yapılan bir Gençlik Şenliğinde işlenmiş.
Üniversitemizin Disiplin Yönetmeliği 12 Eylül’ün Üniversitelere bıraktığı kötü bir miras. Böyle faşizan yönetmeliklerin arkasına sığınıp genç insanları harcayan kafalarla dolu üniversitelerimiz oldukça Türkiye’ye yönelik eleştirilere karşı kendimizi savunmamız zorlaşıyor.
Eğitim-Sen Muğla Üniversitesi Temsilciliği