Savaş karşıtı hareket, Hizbullah ve siyasi özgürlükler sorunu

İsrail’in Hizbullah’ın bölgedeki gücünü sınırlama bahanesiyle Lübnan ve Filistin’e karşı ABD ve İngiltere tarafından desteklenen vahşi saldırısı, dünya kamuoyunu sarstı ve savaş karşıtı hareket doğru bir biçimde bir kez daha Orta Doğu’daki ve başka yerlerdeki emperyalist politikalara karşı olduğunu göstermek için seferber oldu. İran’ın nükleer yeteneğiyle ilgili mevcut tıkanıklık nedeniyle İran halkı başka bir savaş tehdidi ile karşı karşıya. Acımasız 8 yıllık İran-Irak savaşının kurbanı olan birçok İranlı savaş ve savaş kışkırtıcılarına karşıdır. İranlılar emperyalist saldırganlığın sona ermesini ve bölgede barış istiyorlar, ama aynı zamanda bölge halkının siyasi hakları ve özgürlükleri sağlanmadan bölgede kalıcı bir barış olmayacağının da bilincindeler. İran’daki İslam rejiminin Irak’taki ABD işgali yanlısı iki örgütün (Şia Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi ve Dava Partisi’nin) milislerinin yanı sıra Hizbullah da dahil bölgenin en gerici güçlerinden bazılarını silahlandırdığını ve desteklediğini de biliyorlar. İran halkı İran’daki İslam rejiminin geçmişte bu güçleri sadece bölgedeki siyasi ve ekonomik etkisini artırmak için değil, aynı zamanda müdahale, kendi adına yapacakları savaşların yanı sıra ABD yönetimi ile müzakere ve gizli anlaşmalarının (Irangate skandalı sırasında olduğu gibi ya da Irak savaşı başladığından bu yana) aracı olarak kullandığını da biliyor.

İşte bu nedenle İran savaş karşıtı hareketinin ayrılmaz bir parçası olarak daima, anti-emperyalizm, İsrail’in bölgedeki ve Filistin halkına karşı askeri saldırısının koşulsuz kınanmasına İran’ın İslam rejimi ve ona bağla gerici örgütlere karşı çıkmanın eşlik etmek zorunda olduğunu savunduk. Bu İslamcı grupların destekçileri, savaş karşıtı protestolarda işte bu tutumumuz nedeniyle, İranlı solcu eylemcilere karşı öfke ve nefretini ortaya koydu.

Son birkaç gün içinde İsrail’in Lübnan’daki saldırısına karşı birçok Avrupa kentinde yapılan gösterilerde, “Emperyalist Savaşa Hayır, İran’ın İslami Rejimine Hayır” sloganlarını atan İranlı eylemcilere karşı birbiri peşi sıra saldırılar düzenlendiğine tanık olduk. Ne yazık ki, taktik veya başka nedenlerle İslamcıların ABD karşıtı sloganlarını anti emperyalizmle karıştıran bazı siyasi örgütler bu tür olayları görmezden gelerek ve Hizbullah taraftarlarının “Alluhekber” sloganlarının yanısıra çeşitli İranlı Ayetullahların fotoğraflarını taşıyarak (ki bu, aynı Ayetullahların uyguladığı baskının kurbanı olan İranlı komünist ve sosyalistlere bir hakarettir) gösterilere hakim olmasına izin vererek oportünist bir tutum takındılar. Daha da kötü olanı, Hizbullahçılar Avrupa’daki birçok gösteride İranlı solculara saldırdığında bazı siyasi gruplar sessiz kaldılar.

Savaş karşıtı gösterilerde görüşlerimizi açıklama siyasi özgürlüğümüze saldırıda bulananları uyararak, bizi susturamayacakları ve emperyalizmi ve gericiliği ifşa edeceğimizi ve ABD emperyalizmine karşı çıkarken, İranlı işçiler, kadınlar ve öğrencilerin anti-kapitalist mücadelesini savunacağımızı söyledik.

Siyasi haklarımıza saldırmada Hizbullah’la aynı çizgiye düşen örgütlerin adını açıklayıp kınayacağız, savaş karşıtı gösterilerde taleplerimizi ve sloganlarını seslendireceğiz. Elbette bu gösterilerde bizi destekleyen ve Hizbullah taraftarlarının vahşi fiziki saldırılarına karşı bizi destekleyen ve savunan birçok sosyalist/komünist grup ve kişiyi selamlıyoruz.

(not: Bildiride, Hizbullah taraftarlarının İranlı solculara saldırdığı 3gösterilere örnek olarak 21 temmuz Cuma günü Kopenhag’da (Danimarka), 22 Temmuz Cumartesi Hamburg’da (Almanya) ve 22 Temmuz Cumartesi Gutenberg’de ve 22 Temmuz Cumartesi Stockholm’de (İsveç) yapılan gösterilerdeki saldırılar gösteriliyor)

Sol İşçiler Birliği
29 Temmuz 2007

kaynak:
http://www.etehadchap.org/hezbollah-eng.html
Sendika.Org için çeviren Samet Yılmaz