Devrimci Sosyalist kurum ve kişilere dönük 14 ilde eş zamanlı olarak yapılan baskın ve gözaltı saldırısına karşı bugün (22 Eylül 2006) Mersin, Adana, Kocaeli ve İstanbul’da protesto eylemleri vardı. Kocaeli Ezilenlerin Sosyalist Platformu,İnsan Hakları Parkı’nda bir açıklaması yaparak saldırıları protesto etti. Yapılan açıklamada gözaltına alınan gazetecilerin, sendikacıların ve dernek başkanlarının serbest bırakılması istendi. ESP adına […]
Devrimci Sosyalist kurum ve kişilere dönük 14 ilde eş zamanlı olarak yapılan baskın ve gözaltı saldırısına karşı bugün (22 Eylül 2006) Mersin, Adana, Kocaeli ve İstanbul’da protesto eylemleri vardı.
Kocaeli
Ezilenlerin Sosyalist Platformu,İnsan Hakları Parkı’nda bir açıklaması yaparak saldırıları protesto etti. Yapılan açıklamada gözaltına alınan gazetecilerin, sendikacıların ve dernek başkanlarının serbest bırakılması istendi.
ESP adına açıklama yapan Kocaeli Temsilcisi İsmet Yurtsever, gözaltıların 12 Eylül darbesini aratmayacak kadar yoğunlaştığını ifade etti. Yurtsever, 8 Eylül’de Atılım gazetesi yayın yönetmeni İbrahim Çiçek, Yayın koordinatörü Sedat Şenoğlu, eski Genel yayın Yönetmeni Ziya Ulusoy, gazete yazarlarından Bayram Namaz, Özgür Radyo Genel Yayın Yönetmeni Fisun Erdoğan İstanbul Toplumla Mücadele şubesince hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltına anıdıklarını söyledi. Yurtsever, “Milli Güvenlik Kurulunun isteği ile AKP Toplumla Mücadele Yasanını meclisten geçirerek yasallaştırdı. AKP emperyalıst ABD ve İMF’nin isteklerini yerine getirmek için, sosyalist, devrimci tüm muhalif kurum ve yapılara pervasızca saldırıyor. İşçi sınıfı ve emekçilere köleliği dayatıyor. İsrail için Lübnan’a ABD için Afganistan’a Türk ve Kürt emekçi çocuklarını emperyalistlerin kanlı karargahı NATO’ya asker olarak veriyor” dedi.
Toplumla Mücadele Yasası Meclis’ten geçtiğinde Adalet Bakanı Cemil Çicek’in ‘keşke bu yasa geçmeseydi’ sözlerini hatırlatan Yurtsever, “Bakan bu sözleri söylediğinde devlet terörünün boyutlarını dile getirdiğini” söyledi.
Yurtsever, “Atılım gazetesi büroları, ESP, Özgür Radyo, EKD, SGDF, Sanat ve hayat dergisi, BEKSAV, Dayanışma Gazetesi, ÖKD, Sanat ve Hayat Kültür Merkezleri, Güneş Ajans, Mahalle ve Semt Güzelleştirme Dernekleri, Varyos Yayıncılık, Can Matbası, Tekstil-Sen şubeleri, Limter-İş sendikası, Kocaeli ESP temsilciliği ve bir çok eve MLKP örgütünün büroları diye basılarak yüzlerce devrimci ve ilerici kişi gözaltına alındı. 21 Eylül’de ülke genelinde eş zamanlı baskınlar yapıldı. 12 Eylül sabahı gibi baskınlar durmadan devam ediyor” dedi.
Yurtsever, baskıların devrimci, demokrat, yurtsever insanları yıldırmayacağını söyledi. Yurtsever, “Sizin bize gücünüz yetmez. Biz ezilenlerin yüreğinde ve bilinçlerinde meşru olduğumuzu biliyoruz. Saldırıları nefretle kınıyoruz” dedi.
Açıklamaya, BES, ESM, SES, EMEP, Eğitim-Sen, Halkevleri, SDP, 78’liler Vakfı destek verdi.
Adana
Adana ESP devletin uyguladığı baskı ve teröre karşı tüm demokrasi güçlerini göreve çağırdı. 23 Eylül Cumartesi günü saat 12.30 da yapılan açıklamada Adana Atılım Bürosunun sivil polis ve çevik kuvvet tarafından basılarak mitinglerde ve demokratik eylemlerde kullanılan pankartlara, afişler, ESP yazılı bayraklara, Atılım Gazetesi Arşivlerine ve Bilgisayara el konulduğu belirtildi.
Yine aynı saatlerde demokratik kurum ve kuruluşlarda çalışanların evleri basılarak Diren Yıldız, Havali Mengi, Arzu Mazı ve Gülay Özaltun’u gözaltına alındıklarını gözaltına alınanlar halen Adana TMŞ’de tutulduğunu belirtti.
Yapılan saldırının eşitlik,özgürlük ve demokrasi mücadelesi yürüten tüm güçlere yapıldığını, “bu nedenle özgürlükten, demokrasiden, sosyalizmden yana olan tüm demokratik kitle örgütlerini, kurumları, devrimcileri, aydın ve sanatçıları bu saldırının karşısında yer almaya çağırıyoruz” denilerek bitirilen açıklamaya ESP, EKD, SGD, İHD, KESK, EMEP, DTP, ÖDP , SDP, Halkevleri, Alınteri, DHP, Partizan, BDSP, İşçi Mücadelesi,THAYD-DER, ÇHKM destek verdi.
Mersin
Bugün saat 12.30’da Taş Bina yapılan basın açıklamasıyla devrimcilere karşı başlatılmış olan tutuklama ve gözaltılar bir basın açıklaması ile protesto edildi.
Açıklamada “TMY ile saldırılar artıyor.2 gün önce Tarsus’ta SGD adana yönetim kurulu üyesi murat selen oğlu ve eğitim-sen üyesi Hacer Koçak gözaltına alınmış ve halen mersin emniyet müdürlüğü TMŞ’ de tutulmaktadırlar.gözaltında bulunanlar avukatları ile görüştürülmemektedirler. Yine 22.06.2006 Cuma saat 13.00 sıralarında atılım gazetesi mersin bürosu ve çalışanlarının kaldığı ev basılarak bütün eşyaları dağıtılmış ve çalışanları Bülent Öner ve Esra Yangın’dan 2 gündür haber alınamamaktadır.” denildi.
ESP, Partizan, HÖC, ve TÖP’ün çağrıcısı olduğu basın açıklamasına Halkevleri’de destek verdi.
Eylemde “sosyalist basın susturulamaz,baskılar bizi yıldıramaz,bize gücünüz yetmez sloganları atılarak eylem sona erdi.
İstanbul
İstanbul’da çok sayıda sendika, demokratik kitle örgütü, sosyalist basın çalışanları, siyasi parti ve platformlar, İHD’de basın toplantısı yaptılar. Basın toplantısında ilk sözü alan İHD İstabul Şube Başkanı Hürriyet Şener, çok sayıda kuruma yapılan baskınları kaygı verici olarak değerlendirerek, “Baskınlar ve gözaltılar, bizler tarafından, demokrasi güçlerine yönelik engellemeler olarak değerlendirilmelidir” dedi. Şener, gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını istedi.
Şener’in ardından BEKSAV, Sanat ve Hayat. Özgür Radyo, Atılım, Dayanışa gazetesi, EKD, ESP, SGD, Tekstil-Sen, Limter-İş, 1 Mayıs Mahallesi Güzelleştirme Derneği, Gülsuyu Hayat ve Sanat Kültür Merkezi adına ortak basın metnini Atılım Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ahmet Yaman okudu.
Yaman, “Dün akşam saatlerinde Türkiye genelinde cunta dönemlerini aratmayan bir kuralsızlık ve hukuksuzluk uygulanmıştır. 50’yi aşkın kurum ve kuruluşu aynı anda yüzlerce silahlı kişi tarafından devlet adına basılarak tam bir terör estirilmiştir. Saatler boyunca bu kurum ve kuruluşların dış dünyayla bağlantıları kesilmiş, Özgür Radyo’nun yayıı zorbalıkla durdurulmuş, kurum çalışanlarının notlarına ve kişisel eşyalarına el konulmuş, kurumların bilgisayarları ve diğer teknik araçları ile birlikte arşivleri gasp edilmiş, çok sayıda kişi gözaltına alınmıştır” dedi.
Yaman, Atılım merkez bürosu ve il temsilciliklerine dönük baskın ve gözaltılara değinerek, “Yine Atılım Gazetesi, yine basın özgürlüğü sorunu. Önce iki editörümüzün gözaltıa alınması, tutuklanması ve dün bürolarımıza yapılan antidemokratik baskınlar gösteriyor ki, sosyalist basına komplo kurdular. Gazetemize verilen 15 günlük kapatma kararı da bunun bir parçası. Yine 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 21 Eylül günü için aldığı bir karar ile gazetemiz bürolarını hukuksuz bir şekilde bastı. İstanbul başta olmak üzere 14 ilde yapılan baskınların yanı sıra, yine ev ve mahalle baskınları gerçekleşti. İşte TMY, İşte aydınlarımızın haklı olarak, Toplumla Mücadele Yasası olarak adını koydukları terör estiren yasa” şeklinde konuştu.
“Terör” operasyonu adı altında, tanınmış sosyalist gazetecilerinin, devrimci, sosyalist, düzen muhalifi insanların gözaltına alındığını ve tutuklandığını belirten Yaman, “Aydınlar, mahkemelerle, linç kalabalıklarıyla yıldırılmaya çalışılıyor. İşte saldırıların özeti: TMY çıkarmak. Gazetecileri tutuklamak. Gazetelerin yayınını durdurmak. Gazete bürolarını basmak. Atabeyler Çetesi’ni salıp, devrimcileri tutuklamak. Adi bombalar patlatmak. İşte siz busunuz! Peki nereye kadar? Saldırılarınız telaşınızı, acizliğinizi, korkunuzu gizleyebilecek mi? Geleceği; linç kalabalıkları, yeni DGM’ler, sansürcüler, kon
trgerilla bombacıları değil, özgürlük kazanacak” şeklinde konuştu.
Özgür Radyo adına konuşma yapan Songül Özbakır, “İstanbul 14. ACM’nin arama ve el koyma kararı gerekçe gösterilerek gece yarısı 00.30’a kadar devam eden polis araması sırasında arkadaşlarımız Halil Dinç ve Sinan Gerçek’e Özgür Radyo stüdyosuda adeta hücre cezası verilmiş, diğer radyo çalışanlarıyla irtibat kurmaları engellenmiştir. Bir süre sonra haber müdürümüz Halil Dinç ve çalışanımız Sinan Gerçek, kelepçelenerek binadan çıkarılmıştır. Ayrıca avukatlarımıza ulaşmamız yine polislerce engellenerek, yasal haklarımız gasp edilmiştir. Radyomuza yapılan baskın, tam bir arama ve gözaltı terörüne dönüşmüştür. Radyoya dönük saldırıda ilk olarak 12 Eylül’de Genel Yayın Koordinatörümüz Füsun Erdoğan’ın tutuklanmasıyla başladı. Bir kez daha yineliyoruz Özgür Radyo susturulamaz” dedi.
Tekstil-Sen Genel Merkezi adına konuşma yapan Huri Vayiç ise, “Yüzlerce polisle dün büromuzu basarak, tala ettiler. Çok ince arama yapılarak, üye olan işçilerimizin kimliklerine dahi el konuldu. Ve arama sonunda başkanımız Ayşe Yumli Yeter gözaltına alındı. Ayrıca polisler arama sırasında da çeşitli tehditlerde bulundular” şeklinde konuştu.
Ezilenlerin Sosyalist Platformu adına Ersin Sedefoğlu bir konuşma yaptı. Sedefoğlu; “Egemen sınıflar, emperyalist planları gereği bir yanda AB ile demokrasi süreci örgütlediklerini söylerken, diğer yanda yine TMY ile saldırılarını arttırıyorlar. Bu tam bir ikiyüzlü politikadır. Bu dönemde Kürt halkına dönük saldırıların artmasıyla başlayan tehlikeli süreç, 8 Eylül’de 23 devrimcinin gözaltına alınması, tutuklanması ve gazete bürolarına yapılan baskınlar ve yayın durdurma ile devam ettirilmektedir. Biz 21 Eylül’de kurumlara dönük baskınlar için alınan kararın İç İşleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’ndan doğru alındığını düşünüyoruz” dedi. Sedefoğlu sözlerini “Bize gücünüz yetmez” diyerek sonlandırdı.
Avukatlar: Uygulamalar polis devleti olduğumuzu gösterdi
Basın toplantısında söz alan Av. Keleş Öztürk ise, “Ceza reformu paketiyle özgürlük genişleteceği söylenerek çıkartılan TMY’nin uygulamada tam tersi olduğunu gördük. TMY kapsamında çıkarılan arama kararında bir gerekçenin olmadığını gördük. Bu kapsamda bir çok evraka da ulaşamadık. Büro içindeki tutulan tutanakta, el konulan birçok yazı ve arşive ‘örgütsel döküman’ denilmesi yüzünden, tutunak imzalanmadı. Mahkeme kararı olmamasına rağmen bilgisayarlara ve bir çok CD arşivine el konuldu, itirazlarımız dinlenmedi” dedi. Keleş, dünkü baskınlara ilişkin avukat arkadaşları ile yaptıkları değerlendirmede, Atılım gazetesine yapılan baskının gerekçesinin gazetenin faaliyetlerini engellemek olduğunu gördüklerini aktardı. Keleş, dosyayı görmeye de kısıtlama getirildiğini söylediği konuşmasında, “Yasaya bile dayanmayan uygulumalar yapıldı dünkü baskınlarda. Gördük ki, savcılar ve hakimler yetkilerini polise vermişler ve tam bir polis devleti olduğumuzu anladım” dedi.
DTP İstanbul İl Başkanı Doğan Erbaş ise şöyle konuştu; “DTP adıa 21 Eylül’de gerçekleştirilen bu antidemokratik hukuk dışı kurumlara yapılan akama ve baskınları, gözaltıları şiddetle kınadığımızı ve tam bir dayanışma içinde olduğumuzu belirtiyoruz. Bu saldırıları çok yakından tanıyoruz. İnsan haklarına indirilen ağır bir darbedir ESP ve Atılım Gazetesine dönük saldırılar. Bu baskınların bize özel bir yanı da var bizce. Çükü biz uzun zamandır ve özellikle İstanbul başta olmak üzere ve bir çok ilde ESP’yle işbirliği içindeydik, ortak çalışmalar, açıklamalar örgütledik. 21 Eylül saldırısını düzenleyenlerle, Diyarbakır’daki saldırıyı yapanlar aynı güçlerdir diye düşünüyoruz. Bu özel nedenden dolayı ESP ve baskına uğrayan tüm demokratik kurumlarla dayanışma içinde olmayı sürdüreceğiz. Ayrıca Kürt sorununa duyarlılığın da artması gereke bir dönemdeyiz. Çünkü tıkanma neredeyse, çözüm de oradadır diyoruz.”
Uluslararası PEN Türkiye Merkezi adına Ragıp Zarakoğlu, “Atılım gazetesine yapılan baskın ve gözaltıları. TMY’nin bu tarz sonuçlar yaratacağını ve uygulanacağını biz daha önce söylemiştik. Cumhurbaşkanı Sezer de hukuğa aykırı olduğunu bile bile bu yasaya itiraz etmeden Anayasa Mahkemesine sundu. Bu bir çeşit Av yasası. Bu av ilk olarak da 21 Eylül’de basılar kurum ve kişiler oldu. B usaldırılar da kültür ve sanat’a yönelik saldırı da olduğunu görüyoruz. Bu uygulamalar 90 yılındaki SS kararlarını anımsatmaktadır. Demokratik Toplum için bu saldırılara bugünden güçlü bir yanıt vermemiz, bu kurumlarla dayanışmayı büyütmemiz gerekiyor” dedi.
Emekçi Hareket Partisi’nden Bilge Tekiner, EMEP İstanbul İl Başkanı Can Denizci, Barış Anneleri İnisiytifi adına Nazime Avras, SDP MYK Üyesi Kadir Akın, TGDP Sözcüsü Necati Abay, Eğitim-Sen 5 No’lu Şube yöneticisi, 78’liler Vakfı Başkanı Celalettin Can, yaptıkları konuşmalarda, saldırıya uğrayan kurumlarla dayanışma içinde olacaklarını belirttiler.
Açıklamaya katılan ve destek veren kurumlar; Uluslararası PEN Türkiye Merkezi adına Ragıp Zarakolu, TGDP, DTP İl başkanı ve yöneticileri, SDP MYK üyeleri, EMEP İstanbul İl Örgütü, EHP İl Örgütü, İHD, Dayanışma Gazetesi, Özgür Radyo çalışanları, Alınteri gazetesi, SGD, İşçi Köylü Gazetesi, Partizan, YDG, Tekstil-Sen yönteici ve üyeleri, ARAM Yayınları, Eğitim Sen 5 No’lu Şube, ODAK Dergisi, HÖC, İdil Kültür Merkezi, Grup Yorum, Anadolunun Sesi Radyosu, HKM, Yazar Mehmet Güneş, Tohum Kültür Merkezi, BEKSAV, Sanat ve Hayat, PSAKD Esenler Şubesi, TÖP, DHP, BDSP, Devrimci Hareket Dergisi, FHDD, İşçi Mücadelesi, EKD, Ezilenlerin Sosyalist Platformu, Barış Anneleri İnisiyatifi.
Kaynak: Atılım