Halkevleri Merkez Yönetim Kurulu’ndan Zorunlu Bir Açıklama…

TMMOB Yönetim Kurulu’na,

Kurulunuz, “Halkevleri Yönetim Kurulu ile ilişkilerin geçmişte olduğu gibi sürdürülemeyeceği” kararını almış ve bu karar kamuoyuna, “TMMOB, Halkevi Derneği Yöneticileri ile ilişkisini durdurdu” biçiminde ilan edilmiştir.

5 Eylül tezkere mitinginde, polisin binlerce insanın bulunduğu miting alanında üç kamyon dolusu ses aracına el koymasına Tertip Komitesi tarafından izin verilmesi ve sonrasında yaşanan gelişmeler, Halkevleri tarafından “sıradan” bir olay olarak karşılan(a)mamıştır. Bu olay demokratik toplumsal muhalefette birkaç yıldır yoğun olarak görünen gerileme, zayıflık ve sapmaların somut ifadelerinden biri olmuştur.

Örgütümüz, 5 Eylül mitinginde yaşananlar hakkındaki değerlendirmesini 6 Eylül tarihinde yaptığı bir açıklamayla kamuoyuna duyurmuştur. Açıklamamıza ve özellikle TMMOB Başkanı ile konuyu görüşme istemimize karşın, diyalog çağrılarımız karşılık bulmamış, aksine, olaydan sorumlu olan kimi kurum yöneticilerinin çeşitli kulis faaliyetleriyle kendi örgütlerini ve diğer toplumsal muhalefet örgütlerini “Halkevlerine karşı tavır almaya, düşmanlık beslemeye” teşvik ettikleri gözlenmiştir.

Bunun üzerine örgütümüz, ilgili tartışmanın kamuoyu önünde yapılmasını sağlamak üzere girişimde bulunulması kararını almıştır. Bu kararımıza bağlı olarak Örgütlenme Sekreterimiz, demokratik toplumsal muhalefette görülen parçalanma ve zayıflıkları çeşitli açılardan tartışan bir yazıyı yayınlayarak eleştirilerimizi dile getirmiştir.

TMMOB Yönetim Kurulu, bu yazıyla yapılmak istenen tartışmayı görmezden gelmiş ve yazıyı “gerçek dışı, mesnetsiz ve hakaretlerle dolu … çirkin ve provakatif” bir yazı olarak nitelendirerek Halkevleri Yönetim Kurulu ile ilişkileri durdurma kararı almıştır.

Demokratik toplumsal muhalefet örgütlerinin birbirlerine karşı böylesi kararlar aldıkları daha önce görülmemiştir. TMMOB gibi 1970’li yıllardan bu yana ilerici toplumsal harekette önemli bir yer tutan köklü bir meslek örgütünün; Halkevleri gibi, onlarca yıldır darbelere ve saldırılara karşı ayakta duran bir halk örgütüyle ilişkisini, “toplumsal muhalefet eylemi içindeki tutuma dair bir tartışma” nedeni ile kesmeye kalkışması akla, mantığa ve toplumsal muhalefetin demokratik güçleri arasındaki ilişkilerin doğasına aykırıdır. Yapılmak istenen bir tartışmayı “hakaret, provokasyon” vb. nitelemelerle bir “saldırı” gibi göstermek, toplumumuzda fikirlere karşı hoşgörüsüzlüğün hangi noktaya kadar ulaşmış olduğunu ortaya koyması açısından da uyarıcıdır.

Kaldı ki, kişisel ya da yönetsel yetersizliklere yönelik eleştirilerin “Yönetim Kurulu” kararları ile yanıtlanması, erk kullanan yöneticilerin eksikliklerinin kurumsal yapıya mal edilmesi demokratik toplumsal muhalefetin geleneğinde yoktur. Diğer ilerici emek örgütlerinde olduğu gibi TMMOB’da da, eleştiri-özeleştiri mekanizmasının işletilmesi ve tartışmanın mücadele süreçlerine taşınması esastır. Bu ve benzeri tartışmalar içeriği itibariyle ve ilerletici yönü esas alınarak örgütün yaşayan mücadele dinamiği ile değerlendirilebilir.

TMMOB yönetiminin, gerici ve faşist “sendikalar” ve meslek örgütü birimlerinin ilerici toplumsal muhalefet örgütlerine ve güçlerine karşı giriştikleri yazılı ve sözel çok sayıdaki fiili saldırısına karşın, bu güçlerle Emek Platformu’nda aynı masada oturmayı, aynı örgütsel çatı altında bir arada bulunmayı içine sindirebilirken; Halkevleri’ne karşı, yapmak istediği bir tartışma nedeniyle böyle bir tutum alabilmesini anlamak mümkün değildir.

Bu kararla, demokratik toplumsal muhalefet örgütleri arasındaki ilişkilerin geleceğine de ciddi bir darbe vurulmuştur.

TMMOB ve Halkevleri arasındaki ilişkiler, Yönetim Kurulu kararları ile değil, emperyalizme ve faşizme karşı mücadele içinde kurulmuştur ve Yönetim Kurulu kararları ile de kesilemeyecektir.

Halkevleri Merkez Yürütme Kurulu