KESK Araştırma Merkezi (KESK-AR) tarafından yapılan araştırma Türkiye’de Askeri ve faiz hariç kamu harcamalarının GSYİH içindeki payının OECD ülkeleri ortalamasının yarısı kadar olduğunu ortaya koydu. Ayrıca kamu emekçisi sayısı OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında çok az. Örneğin Türkiye’de bir kamu emekçisi, Finlandiyalı bir kamu emekçisine göre 3,3 kat daha fazla kişiye hizmet üretmek durumunda. KESK- AR […]
KESK Araştırma Merkezi (KESK-AR) tarafından yapılan araştırma Türkiye’de Askeri ve faiz hariç kamu harcamalarının GSYİH içindeki payının OECD ülkeleri ortalamasının yarısı kadar olduğunu ortaya koydu. Ayrıca kamu emekçisi sayısı OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında çok az. Örneğin Türkiye’de bir kamu emekçisi, Finlandiyalı bir kamu emekçisine göre 3,3 kat daha fazla kişiye hizmet üretmek durumunda.
KESK- AR tarafından yapılan araştırmaya göre, kamu harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla içindeki payı OECD ülkelerinde ortalama yüzde 41. Türkiye’de ise konsolide bütçe için 2005’te yüzde 30.8 olarak belirlenen bu oran, 2006’da yüzde 29’a düşmüş durumda. (Katma bütçe ile bu oran yüzde 2 fazladır). 2006 yılında faiz hariç kamu harcamalarının oranı ise yüzde 20 civarında. Askeri harcamaları da düştüğünde bu oran yüzde 17. OECD ortalamasında ise bu oran 34. Araştırmaya göre Türkiye kamu harcamalarına son derece az kaynak ayırıyor. Kamu harcamalarına ayrılan payın az olmasının, yetersiz sayıda okul, hastane, doktor, öğretmen, fabrika, yol ve iş demek olduğunun ifade edildiği araştırmada OECD ve Türkiye verileri karşılaştırması şöyle;
Kamu harcamalarının GSYİH içindeki payı OECD’de yüzde 41 iken Türkiye’de yüzde 29’dur. Askeri harcamalar hariç bütçe payı OECD’de 39,2, Türkiye’de yüzde 26. Askeri ve faiz harcamaları hariç OECD’de yüzde 35, Türkiye’de yüzde 17’dir.
Araştırmada yer alan Kamu harcamalarının GSYİH paylarının seçilmiş ülkelere göre dağılımı ise sırayla, İsveç’te yüzde 58, Danimarka’da yüzde 56, Fransa’da yüzde 52, Avusturya’da yüzde 51, Belçika ve Finlandiya’da yüzde 50, Almanya’da yüzde 49, Norveç ve Macaristan’da yüzde 48, Hollanda’da yüzde 47, Yunanistan’da yüzde 45, İngiltere’de yüzde 41, İspanya’da yüzde 38, Türkiye’de yüzde 29.
KAMU EMEKÇİSİNİN İŞ YÜKÜ FAZLA
Araştırmaya göre Türkiye kamu alanında ciddi bir istihdam eksikliği yaşıyor. OECD verilerine göre Türkiye kamu emekçilerinin toplam istihdam ve nüfusa göre oranı bakımından da oldukça alt sıralarda. Kamu emekçilerinin toplam istihdam içindeki payına bakıldığında ülkelere göre sırası ile Kanada’da yüzde 17,5, Almanya’da yüzde 12,3, İspanya’da yüzde 15,2, Finlandiya’da 24,3, Fransa’da 21,3, İrlanda’da 14,6, ABD’de 14,6, Çek Cumhuriyeti’nde yüzde 15,4, Macaristan’da yüzde 21,4, İtalya’da yüzde15,2, Türkiye’de ise yalnızca yüzde 9,1. aynı sıra ile yüzde olarak kamu emekçilerinin nüfusa oranları, yüzde 8,1, 5,3, 3,9, 10,4, 8,2, 6,2, 7,5, 6,9, 7,8, 3,9, 3,2. Yani Türkiye’de bir kamu emekçisi Kanadalı bir kamu emekçisine göre 2,5 kat, Finlandiyalı bir kamu emekçisine göre 3,3 kat, Fransalı kamu emekçisine göre 2,6 kat, Macaristanlı kamu emekçisine göre 2,4, Çek Cumhuriyetli kamu emekçisine göre 2,2, ABD’li kamu emekçisine göre 2,3 kat daha fazla kişiye hizmet vermek durumunda. Yine Almanyalı bir kamu emekçisine göre yüzde 70, İspanyalı kamu emekçisine göre yüzde 20, İrlandalı kamu emekçisine göre yüzde 90, İtalyalı kamu emekçisine göre yüzde 12 daha fazla kişiye hizmet vermek durumunda.
KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, yaptığı açıklamada Türkiye’de kamu harcamalarını aşağı çekmeye yönelik yıllardır sürdürülen politikaların kamu emekçilerini açlığa, halkı yetersiz kamu hizmetlerine mahkum ettiğini belirterek, “faiz ve askeri harcamaları da dahil etseniz, kamu hizmetleri OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında çok az, AKP hükümeti IMF güdümlü diğer hükümetler gibi, bütçeyi daraltmayı hedefleyerek kamu hizmetlerini piyasalaştırmaya çalışmaktadır. Aynı zamanda özel sektöre halkın vergileri ile oluşan kamu kaynaklarını aktarmaya yönelik adımlar atmaktadır. Kamu hizmetlerinin genişletilmesi, adaletli bir vergi sistemi, kayıtdışı ile etkin mücadele ve bütçede faiz harcamalarının sınırlandırılması ile mümkündür. Hükümet böyle bir tercih yerine bütçeyi baskı altında tutmakta, kamu hizmetlerinin niteliksizleşmesi, personele duyulan ihtiyacın kronikleşmesi ve yatırımların durması pahasına gerekli tedbirleri almamaktadır. AKP kendisini iktidara taşıyan rant çevrelerine, uluslararası tekellere ve tefeci örgütlere sırtını dönmektense, yoksul halk kitlelerine sırtını dönmeyi tercih etmektedir. Hükümeti bu politikalardan vaz geçmeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu.