Üniversitelerin açılmasıyla, üniversitelilerin sorunları yine gündeme gelmeye başladı. Elbette basına yansıyan sorunlar sadece buzdağının görünen yüzü. Kayıtlarda alınan paralar, kayıtlara gelirken ailelerin ve yeni öğrencilerin uykularını kaçıran barınma sorunu, ulaşım problemi, ders materyallerinin getirdiği yük öğrencilerin henüz üniversiteye gelir gelmez karşılaştıkları sorunlardan bazıları. Özellikle barınma sorunu ilk defa üniversite eğitimi almak için ailelerinden ayrılan üniversitelilerin […]
Üniversitelerin açılmasıyla, üniversitelilerin sorunları yine gündeme gelmeye başladı. Elbette basına yansıyan sorunlar sadece buzdağının görünen yüzü.
Kayıtlarda alınan paralar, kayıtlara gelirken ailelerin ve yeni öğrencilerin uykularını kaçıran barınma sorunu, ulaşım problemi, ders materyallerinin getirdiği yük öğrencilerin henüz üniversiteye gelir gelmez karşılaştıkları sorunlardan bazıları.
Özellikle barınma sorunu ilk defa üniversite eğitimi almak için ailelerinden ayrılan üniversitelilerin en büyük sıkıntısı. Yurt-kur’un kapasitesindeki yetersizlik bir çok öğrencinin kaydını yaptırmaya geldiğinde kamu yurtları için 3000., 5000. yedek durumunda olmasını getriyor. Diğer yandan kamu yurtlarına kayıtta yüksek depozitolar isteniyor.
Üniversite yurtları, özel yurtlar ise işletme mantığı ile işletildiği için el yakıyor. Tam da bu yüzden üniversiteliler kayıtlarda yurdu olan gerici çevrelerin hedefi haline geliyor. İslamcı yurtlar daha uygun fiyat seenekleri ile zor durumda kalmış öğrencilerin adresi haline gelmeye çalışıyor.
Yeni gelen öğrenci çoğunlukla arkadaş bulmakta sıkıntı çektiği için ev kiralamak ilk tercih değil. Zaten ev kiraları koşullarında bu tercihin yapılabilmesi için ancak insanlık dışı koşullara sahip evlerde “kader birliği” edilebilecek arkadaşlara sahip olmak gerekiyor. Büyük şehirlerde özellikle üniversitelilerin tercih ettikleri semtlerde ev kiraları astronomik rakamlara ulaşmış durumda.
Öğrencilerin nasıl bir ekonomik kaynak yani müşteri olarak görüldüğünü kanıtlayan bir diğer veri de yeni açılan üniversitelerin bulunuğu kentlerde yaşanan ev kirası artışları. Evrensel gazetesinin haberine göre
“15 yeni üniversitenin eğitime başlayacağı illerde, öğrenciler gelmeden kiralar coştu. Yeni üniversite kurulan illerde ev kiraları yüzde 100 arttı. Okulların açılmasına kısa bir süre kala ev sahipleri en ucuz eve asgari ücreti geçkin kira bedeli biçiyor. Üniversite kurulacak yerlerden Kırşehir, Kastamonu, Düzce, Burdur, Uşak, Rize, Tekirdağ, Erzincan, Aksaray, Giresun, Çorum, Yozgat, Adıyaman, Ordu ve Amasya’da öğrenci sayısındaki artışı fırsat bilen bazı ev sahipleri, eski kiracısından zam ya da evinden çıkmasını istiyor.”
Ne yazık ki artık bir kente ünversite açılması kent sakinlerini neredeyse yalnızca ekonomik getiri yönünden ilgilendiriyor. Üniversiteler bacasız fabrikalar olmak üzere bölge esnafı, ev sahibi
“yolunacak kaz” olarak öğrencileri bekliyor. Öyleki normalde 300 YTL kira alınan bir ev dört öğrenciye kişi başına 150 YTL’de 600 YTL’ye kiralanıyor. Evrensel’in haberine devam …
“Kırşehir’de Ahi Evran Üniversitesi kurulduktan sonra ev kiralarında yüzde 100 artış oldu. Geçen yıl 250 YTL olan kira, bu yıl 500-600 YTL arasında. Ev sahipleri, kiracıdan 2 aylık da peşin istiyor. 80 bin nüfusu olan Kırşehir’in yarısı kiracı. Ev bulmanın zaten zor olduğu Kırşehir’de üniversitenin de kurulmasıyla özellikle dar gelirliler için kira kabus oldu. Aydoğan Emlak’ın sahibi Ali Aydoğan, evlerin daha çok öğrenciye verilmek istendiğini belirtti. Aydoğan, ailelerden en çok 300 YTL civarında kira alınırken öğrenciye ise kişi başına 150 YTL’den verilen evden, toplam dört öğrenci olursa 600 YTL’den fazla alınabildiğini kaydetti. Aksaray’da da Aksaray Üniversitesi’nin kurulmasıyla ev kiralarında yüzde 100’ü aşkın artış gözleniyor. Sobalı evlerin kirası ortalama 100 YTL’den 250-300 YTL’ye yükseldi. Kaloriferli ve doğalgazlı evlerse 150 YTL iken 250-350 YTL oldu. Aksaray’da faaliyet gösteren Zaman Emlak’ın sahibi Şaban Güldalı, ev sahiplerinin daha çok üniversite öğrencisine kiralamayı tercih ettiğini kaydetti. Öğrencilerden kişi başı hesabıyla daha fazla kira alındığını belirten Güldalı, Aksaray’da kiralık evin yok denecek kadar az olduğunu söyledi. Üniversite kurulmasıyla özellikle dar gelirli ailelerin ev bulmakta güçlük çeker hale geldiğini kaydeden Güldalı, “Ev sahipleri emlakçılara bile gerek duymuyor, çünkü ev bulmak çok zor. Pencerenin üzerine ‘kiralık ev’ yazıldıktan sonra 30-45 dakika içinde tutuluyor. Evlenenler bile düğünden sonra ailelerinin yanında kalmaya devam ediyor, imkanları ölçüsünde ev bulduklarında ayrılıyorlar” şeklinde konuştu.
Amasya’da da durum diğer illerden farklı değil. Kiralar, yaklaşık 200’den 400 YTL’ye çıkmış. Üniversitenin kurulmasıyla ev sahipleri, dört öğrenciden toplam 600 YTL kira istiyor. Bülbül Emlak’ın sahibi Osman Bülbül, kişi başına 150 YTL verdikleri için bu fiyatın öğrencilere de uygun geldiğini vurguluyor.
Uşaklı Emlakçı Kamil Yiğit de Uşak’ta ev kiralarının arttığını belirterek, kaloriferli evlerin 400-600 YTL arasında değiştiğini söyledi. Durumuna göre 750 YTL’ye kadar ev kiralandığını belirten Yiğit, üniversite kurulmasıyla ev sahiplerinin evlerini daha çok öğrenciye kiralamayı tercih ettiğini kaydetti”
Bu durum barınma sorununun öğrenciler için ne kadar yakıcı bir boyuta geldiğini kanıtlıyor. Barınamayan bir üniversitelinin eğitimine devam etmesi; sağlıklı koşullarda barınamayan bir öğrencinin eğitimini sağlıklı bir şekilde sürdürmesi mümkün mü? Bu soruya verdiğimiz cevap barınma sorununu üniversite mücadelesinin gündemlerinden biri haline getirip getirmeyeceğimize dair bir soruya vereceğimiz cevabı belirleyecektir.
Kaynak: devrimcigenclik.org