11 Eylül 2001 tarihinde 2 yolcu uçağının New York’daki dünya ticaret merkezine çapmasıyla yaşanan trajedi sonrasına, dünyanın bütün coğrafyaları ABD emperyalizmi için açık ve “meşru” hedef haline geldi.

Hitler’in Reichstag yangını senaryosunun yeniden sahneye konulmasından başka bir şey olmayan 11 Eylül sonrası gelişmeler emperyalizmin meşrulaştırmak için çaba harcamaya gerek görmediği “teröre karşı önleyici savaş”ı gündeme getirdi.

Dünyanın emperyalizmin dümen suyuna girmeyen ülkeleri ve Müslüman toplumları şer odakları olarak muhtemel işgal alanları olarak ilan edildi. Önce Afganistan ve ardından Irak hiçbir ciddi gerekçe göstermeye bile gerek duymadan işgal edildi.

ABD emperyalizmi, uzun zamandır gerileyen dünya kapitalizmini savaş ihraç ederek ayakta tutmaya karar vermiş durumdadır. Bu plandan bölgemizin payına düşen genişletilmiş Ortadoğu projesi ve Ortadoğu’nun siyasi haritasının yeniden oluşturulmasıdır. Bu plan bölgemizdeki bütün halkları tehdit etmektedir.

Öte yandan, ABD emperyalizmi bu planlarını başarıya ulaştırmak için Latin Amerika’da yükselen bağımsızlıkçı eğilimlerin bastırılması gerektiğini bilmektedir. Zira Küba, Venezuela ve Bolivya’nın başını çektiği emperyalizme karşı başkaldırı, bölgemizdeki emperyalizme karşı direnişe büyük bir güç katmaktadır. Küba’da geçtiğimiz günlerde yapılan zirve ile bağlantısızlar hareketinin yeniden gündeme gelmesi, Venezuela başkanı Chavez’in Iran ve Suriye gezileri sonrası oluşan bölgeler-arası işbirliği bunun kanıtlarıdır.

ABD emperyalizmi bunun oldukça farkındadır. Bu nedenle Venezuela’da iç savaş çıkarma, Morales’e karşı darbe yapma ve Küba’ya karşı açık işgal planları yapmaktadır. Bush hükümeti Küba’ya yönelik bir müdahale planı için gizli planları ve bir bütçeyi ABD kongresinde onaylatmıştır. ABD Hükümeti öte yandan, Miami’de üslenmiş Küba karşıtı çetelerin Küba’ya ve onun liderlerine yönelik terör girişimlerini açıkça desteklemektedir. CIA tarafından örgütlenen ve yönlendirilen bu çeteler, Küba Havayollarına ait bir yolcu uçağının düşürülmesi de dâhil olmak üzere, bugüne kadar yüzlerce Kübalı’nın ölümüne neden yüzlerce terör eylemine imza attılar. Küba Hükümeti her zaman ABD toprakları içindeki bu çetelerin yıkıcı faaliyetleri konusunda ABD hükümetine defalarca resmi raporlar sundu ve teröre karşı bir işbirliği anlaşması yapmak için resmi önerilerde bulundu. Ancak ABD hükümetinin bu işbirliği teklifine karşı yanıtı, işlediği cinayetler nedeniyle halen aranan Küba karşıtı teröristlerin elebaşlarını sınırları içinde açıkça korumak ve ABD’de yaşayan ve Küba hükümetine bu terör faaliyetleri hakkında bilgi veren 5 Kübalı’yı tutuklamak oldu.

Bu beş Kübalı yurtsever insan büyük bir hukuksuzluk skandalı ile bütün insan hakları acımasızca ihlal edilerek 1998 yılında tutuklandılar ve ömür boyu hapis gibi ağır cezalar aldılar. Yargılamalardaki hukuksuzluk skandalları BM İnsan Hakları Komisyonu başta olmak üzere birçok uluslararası örgütlerce defalarca teyit edildi ve derhal serbest bırakılmaları talep edildi. Serbest bırakılmaları için halen dünya çapında bir kampanya yürütülmektedir. Bu kampanyaya onlarca Nobel ödüllü yazar ve bilim adamı, binlerce entelektüel ve yüz binlerce dünya yurttaşı destek vermektedir.

Türkiye’den de Küba Dostluk Derneği 2003 yılında bu kampanyaya katılmış, bu güne kadar içerisinde aydınların, sanatçıların, akademisyenlerin ve hukukçuların olduğu on bin e yakın insandan destek imzası almış, konu ile ilgili kitap ve broşürler basmış ve bildiriler yayınlamıştır.

Bu gün de burada bir kez daha ABD emperyalizminin bu saldırgan tutumunun hepimize yönelik olduğunu bilincinde olduğumuzu duyuruyoruz. ABD emperyalizmi Ortadoğu’yu parçalayıp, Filistin, Irak ve Lübnan halklarına zulmedip, diğerlerini ya işgal etmek için sıraya dizerek ya da açık saldırı tehdidi ile dize getirerek saldırgan politikalarını sürdürmek için Latin Amerika’da yükselen direnişi kontrol altına alması gerektiğini bilmektedir. Biz de, bu nedenle Latin Amerika’da var olan ve yükselen bağımsızlıkçı ve yurtsever hareketler ile dayanışma içerisinde olmamız gerektiğini biliyoruz.

Buradan ABD halkına sesleniyoruz, hükümetinizin dünyayı kana boyayan politikalarına son verin. Ortadoğu ve Latin Amerika halkları üzerindeki saldırgan politikaların hemen ortadan kaldırılması için tarihi sorumluluğunuzu yerine getirin. Küba’yı işgal gibi sizin için de sandığınızdan tehlikeli planlardan hükümetinizi vazgeçirin!

Bizi dinleyecek olursanız, bizim sözümüz bellidir:
ABD’de tutuklu 5 Kübalı yurtsever derhal serbest bırakılsın!
Bizim sözümüz Denizlerin sözüdür:
Emperyalizm seni yeneceğiz!
Bizim sözümüz Che’nin sözüdür:
Zafere Kadar Daima!