15 Ekim 2006’da Yunanistan’da yerel seçimler yapılacak. Her seçim öncesinde olduğu gibi, burada da politik alanda bir canlanma kendini gösteriyor. Ülkenin politik yaşamı için olduğu kadar, azınlık sorunları açısından da önemli gelişmeler umut ediliyor. Yunanistan’daki seçimler, azınlık sorunları, anadilinde eğitim gibi konularda, Rodop İli Vali Yardımcısı Sayın Mehmet Devecioğlu(*)’na sorular yönelttik. 1- Yunanistan’da Türkçe konuşan […]
15 Ekim 2006’da Yunanistan’da yerel seçimler yapılacak. Her seçim öncesinde olduğu gibi, burada da politik alanda bir canlanma kendini gösteriyor. Ülkenin politik yaşamı için olduğu kadar, azınlık sorunları açısından da önemli gelişmeler umut ediliyor.
Yunanistan’daki seçimler, azınlık sorunları, anadilinde eğitim gibi konularda, Rodop İli Vali Yardımcısı Sayın Mehmet Devecioğlu(*)’na sorular yönelttik.
1- Yunanistan’da Türkçe konuşan topluluklar yalnızca Batı Trakya’da mı yaşıyor?
Hayır. Batı Trakya dışında, Rodos ve İstanköy adalarında yaşayan Türk topluluklar da var. Bunların sayısı Rodos’ta 4000, İstanköy’de ise 2500 kadardır.
2- İlköğretim ve üstü eğitim kurumlarında iki dilli (Yunanca-Türkçe) eğitim yapılabiliyor. Bildiğim kadarıyla siz, anadilinde eğitimin anaokulunda başlamasını istiyorsunuz. Anadili eğitiminin anaokulundan başlamasının önemini bize, azınlık gözüyle anlatır mısınız?
Bir kişinin yabancı bir dili öğrenebilmesi için, ilk önce kendi dilini öğrenmesi gerekir. Ailede Türkçe konuşulduğu için çocuğa doğrudan Yunanca eğitimi verilmesi, uzmanlara göre yanlıştır. Bunun için, aynen ilk ve orta okullar ile liselerimizde olduğu gibi, anaokullarımızda da iki dilli eğitimde ısrar etmekteyiz.
3- 1998 yılında kaldırılan 19. madde tam olarak neyi içeriyordu? Kalkmasındaki belirleyici etkenler nelerdir?
19. madde, ‘Yunan kökenli olmayan Yunanistan vatandaşları, turistik amaçla olsa dahi yurt dışına gittiklerinde, eğer yönetim bunların geri dönmeyeceğine kanaat getirirse uyruktan çıkarılır,’ diyordu. Bu kanunun uygulanmasıyla tam 60004 vatandaşımız Yunan uyruğunu kaybetmiştir. Kanun, Azınlık mensuplarının uzun süren mücadelesi sonucu 1998’den itibaren kaldırılmış, daha önce uyruktan çıkarılanlara ise geriye dönük işlem yapılmamıştır. Bunun da mücadelesi sürmektedir.
4- Siz, Rodop İli Vali Yardımcısı’sınız. Yunanistan’daki idari işleyişe göre, yetki ve görevleriniz nelerdir?
Birincil sektörden (TARIM VE HAYVANCILIK) sorumlu vali yardımcısıyım. Aynen, Yunanlı vali yardımcıları gibi tam yetkiliyim.
5- Önünüzde yerel seçimler var. Bizi, yerel yönetimlerin azınlıklar açısından önemi, seçim çalışmalarınız ve hedefleriniz üzerine bilgilendirir misiniz?
Azınlık mensuplarına her konuda faydalı olabilmek açısından, yerel seçimler çok çok önemlidir. 15 Ekim’de yapılacak seçimler için çalışmalar hız kazanmıştır. Bunlar radyo aracılığıyla ve köy köy dolaşarak yapılmaktadır. Bir de, www.devecioğlu.net adlı bir internet sayfam var. Hedefim; bir öncekinden daha fazla oy alarak tekrar (3. kez) yönetime girmek, vali yardımcılığımı devam ettirerek Azınlık insanına faydalı olabilmektir.
6- Azınlık sorunlarının çözümünde, azınlık örgütlenmelerinin rolü nedir?
Her yerde olduğu gibi burada da örgütlenmenin büyük önemi var. Ancak bu konularda çok gerilerdeyiz diyebilirim.
7- Yunan devletinin ve/veya hükümetlerinin azınlıklara baskısı hangi araçlarla ve nasıl gerçekleşiyor?
Devlet dairelerinde Türk memur sayısı yok denecek kadar azdır. Bu sayı on’u geçmez. Dolayısıyla, yönetim devamlı kendi vatandaşlarını kayırmaktadır.
8- Yunanistan’ın AT’ye girdiği 1981 öncesi ve sonrasıyla düşündüğünüzde, azınlık haklarında ne gibi gelişmeler oldu? AT’nin veya bugünkü adıyla AB’nin, azınlık sorunlarını çözücü bir rol oynadığını düşünüyor musunuz?
Yunanistan AB’ye, o zamanki AT’ye 1981 yılında girdi. Azınlık mensupları, 1994’e kadar -o sene ilk defa valiler seçimle iş başına geldi- hiçbir vatandaşlık hakkından faydalanamadı. 1994’ten sonra biz ve bizim gibilerin yönetime girmesiyle bu buzlar kırıldı ve şu anda vatandaşlık haklarımızın hemen hemen hepsini elde etmiş bulunuyoruz. Ancak, Azınlık haklarımızı tanımama noktasında hiçbir taviz vermiyorlar.
9- Sıkıntı yaratan konulardan biri de müftülük sorunu sanırım. Azınlığın seçtiği müftünün Yunanlı makamlarca tanınmaması. Olayı uluslararası boyuta, AİHM’e taşıdınız. Ne gibi gelişmeler oldu?
İnsan Hakları Mahkemesi’nde açılan bütün davalar, seçilmiş müftülerin lehine sonuçlandı. Devletin onlara yaptığı tüm suçlamalar reddedildi. Fakat bu gelişmeler onların tanınması anlamına gelmiyor. Bunun için mücadelemizi sürdürmeğe devam ediyoruz. ‘5. Batı Trakyalılar Kurultayı’nda konuşulan en önemli konu buydu. Önümüzdeki günlerde TBMM’de Batı Trakya konusu ile bu konu da görüşülecektir.
10- Azınlık oylarıyla seçilmiş bir Vali Yardımcısı olarak, Batı Tarkya Türk Azınlığı’nın geleceğine nasıl bakıyorsunuz?
Gelecek, Azınlık için biraz karamsar olmasına rağmen mücadelemiz devam edecektir.
(*) Mehmet Devecioğlu, 1948 yılında Gümülcine’de doğdu. İlkokulu İdadiye’de, orta ve liseyi Celâl Bayar Lisesinde okudu. 1972 yılında Selanik Veteriner Fakültesi’ni başarıyla tamamlayarak, Batı Trakya’nın ilk Türk veteriner hekimi ünvanını aldı. Uzun bir askerlik dönemi geçirdi. 1975 yılından bu yana Gümülcine’de serbest veteriner hekim olarak çalışıyor.
Evli ve iki çocuk babası olan Devecioğlu, 1998 ve 2002 yıllarında valilik seçimlerine katıldı. Her iki seçimde de yüksek oylarla ikinci gelerek, il meclisine girdi. Rodop İli Vali Yardımcılığını, önceki dönemde bir, bu dönemde iki olmak üzere, üç yıldır sürdürüyor. Mehmet Devecioğlu, Birincil sektörden (TARIM VE HAYVANCILIK) sorumlu Vali Yardımcısı.