Hükümetin Lübnan’a asker gönderme kararını Meclis’te onaylatmak istediği 5 Eylül’de muhalefet güçleri tüm anti-emperyalist ve savaş karşıtlarını Ankara’ya çağırıyor. Hedef yeni bir 1 Mart yaratmak. Türkiye’nin Irak işgaline asker gönderme kararı, günlerce süren eylemlerin ardından 1 Mart 2003’te Ankara’da toplanan 100 bin kişinin eylemi sayesinde durdurulmuştu. Halkevleri, ÖDP, Yurtsevercephe ve Irak’ta Savaşa Hayır Koordinasyonu yaptıkları […]
Hükümetin Lübnan’a asker gönderme kararını Meclis’te onaylatmak istediği 5 Eylül’de muhalefet güçleri tüm anti-emperyalist ve savaş karşıtlarını Ankara’ya çağırıyor. Hedef yeni bir 1 Mart yaratmak.
Türkiye’nin Irak işgaline asker gönderme kararı, günlerce süren eylemlerin ardından 1 Mart 2003’te Ankara’da toplanan 100 bin kişinin eylemi sayesinde durdurulmuştu.
Halkevleri, ÖDP, Yurtsevercephe ve Irak’ta Savaşa Hayır Koordinasyonu yaptıkları basın açıklamalarıyla tüm savaş karşıtı güçleri 5 Eylül’de Ankara’ya çağırdı.
Halkevleri Türkiye Halklarını Savaşın Ortaklığına Değil; Barışın Kardeşliğine Çağırıyor!
AKP hükümeti, Bakanlar Kurulu düzeyinde almış olduğu Lübnan’a asker gönderme kararı ile; ABD ve İsrail tarafından Ortadoğu’da yürütülen kirli savaşın ortağı olma arzusunu bir kez daha açıkça ilan etmiştir.
5 Eylül 2006 Salı günü TBMM’nin onayına sunulacak olan bu karar, ya kabul edilecek ve Türkiye uzun, acılı bir savaş sürecinin içine sürüklenecek; ya da reddedilip savaşın doğrudan bir parçası olmanın önüne geçilecektir.
AKP’nin milletvekili sayısının çoğunluğunu elinde bulundurduğu bir mecliste hiç şüphesiz bu kararın reddedilmesinin biricik yolu, tıpkı 1 Mart 2003 tarihinde olduğu gibi toplumsal muhalefet güçlerinin kararlılıkla göstereceği anti-emperyalist duruştur.
Halkevleri, 1 Mart’ta göstermiş olduğu anti-emperyalist, savaş karşıtı duruşunu 5 Eylül’de de TBMM önünde gösterme kararlılığındadır.
AKP’nin evlatlarımızı emperyalizmin çıkarları uğruna ölüme göndermeye defalarca bu denli hevesli olması; siyasi varlığını ABD’nin işbirlikçiliğine yaslamış olduğunun en önemli kanıtıdır.
Heveslerini kursaklarında bırakmak ellerimizdedir !
Tüm toplumsal muhalefet güçlerini 5 Eylül günü TBMM önünde tezkerenin geçişini engellemeye çağırıyoruz. 31.08.2006
Abdullah Aydın
Genel Başkan
ÖDP:5 EYLÜL’DE ANKARA’DA BULUŞALIM !
1 Eylül Dünya Barış Günü’ne yine savaş ve çatışmalarla giriyoruz. AKP hükümeti 1 Mart’ta başaramadığını 5 Eylül’de başarmak istiyor. “ABD, AB Bölge ülkeleri nezdinde ağırlığımız artmalı” gerekçesiyle Lübnan’a BM çatısı altında oluşturulacak “Barış Gücüne” asker göndermeyi içeren tezkereyi 5 Eylül 2006 Salı günü TBMM gündemine getiriyor.
“Barış Gücü” adıyla oluşturulan bu güç aslında ABD desteğiyle Lübnan’a saldıran, Lübnan’ı yakıp yıkan ama amacına ulaşamayan İsrail’in yapamadığını yapmaya çalışacak olan bir “işgal gücü”, ABD ve İsrail çıkarlarını koruma gücü olacaktır.
Birleşmiş Milletler Barış Gücünün İsrail ile Lübnan’ı ayıran Mavi Hat’tın iki yanında değil de sadece Lübnan topraklarında konuşlandırılması düşünülmekte ve Hizbullah’ın silahsızlandırılması amaçlanmaktadır. BM’nin 1071 sayılı kararı Hizbullah’ı saldırgan güç olarak göstermektedir. Ortadoğu’daki asıl saldırgan güç ABD, İngiltere ve onun desteklediği İsrail’dir. İsrail’in saldırganlığını durdurmayacak hiçbir gücün inandırıcılığı ve caydırıcılığı olamaz.
Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanlığı ve 2007 genel seçimleri öncesi iktidarı koruma kaygısıyla emperyalist politikalara daha fazla bel bağlıyor. Bilinmelidir ki bu politikalar Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürüklemektedir ve bir kere bu bataklığa saplandıktan sonra kurtulmak kolay olmayacaktır.
Türkiye’nin onurunu savunmak 1 Mart’ta olduğu gibi yine solun, sosyalistlerin, anti-emperyalistlerin, barışseverlerin sorumluluğundadır. ÖDP tüm bu güçlerle birlikte 5 Eylül 2006 Salı günü Ankara’da olacaktır. ABD-İsrail-AKP’nin bu politikalarına karşı güçlü bir sesi yükseltmek için herkesi Ankara’ya davet ediyoruz.
Hayri Kozanoğlu
Genel Başkan
31 Ağustos 2006
Yurtsever Cephe’den 5 Eylül çağrısı
1 Mart 2003’te ABD’nin peşinden Irak’a girmemizi isteyenlerin hevesi kursaklarında kalmıştı. Halkın Ankara’da meydanlardan taşan iradesine karşı koyamayan bazı milletvekilleri Türkiye’yi kanlı bir maceraya ve tarifsiz bir onursuzluğa sürükleyecek tezkereye “evet” diyememişti.
“Hayır” diyenlerin ne kadar haklı olduğunu kısa sürede herkes gördü. İşgalci güçler yurtlarını savunan Iraklıların sert direnişi ile karşılaştılar. Her hafta onlarca yabancı asker haklı nedenlerle öldürülüyor. Evlatlarımızın o askerler arasında olmaması, sesimizi yükseltmemiz, ABD işbirlikçilerine “dur” dememiz sayesindedir.
Şimdi yeni bir tezkere Meclis’in gündemine geliyor. ABD ve İsrail’in talepleri doğrultusunda Lübnan’a asker yollamak isteyen hükümet 5 Eylül’de TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırdı.
Bu çağrıyı biz üzerimize alıyoruz. Lübnan halkını ve İsrail’e karşı direnen güçleri sindirmek için oluşturulan Barış Gücü’ne Türkiye’den asker yollanmasını istemeyen yüz binler, milletvekillerinden önce Meclis’in önünde toplanmalıdır.
Elimizde 400 bini aşkın imza var. Bu imzalar ABD’nin İran’a dönük olası bir askeri operasyonuna ortak olunmaması için toplanıyordu. Lübnan’a asker yollanması gündeme geldiği andan itibaren insanlar imzalarını Lübnan için de atmaya başladılar.
5 Eylül’de bu imzalar da TBMM’ye gelecek. Ama daha önemlisi, imza atanların diğer bütün tezkere karşıtlarıyla birlikte Ankara’da Meclis’in önünde toplanmaları.
Evlatlarımız, kardeşlerimiz için, onurumuz için, ülkemiz için!
5 Eylül Salı günü sabah saat 10.00’da Ankara Yüksel caddesinde Nazım Kültürevi’nin önünde buluşuyor ve Meclis’e gidiyoruz.
YURTSEVER CEPHE
Irak’ta Savaşa Hayır Koordinasyonu
Irak’ta Savaşa Hayır Koordinasyonu, Lübnan tezkeresini alanlarda yırtma çağrısı yaptı. Koordinasyon bileşenleri, dün Taksim Tramvay durağında bir basın açıklaması yaparak, emekçileri yeni 1 Martlar için 5 Eylül’de Ankara’ya çağırdı.
Irak’ta Savaşa Hayır Koordinasyonu adına açıklamayı Ülkü Gündoğdu yaptı. Emperyalistlerin bölgedeki tetikçisi siyonist İsrail’in ABD ile birlikte kendileri adına savaşacak sözde barış gücünün Lübnan’a bir an önce gelmesi için baskı yaptığını söyleyen Gündoğdu, “İsrail, Lübnan’ı bombalayıp, çocukları katletmesine rağmen, yenemediği Hizbullah’ı silahsızlandırma görevini, bu yeni işgal gücüne havale etmeyi umuyor” dedi.
“Ülkemizin işbirlikçi-uşak yöneticileri ise, bu işgal gücüne katılmak için canla başla çalışmaktadır” diyen Gündoğdu, Abdullah Gül’ün bunun için bölgeye işbirliği ziyaretleri düzenlediğini hatırlatarak, Bakanlar Kurulu’nun prensip kararının siyonizme yaltaklanan yüzünü teşhir etti.
BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın Türkiye’ye gelmesine de değinen Gündoğdu, “Bizler, bu ülkenin devrimcileri , antiemperyalistleri, işgal karşıtları, emekçi halkları olarak bu onursuz uşaklığa geçit vermeyeceğimizi, emperyalizmin sözcülerini ülkemizde rahatça gezdirmeyeceğimizi, tezkerenin tartışıldığı gün Ankara’da olacağımızı tekrarlıyoruz” şeklinde konuştu.