TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Ahmet Göksoy, 29 Eylül 2006 tarihinde Halkevleri Derneği Örgütlenme Sekreterine açık mektup yolladı. Ahmet Göksoy şunları yazdı: Sayın Samut Karabulut Halkevleri ve Sendika Org. İnternet sitelerinde yer alan ”Gevşek muhalefetin sıkı disiplini üzerine” başlıklı yazınız üzerine size bu satırları yazma ihtiyacı hissettim. Çünkü yazınızda haksız eleştirilerle karşı […]
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Ahmet Göksoy, 29 Eylül 2006 tarihinde Halkevleri Derneği Örgütlenme Sekreterine açık mektup yolladı.
Ahmet Göksoy şunları yazdı:
Sayın Samut Karabulut
Halkevleri ve Sendika Org. İnternet sitelerinde yer alan ”Gevşek muhalefetin sıkı disiplini üzerine” başlıklı yazınız üzerine size bu satırları yazma ihtiyacı hissettim. Çünkü yazınızda haksız eleştirilerle karşı karşıya bırakılan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin bir üyesiyim. Yazınızda, TMMOB ve Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı hakkında asılsız ve gerçek olmayan iddialar ve ithamlar yer almaktadır. TMMOB’nin her üyesi örgütünü ve yetkili kurullarda büyük bir özveriyle görev yapan arkadaşlarını savunacaktır. Bu, örgüt olmanın, kader birliği yapmanın olmazsa olmazıdır. Siz de çok iyi bilirsiniz ki, her kim haksızlığa ve adaletsizliğe maruz kalırsa, demokratlar onun yanında olmak zorundadır. Bugün Mehmet Soğancı’nın yanında olmak, örgüt disiplininin ve demokrat olmanın bir gereğidir.
Yazınızda yer alan politik değerlendirmelere girmek niyetinde değilim. Bunlar bir başka tartışmanın konusu olabilir. Ancak hemen söylemeliyim ki, ne TMMOB’yi tanıyorsunuz ne de Mehmet Soğancı’yı. Bu yazınızın her satırından o kadar açık bir şekilde anlaşılıyor ki, her şey bir tarafa tanımadığınız bir örgüt ve insanla ilgili böylesine yakışıksız ifadeler kullanmaya hakkınız olmadığını düşünüyorum.
Sayın Karabulut,
TMMOB’yi tanımıyorsunuz. TMMOB 200 bini aşkın mühendis, mimar ve şehir plancısının üyesi olduğu bir meslek örgütüdür. Bunun yanında 50 yıllık tarihi boyunca her dönem ve her şart altında demokrasi ve özgürlük mücadelesinin ana bileşenleri arasında yer almış, muhalif karakterini süreç içinde korumasını bilmiş, bu uğurda cefa çekmiş, badireler atlatmış, nice üyesini kaybetmiştir. TMMOB kadroları, örgütümüzün ayırt edici özellikleriyle örtüşen ideolojik-politik donanıma sahip olmuştur.
Demokrasi mücadelesinde ön safta olmayı ilke edinen, bunu varlık nedeni sayan TMMOB, kendi iç işleyişinde demokrasinin gereğini yerine getirmeyi, demokratik, eşitlikçi ve hakkaniyetli bir yaklaşım sergilemeyi asli amaç edinmiştir. İç hayatını buna göre düzenlemekten şimdiye kadar taviz vermemiştir; bundan sonra da vermeye niyeti yoktur. Çünkü inandırıcı olmanın yolu buradan geçmektedir. TMMOB kadroları bunun bilincindedir. Sizin bilmediğiniz ya da bildiğiniz halde farklı politik beklentileriniz nedeniyle görmezden geldiğiniz nokta burasıdır. TMMOB örgütlülüğü demokratik mekanizmalar dışında hiçbir işleyişin hayat bulmasına izin vermez.
Bir süreçle ilgili değerlendirme, meşruluk çerçevesinde yapılırsa anlamlı sonuçlara ulaşmak mümkündür. TMMOB yetkili kurullarının meşruluğunu, eğer elinizde demokrasiye ve hakkaniyete duyarlı bir turnusol kâğıdı varsa test edebilirsiniz. Ama sanıyorum ki siz elinizde turnusol kâğıdı değil, istediğiniz gibi oynatabileceğiniz, farklı politik hedeflerinize ulaşmak için kullandığınız bir kalem taşıyorsunuz. Ama bilin ki kaleminiz yanlış yazıyor, ak kâğıdın üstüne.
Sayın Karabulut,
‘Biz ki acılar döneminden ellerimiz kirlenmeden çıktık’ dizesini duymuş olabilirsiniz. TMMOB gibi muhalif karakterini koruyarak bugünlere gelen bir örgütün kadroları olan bizler için bu dizenin anlamı son derece açıktır. TMMOB ellerini kirletmeyen mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütüdür; bizim alnımız ak, ellerimiz temizdir. Bu vurgunun sizin tarafınızdan anlaşılacağından emin değilim. Bunu satır aralarına serpiştirdiğiniz nezaketsiz cümlelerden çıkartıyorum. Elbette TMMOB’ye dönük eleştirileriniz olabilir; bu en doğal hakkınızdır. Ama bir kurumu eleştirirken, bilgisiz olmaya hakkınız olmadığı gibi, o kurumun başkanına dönük sevgiden yoksun, bütünüyle farklı niyetlerle kurgulandığı açık bir yaklaşım sergilemeye de hakkınız olmadığını bilmeniz gerekmektedir. Bilmeniz gereken bir başka nokta ise, Mehmet Soğancı’ya karşı yapılan saldırıyı ben nasıl üstüme alıp size bu satırları yazıyorsam, TMMOB üyelerinin aynı hassasiyet içinde olacağıdır.
Sayın Karabulut,
TMMOB’yi tanımamakla kalmıyor Mehmet Soğancı’yı da tanımadığınızı anlıyorum. Mehmet Soğancı bulunduğu yeri hak etmiştir. Bunun aksini iddia etmek, 12 Eylül sonrası TMMOB ve bağlı odalarda yaşananları bilmemek demektir ki, sizin TMMOB ve Mehmet Soğancı ile ilgili yazdıklarınızdan kolaylıkla anlaşılmaktadır. Devrimci, ilerici, demokrat ve yurtsever TMMOB kadrolarının İnşaat Mühendisleri, Makine Mühendisleri, Elektrik Mühendisleri ve diğer Oda’larda hangi süreçlerden geçtiklerini bilmeden değerlendirmede bulunmak, en anlaşılabilir haliyle, abesle iştigal etmektir. TMMOB sürecini izlemiş olsaydınız, Mehmet Soğancı’nın neden ve hangi süreçler sonunda bulunduğu yerde olduğunu anlardınız. Tıpkı Teoman Öztürk, Bülent Tanık, Yavuz Önen, Kaya Güvenç gibi… TMMOB’de hiçbir başkan ‘Truva atı’ olmamıştır, bunu unutmayın. ‘Truva atı’ aranıyorsa, bakılacak yer yazınızın satır aralarıdır.
TMMOB’nin ideolojik-politik çizgisini açığa vuran konularda da bilgisizlik örneği sergilenmişsiniz. Anlaşılıyor ki, ne örgütümüze ait metinleri, basın açıklamalarını okumuşsunuz ne de eylemlilikleriyle ilgili bilgi sahibisiniz. Aksi olsaydı, ‘Odaların siyaset yapmayı bırakarak mesleki rollerine geri dönmeleri’ tartışmasında kimin neyi savunduğunu bilirdiniz.
Sözlerimi bitiriyorum. TMMOB’ye, kadrolarına dönük yapıcı, dostane eleştirilere açık olmak gerekir. Bu herkesten daha çok bizlerin kendimize dert ettiği bir konu. Eleştirilere, önerilere ihtiyaç duymamak ne mümkün. Ama üzülerek söyleyeyim ki sizin satırlarınız bu sınırın dışında kalıyor. Yapıcı, destekleyici, ilerletici değil, aksine kırmaya, dağıtmaya, güçsüzleştirmeye dönük. Biz TMMOB üyeleri, elbette örgütümüzü ve yetkili kurullardaki arkadaşlarımızı savunacağız. Yalnız TMMOB’yi ve kadrolarını değil, ülkemizde demokrasi ve özgürlükler mücadelesi içinde gördüğümüz her kurumu ve kadrolarını da savunacağız. Bunun içinde siz de varsınız Sayın Karabulut, örgütlenme sekreterliğini sürdürdüğünüz Halkevleri de…
Saygılarımla.
Ahmet Göksoy
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi