Gazetemizde yayımlanan Nasrallah röportajı büyük yankı uyandırdı. Röportaj pek çok sol parti ve örgüt tarafından ilgi ile karşılandı. Genel olarak komünist ve sol partiler, Nasrallah’ın röportajdaki sözlerini olumlu buldular. Sendika.org isimli sitede ise röportajın sahte olduğuna dair yazı yayımlandı. Yazıda, Lübnanlı Gilbert Achcar’ın, Evrensel’den alarak röportajı yayımlayan Counterpunch isimli siteye bir mail göndererek, röportajın sahte […]
Gazetemizde yayımlanan Nasrallah röportajı büyük yankı uyandırdı. Röportaj pek çok sol parti ve örgüt tarafından ilgi ile karşılandı. Genel olarak komünist ve sol partiler, Nasrallah’ın röportajdaki sözlerini olumlu buldular.
Sendika.org isimli sitede ise röportajın sahte olduğuna dair yazı yayımlandı.
Yazıda, Lübnanlı Gilbert Achcar’ın, Evrensel’den alarak röportajı yayımlayan Counterpunch isimli siteye bir mail göndererek, röportajın sahte olabileceğini belirttiği anlatılıyor. Ve, Evrensel gazetesinden açıklama isteniyor.
Nasrallah ile röportaj yapanlar halen Lübnan’da. Muhtemelen Hizbullah yetkilileri ile de temas halindeler. Sendika.org’un editörleri, Evrensel’de yayımlanan ve dünyanın pek çok siyasi çevresinde, özellikle sol çevrelerde etki yaratan röportajdan, Hizbullah’ın haberdar olmadığını iddia etmiyorlar herhalde. Hizbullah’tan röportajı yalanlayan bir açıklama yapılmadığına ve röportajı yapan arkadaşlar halen Lübnan’da Hizbullah yetkilileri ile temaslarına devam ettiklerine göre, Hizbullah’ın röportajda söylenenlere bir itirazı olmadığı anlaşılıyor.
Zaten, Nasrallah röportajından önce de, Nasrallah’ın söylediklerinin hemen hemen aynısı İran, Suriye, Lübnan ve diğer bazı Arap siyasi çevrelerinde de dile getiriliyordu.
Doğu Konferansı heyeti olarak, ABD tehdidine karşı Suriye halkı ve aydınlarına dayanışmamızı sunmak üzere Şam’a gittiğimizde, konuştuğumuz bütün aydınlar, sağ ve sol siyasi çevreler benzer şeyler söylüyordu.
Arap sol ve komünist partileri, örgütleri, aydınları Lübnan’daki Hizbullah örgütü ve Nasrallah’a bizim laikçi “solcular” gibi yaklaşmıyor.
Irak işgaline karşı yapılan etkinliklere katılan ve konuştuğumuz bütün solcu aydınlar, Lübnan Hizbullah’ından övgü ile söz ettiler ve o zaman biz bu duruma şaşırmıştık.
Pek çok komünist ve sol parti defalarca deklarasyon yayınlayarak, ABD tehdit ve saldırısına karşı İran, Suriye, Kore Halk Cumhuriyeti, Venezüella ve Küba ile dayanışmalarını açıkladı.
Yunanistan Komünist Partisi Genel Sekreteri bir heyetle birlikte Lübnan’a giderek İsrail saldırısı karşısında Lübnan ile dayanışmasını gösterdi.
İsrail Lübnan’a saldırınca Venezüella İsrail’den elçisini geri çağırdı. Chavez, İran’ı ziyaret etti ve İran ile anlaşmalar imzaladı.
Dünyadaki siyasal gelişmeleri, özellikle komünist partiler ve sol hareketleri izleyenler çok iyi bilir ki, sol ve komünist partiler ile İran, Suriye, Filistin, Lübnan halklarının ABD ve İsrail’e karşı, BOP’a karşı dayanışması giderek gelişiyor ve ilişkiler protokol ilişkileri değil.
Sonuç olarak, Nasrallah röportajında söylenen sözler, daha önce çeşitli platformlarda defalarca söylenmiş ve dünya sol hareketini takip edenlerce bilinen düşüncelerdir.
Lübnanlı Gilbert Achcar’ın kim olduğunu bilmiyoruz. Neden böyle bir itirazda bulunduğunu da. Ama, Nasrallah röportajında, Nasrallah tarafından açıklanan politika ve yaklaşımların Hizbullah’ın izlediği politikalar olduğunu biliyoruz.
Sadece Hizbullah’ın değil Lübnan Komünist Partisi, Suriye’nin üç ayrı komünist partisi, Irak’daki sol direniş örgütleri ve Ortadoğu’nun bütün ilerici aydınlarının benzer görüşleri savunduğunu biliyoruz. Bu da, bence antiemperyalist mücadele açısından sevinilecek bir siyasi gelişmedir.
Dünya ve bölgedeki siyasi gelişmeler, sosyalistlerin, solun taktikleri üzerine fikir ileri sürmek ve tartışmalara katılmak yerine öküz altında buzağı aramak gereksiz bir çabadır.
e-posta: [email protected]