YÖK verilerine göre 1980’de 439 olan yıllık bilimsel yayın sayısı, 25 yılda 32 kat artarak 14 bin 281’e ulaştı. Dünya bilimine katkı da binde 0.7′ lerden yüzde 1’lerin üzerine çıktı. Ancak bilimsel yayınların kaynak gösterilme sayısını gösteren tablo YÖK’ün rakamlarının yanıltıcı olduğunu ortaya koydu. Çünkü 1980’de Türkiye’de üretilen 439 yayın, yurt içinden 538, yurt dışından […]
YÖK verilerine göre 1980’de 439 olan yıllık bilimsel yayın sayısı, 25 yılda 32 kat artarak 14 bin 281’e ulaştı. Dünya bilimine katkı da binde 0.7′ lerden yüzde 1’lerin üzerine çıktı.
Ancak bilimsel yayınların kaynak gösterilme sayısını gösteren tablo YÖK’ün rakamlarının yanıltıcı olduğunu ortaya koydu. Çünkü 1980’de Türkiye’de üretilen 439 yayın, yurt içinden 538, yurt dışından ise 2 bin 886 kez kaynak gösterildi. Yani 25 yıl önce ürettiğimiz her bir makale, bilgi içerdiği için toplam bir yıl boyunca 8 kez kaynak olarak gösteriliyordu. 1980’de her makale 8 kez kaynak gösterilirken bugün beş yayından sadece biri dikkate alınır hale geldi
2003 yılına gelindiğinde ise Türkiye’deki üniversiteler tarafından üretilen bilimsel yayın sayısı 11 bin 856’ya yükseldi. Bu rakam ürettiğimiz bilimsel yayın sayısının 32 kat artması nedeniyle YÖK tarafından gurur verici olarak nitelendirilirken, bu yayınların kalitesini gösteren atıf sayıları ise kamuoyuna açıklanmadı. Çünkü 11 bin yayın, 1980’deki 439 yayın kadar bile kaynak gösterilmedi.
Kaynak: http://www.devrimcigenclik.org