Üniversitelilerin, okullarında yaşanan müşterileştirme ve piyasalaştırma uygulamalarına karşı mücadeleleri yaygınlık kazanırken, mücadele kazanımlar da getirmeye başladı. İzmir Parasız Kayıt Korkusuyla DEÜ Yönetimi Kayıtları Erteledi İzmir Öğrenci Kolektifleri’nin başlatmış olduğu kayıt parası ödememe kampanyasına karşı Rektörlük 20 Eylül günü yapılacak olan okul kayıtlarının durdurma kararı aldı. İzmir Öğrenci Kolektifleri 1 aydır kayıt paralarının ödenmemesi için çeşitli […]
Üniversitelilerin, okullarında yaşanan müşterileştirme ve piyasalaştırma uygulamalarına karşı mücadeleleri yaygınlık kazanırken, mücadele kazanımlar da getirmeye başladı.
İzmir
Parasız Kayıt Korkusuyla DEÜ Yönetimi Kayıtları Erteledi
İzmir Öğrenci Kolektifleri’nin başlatmış olduğu kayıt parası ödememe kampanyasına karşı Rektörlük 20 Eylül günü yapılacak olan okul kayıtlarının durdurma kararı aldı. İzmir Öğrenci Kolektifleri 1 aydır kayıt paralarının ödenmemesi için çeşitli etkinlikler yürütüyorlardı. İlk olarak üniversiteyi yeni kazanan öğrencilerin kayıtlarında başlayan daha sonra tüm kayıt dönemine yayılan faaliyetler içerisinde 20 ve 21 Eylül günleri öğrencinlerin toplu kayıt yaptıracakları eylem günleri olarak ilan edilmişti. Geçtiğimiz yıl ki kayıt döneminden de hatırlanacağı üzere Dokuz Eylül Üniversitesi’nde 35 öğrenci kayıt parası ödemek istemediklerini belirten dilekçelerle üniversite yönetimine başvurmuş ve parasız eğitim haklarının engellendiğini belirterek kayıtlarını para ödemeden yaptırmışlardı.
Toplanan kayıt paralarının ne kadar hukuksuz bir uygulama olduğunu bilen Rektörlük, Öğrenci Kolektifleri’nin çağrısına desteğin büyüyeceğini görünce “okul içerisinde tadilat var” gerekçesiyle kayıtları ertelemek yoluna başvurmuş ve ortaya çıkan rezaleti gizlemeye çalışmıştı. Bu seneki kayıt işlemleri için ilk etapta üniversite önünde, 30’u Eğitim Fakültesi, 3’ü Hemşirelik MYO, 8’i Mimarlık Fakültesi, 5’i Hukuk Fakültesi,5’i İktisat Fakültesi, 4’ü Fen Edebiyat Fakültesi öğrencisi olmak üzere toplam 55 öğrenci dilekçe yazdı. Fakat bu dilekçelerin rektörlük tarafından kabul edilmeyeceği açıklandı. Daha sonra ÇHD’li avukatların da girişimi ile geçen sene açılan davanın kazanılan sonuçlarının Valilik, üniversite rektörlüğü ve dekanlıklara fakslanması ve bu şekilde bu yasadışılığın yasal ve hukuki dayanağının da belgelenmesi üzerine yönetim dilekçeleri kabul etmek zorunda kaldı. Öğrenci Kolektifleri’nin kararlı tavrı nedeniyle köşeye sıkışan üniversite yönetimi bu defa ortadan kaybolmayı seçti.
Öğrenci Kolektifleri 21-22 Eylül perşembe ve cuma günlerini EGE Üniversitesi’nde toplu kayıt günü olarak belirlemiş aynı günlerde DEÜ’de de kayıt çalışmalarının yapılacağını duyurmuştu. Öğrenci Kolektifleri tüm üniversitelileri kayıtlarda parasız eğitim haklarına sahip çıkmaya çağırıyor.
Öğrenci Kolektifleri’nin Kayıt Paralarına Karşı Mücadelesinde Bir Kazanım da Eskişehir’den
Eskişehir Öğrenci Kollektifleri “kırtasiye parası” adı altında alınan 35 YTL’lik ek kayıt paralarını yatırmadan kayıt yaptırarak üniversite yönetimlerinin “müşteri olarak gördükleri” öğrencilerden usulsüz yollarla para alma oyununu bozdu.
18 Eylül 2006 günü Eskişehir Öğrenci Kolektifi’nden üniversiteliler harçların ve “kırtasiye paraları”nın tek bir ödemede alındığı; Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampusu içindeki VakıfBank’a giderek kırtasiye paralarını ödemeyeceklerini söylediler. Eskişehir’de de diğer bir çok üniversitede olduğu gibi kayıt yaptırmak için zorunlu tutulan harçları ödemek için bankaya giden öğrencilerden usulsüz biçimde harçların yanında çeşitli farklı isimler altında “kayıt paraları” alınıyor. Öğrenciler bankaya gittiklerinde karşılarındaki tek muhattap olan banka memuru üniversitenin belirlediği toplam “kayıt parasını” söylüyor. Örneğin 26 YTL harç + 35 YTL kırtasiye parası = 61 YTL . Öğrenciler soru srduklarında bu paranın hepsinin ödenmesi gerektiği belirtiliyor.
Öğrenci Kolektifleri’nden üniversiteliler bu yıl bankaya gittiklerinde 35 YTL’lik kırtasiye parasını ödemeyeceklerini ve öğrencilerden toplanan bu paranın usulsüz olduğunu söylediler. Banka çalışanlarının üniversiteden talimat aldıklarını ve bu paranın toplu ödenmesi gerektiğini söylemelerine karşın parayı ödememekte direnen üniversiteliler, tartışmanın sonunda bankadan sadece harç parasını ödeyerek çıktılar. Bu paranın öğrencilerden usulsüz olarak toplandığını, ek kayıt paralarının zorla toplanmasının paralı eğtiim uygulamalarından biri olduğunu kuyrukta bekleyen öğrencilere ve velilere anlattılar.
Daha sonra kırtasiye parasını yatırmadan harç dekontları ile kayıt yaptırmak için İ.İ.B.F’ye giden üniversitelilerin kaydı önce üniversite görevlilerince yapılmdı ve üniversiteliler Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’na yollandılar. Daire başkanı burada üniversitelilere bu paraların Rektörlük talimatıyla toplandığını söyledi. Öğrenci Kolektifleri kırtasiye parası yatırmadan kayıt yaptıracaklarını; kayıtlarını yapmamakta ısrar ederlerse kayıtlarının neden yapılmadığına dair kendilerine belge verilmesi gerektiğini ve bu durumda üniversiteye dava açacaklarını söylediler.
Yaptıkları işlemin hiçbir dayanağı olmadığının farkında olan üniversite yönetimi Öğrenci Kolektifi’nin bu tavrı üzerine üniversitelilere “yoksuluz diye dilekçe yazın biz sizin kaydınızı yapacağız” dediler. Öğrenci Kolektifi’ndne üniversiteliler ise bir ayrıcalık olarak değil bir hak olarak kayıtlarını yapmalrı gerektiğini söyleyerek bu teklifi kabul etmediler. 19 Eylül günü avukatların yardımıyla parasız eğitim talebini savunan bir dilekçe hazırlayarak üniversiteye giden Öğrenci Kolektifi’nden öğrenciler “kırtasiye parası” yatırmadan kayıt yaptırdılar.
20 Eylül günü bu defa Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden bir üniversiteli için Öğrenci Kolektiflerinden öğrenciler aynı süreci tekrarladılar. Bankada yine sadece harç parasını ödeyen, kırtasiye parasını yatırmayan Öğrenci Kolektifleri İletişim Fakültesi’ne gittiklerinde bu defa karşılarında önce “muhattap biz değiliz” cevabını buldular. Tartışmanın uzaması üzerine İletişim Fakültesi Sekreteri Nazım Zeki Öztürk ağzından baklayı çıkardı ve şöyle dedi: “Siz bizim birinci müşterilerimizsiniz, aileleriniz ikinci müşterilerimiz, İletişim Fakültesi ortamı da üçüncü müşterimiz. Biz rektörlükten gelen emirleri uygularız.” Öğrencilerin sadece müşteri olarak görüldüğünü keni ağzından itiraf eden Öztürk öğrencilerin kararlı duruşu nedeniyle daha sonra geri adım atmak zorunda kaldı. Öğrenci Kolektifleri’nden üniversitelilerin rektörlükle yaptıkları görüşmeler sonrasında kayıt para ödenmeksizin yapıldı. Öğrenci Kolektifleri kayda gelen öğrencilere dilekçe örnekleri dağıtarak parasız kayıt kazanımını büyütmeye çalışıyor.
Karadeniz Teknik Üniversite’sinde parasız eğitim talebine jandarla saldırısı
Karadeniz Teknik Üniversitesi dönem başlarında öğrencilerden zorunlu kılarak katkı payı topluyor. Bu katkı paylarının yasal bir dayanağı olmamasına rağmen toplamaya çalışan üniversite yönetimine tepki koyan KTÜ Öğrenci Kolektifi üyesi öğrencilerle jandarma arasında kısa süren bir arbede yaşandı. Arbede sonucu bir öğrenci gözaltına alınırken bir öğrencide hafif yaralandı.
Öğrenci Kolektifi üyeleri önce harçlarını yatırmak için Vakıfbank Şubesine gittiler. Burada sadece Harçlarını yatıracaklarını Katkı payını yatırmıyacaklarını söylediler. Banka görevlilerinin bunun mükün olmadığını, konuyu rektörle görüşmeleri gerektiğini söylemesi üzerine Vakıfbanktan çıkan öğrenciler Rektörlük binasının önüne gelerek Rektör İbrahim Özen ile görüşmek istediklerini belirttiler. Rektörlük görevlileri Kolektif üyeslerine beklemelerini söylediler. Daha sonra gelen ÖGB görevlileri Öğrencilere sert
çıkışarak her isteyenin özellikle öğrencilerin rektörle görüşemeyeceğini, hemen rektörlüğün önünü terk etmelerini söylediler. Öğrenci Kolektifi üyelerinin ÖGB ile tartışmaları sürerken Rektörlüğün önüne gelen Jandarma Başçavuşu Akif Yiğitbaş durumu daha da gerginleştirdi.
Önce öğrencilerden kimliklerini göstermelerini isteyen Yiğitbaş, öğrenciler kimliklerini gösterince bu kez kimlikleri toplayıp isimleri not almak istedi. Öğrencilerin bunu hukuki bir hak olmadığını hatırlatmaları üzerine sinirlenen Yiğitbaş öğrencilere “size kademeli şiddet uyğulayacağım” dedi ve askerlere joplarını çıkartıp öğrencilerin kafalarına vurmaları için emir verdi. Öğrencilerle Jandarma arasında çıkan arbede sonucu sadece bir öğrenci gözaltına alınabildi. Arbede esnasında bir öğrenci hafif yaralandı.
Daha sonra gözaltına alınan öğrenci ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Karakolun önünde bekleyen arkadaşları ıslık ve alkışlarla karşıladılar.
Öğrencilerin jandarma ile tartıştıkları esnada rektörlük binasına gelen İbrahim Özen durumu farketmesine rağmen koşar adımlarla rektörlük binasına girdi. Rektör binaya girdikten az sonra jandarma öğrencilere saldırdı. Rektörlüğünün ilk dönemlerinde öğrencilerle diyalog kurulması gerektiğini savunan ve adımlar atmaya çalışan rektörün böylece gerçek yüzü ortaya çıkmış oldu.
Gözaltına alınan arkadaşlarının serbest bırakılmasından sonra bir açıklama yapan Kolektif Üyeleri rektörün tavrını ve kendileriyle görüşmemelerini eleştirdiler. Rektörün Öğrencilerle görüşmesi gerektiğini vurgulayan öğrenciler fakat rektörün konuşmak yerine jandarmayı üzerlerine saldırttığını, bu tavrıyla ne kadar antidemokrat bir kimliğe sahip olduğunu gösterdiğini söylediler.
Bu arada bir öğrenci yaşanan olayları kendi amatör kamerasıyla kaydettiğini fakat jandarmanın zorla kamera kasetine el koyduğunu, daha sonra da kaseti silerek geri verdiğini söyledi.
Muğla’da Öğrenciler “Katkı Payı”nı Protesto Etti
Muğla Üniversitesinde eğitim gören bir grup öğrenci, üniversitenin haksız yere öğrencilerden katkı payı adı altında 90 ve 110 YTL aldığını söyleyerek protesto eylemi yaptı.
Muğla kent merkezindeki Sınırsızlık Meydanı’nda toplanan öğrenciler adına basın açıklaması yapan Mehmet Bozkurt, Muğla Üniversitesinde öğrencilerden kayıt esnasında harç ücreti dışında, katkı payı adı altında 90 ve 110 YTL ücret alındığını söyledi.
Bozkurt, “Yirmi bini aşkın öğrenci bu olaydan dolayı mağdur oluyor. Bizler hiçbir yasal gerekçesi olmayan ve katkı payı adı altında bizlerden alınan bu paranın iade edilmesini istiyoruz” dedi.