Migros’un satışı için geçen yıl Wal-Mart ile yapılan görüşmelerde, “biraz daha büyüyün öyle alalım” dendiği basına yansımış, Migros bu süre içinde Tansaş’ı da bünyesine katmıştı. 90 milyar dolarlık servet ile dünyanın en zengin ailelerinden birinin sahip olduğu Wal-Mart’ın yıllık cirosu 300 milyar dolara yakın. Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasılası’na yakın bir ciro elde eden Wal-Mart’ın […]
Migros’un satışı için geçen yıl Wal-Mart ile yapılan görüşmelerde, “biraz daha büyüyün öyle alalım” dendiği basına yansımış, Migros bu süre içinde Tansaş’ı da bünyesine katmıştı.
90 milyar dolarlık servet ile dünyanın en zengin ailelerinden birinin sahip olduğu Wal-Mart’ın yıllık cirosu 300 milyar dolara yakın. Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasılası’na yakın bir ciro elde eden Wal-Mart’ın temel sloganı “Minimum zamanda maksimum kar”. Bu amaca ulaşmak için yoğun bir emek sömürüsü mekanizması kuran Wal-Mart’ın işçi düşmanı yöntemleri “Wal-Martizm” adıyla insan kaynakları literatürüne de girmiş durumda ve okullarda ders olarak okutuluyor.
Wal-Mart çok düşük ücretleri, ağır çalışma koşullarını ve esnek çalışma saatlerini işçilere kabul ettirebilmek için işyerlerinde sendikaya göz açtırmıyor. Wal-Mart mağazalarında sendika açık açık “iç düşman” olarak tanımlanıyor. ABD dışında, Arjantin, Brezilya, Kanada, Çin, Almanya, Güney Kore, Meksika, İngiltere ve Meksika’da da mağazaları bulunan Wal-Mart’ın sadece Kanada’daki mağazalarına sendika girebildi ve firma bu ülkedeki tüm mağazalarını kapattı. Kapatırken “Kanada’daki çalışma yasalarının demokratik olmadığını” gerekçe gösterdi.
Wal-Mart birçok ülkenin GSMH’sinden bile yüksek cirosuyla girdiği ülkelerin siyasetinde de belirleyici rol oynuyor. Bu yüzden Wal-Mart’ın Migros’u alması durumunda Türkiye’deki işçi düşmanlığının “Koç başı” olacağı düşünülüyor.