Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), bugün İstanbul Galatasaray Meydanı’nda yaptığı açıklamayla, ‘Özgürlük İstiyoruz’ kampanyasının startını verdi. ESP’liler, demokratik kurumlara dönük tutuklama terörünün son bulmasını ve tutuklananların serbest bırakılmasını istedi. Devrimci avı dev arama listesi ile protesto edildi ‘Özgürlük İstiyoruz’ pankartının açıldığı açıklamada, ESP, SGDF ve Tekstil-Sen bayrakları açıldı. ESP’liler, TMŞ polislerince hazırlanan ve sürek avında kullanılan […]
Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), bugün İstanbul Galatasaray Meydanı’nda yaptığı açıklamayla, ‘Özgürlük İstiyoruz’ kampanyasının startını verdi. ESP’liler, demokratik kurumlara dönük tutuklama terörünün son bulmasını ve tutuklananların serbest bırakılmasını istedi.
Devrimci avı dev arama listesi ile protesto edildi
‘Özgürlük İstiyoruz’ pankartının açıldığı açıklamada, ESP, SGDF ve Tekstil-Sen bayrakları açıldı. ESP’liler, TMŞ polislerince hazırlanan ve sürek avında kullanılan 91 kişinin yer aldığı dev bir liste açtı. Basın açıklaması boyunca açık tutulan listede bulunan kişilerin gözaltı ve tutuklama tehdidiyle karşı karşıya bulunduğunu ifade edilerek, bu durumun bir insan hakları ihlali olduğu belirtildi.
“Devlet terörüne karşı direnmek haktır”, “Ezilenlerin sosyalist alternatifi engellenemez’ dövizlerinin açıldığı eylemde açıklamayı ESP sözcüsü Ersin Sedefoğlu okudu. Sedefoğlu, “İşbirlikçi tekelci burjuvazinin askeri, polisi ezilenlere uyguladığı her türlü baskı ve şiddet politikası, halklara ve devrimcilere uygulanan katliamlar, Kürt halkının üzerine yağdırılan bombalar, Kürt çocuklarına sıkılan kurşunlar, gözaltında kayıplar, işkenceler, hapishanelere dönük katliamlar terör olmuyor, ezilenlerin ve öncülerinin haklı ve meşru mücadelesi terör olarak görülüyor” dedi.
Terörle mücadele adı altında muhalif kurumların demokratik eylem ve yürüyüşlerinin yasaklandığını belirten Sedefoğlu, “Kurumlar basılıyor, çalışanları gözaltına alınıyor, polis komploları ile tutuklanıyor, gözaltına alamadıklarının hakkında da listeler hazırlayarak arama kararları çıkartılıyor” diye konuştu.
Sedefoğlu: Tutuklama fermanı devletin ise sokaklar bizimdir
8 Eylül operasyonun ardından, TMŞ polislerinin yüze yakın kişiyi yasadışı örgüt mensubu olarak gösterdiğine dikkat çeken Sedefoğlu, polisin, savcılık kararı ile arama kararı çıkarttığını ve bu kara listenin MLKP’ye yönelik operasyonlarda bir hücre evinde bulunduğunu iddia ettiğini söyledi. 21 Eylül tarihinde eş zamanlı olarak yapılan kurum baskınlarında ise ‘listede adın var’ gerekçesi ile 125’e yakın insanın gözaltına alındığına ve 45 kişinin tutuklandığına dikkat çeken Sedefoğlu, “Listede adı olup da alınmayanların hakkındaki yurtdışı yasağının kaldırıldığını kaydederek, ancak arama kararları kaldırılmamıştır” şeklinde konuştu.
“Hukuksuzluğun adaletsizliğin olduğu bir ülkede özgürlükten, demokrasiden bahsedilemez” vurgusunda bulunan Sedefoğlu, polis terörüne, faşist yasalara, tecride, Kürt halkına uygulanan zulme, kontrgerilla ve çete faaliyetlerine, emperyalizmle işbirliği politikalarına, açlığa, yoksulluğa karşı ‘Özgürlük İstiyoruz’ adı altında bir kampanya başlattıklarını duyurdu. Sedefoğlu’nun sön sözleri, “Bu tutuklama fermanı devletin ise sokaklar da bizimdir” şeklinde oldu.
Sonnur Sağlamer serbest bırakılsın
Sedefoğlu’nun ardından söz alan gazetemizin Yazıişleri Müdürü Ahmet Yaman, gazetemiz merkez büro çalışanı Sonnur Sağlamer’in, dün akşam büro çıkışında TMŞ polisleri tarafından gözaltına alındığını belirterek, Sağlamer’in şu anda İstanbul Vatan Emniyet Müdürlüğünde tutulduğunu kaydetti. Polisin gazeteci avının devam ettiğini ve gazetemiz üzerindeki baskıları sürdürdüğünü ifade eden Yaman, Sonnur Sağlamer’in derhal serbest bırakılmasını istedi.
Açıklamaya, Sine-Sen Başkanı Yusuf Çetin ve fotoğrafçı Mehmet Özer destek verdi. Özer yaptığı destek konuşmasında, 13 yıldır büyük bir davanın sözcüsü olan gazetemizin ağır darbeler altında her zaman yoluna devam ettiğini vurguladı. “Özgürlük kaldırım taşlarının altındadır” diyen Özer, özgürlükler mücadelesinin devam ettiğini kaydetti.
Açıklama, “Komplolar sökmedi, ESP susmayacak”, “Sonnur Sağlamer serbest bırakılsın”, “TMY iptal edilsin”, “Özgürlük istiyoruz” sloganları ile sona erdi.
Haber: Atılım