AKP yeni bir ticari faaliyet daha buldu: Şehir merkezinde bulunan ve emlak değeri yüksek olan okullar satışa çıkarılıyor. Yapılan bu “tüccar” uygulamasına Eğitim-Sen’den tepki geldi. Eğitim Sen Genel Sekreteri Emirali Şimşek’in yapmış olduğu basın açıklaması metni aşağıda “Tüccar siyaseti” yapacağız diyerek iktidara gelen AKP hükümeti, şehir merkezlerindeki “yüksek rant getiren” okulları satmaya hazırlanıyor. Satılacak olan […]
AKP yeni bir ticari faaliyet daha buldu: Şehir merkezinde bulunan ve emlak değeri yüksek olan okullar satışa çıkarılıyor. Yapılan bu “tüccar” uygulamasına Eğitim-Sen’den tepki geldi.
Eğitim Sen Genel Sekreteri Emirali Şimşek’in yapmış olduğu basın açıklaması metni aşağıda
“Tüccar siyaseti” yapacağız diyerek iktidara gelen AKP hükümeti, şehir merkezlerindeki “yüksek rant getiren” okulları satmaya hazırlanıyor. Satılacak olan okulların eğitim kurumu olmasının yanı sıra pek çoğunun tarihi özellikler gösteriyor olması, iktidardaki “müteahhit zihniyeti”nin geldiği aşamanın görülmesi açısından ibret vericidir.
Hükümeti ve Milli Eğitim Bakanlığını “tüccar zihniyeti” ile yönetenler, kamu kaynaklarını özel öğretim kurumlarına aktardıkları, eğitim harcamalarının büyük bölümünü velilerin sırtına yıktıkları yetmezmiş gibi, şimdi de şehir merkezlerinde bulunan ve pek çoğu tarihi özellikler gösteren okulları, “daha fazla okul yaptırma” bahanesiyle “yatırımcılara” satmaya hazırlanıyor.
Yapılması planlanan uygulamaya göre ihale usulü ile satışa sunulacak okulu satın alacak kişi ya da kuruluştan, karşılığında kendisine verilen süre içerisinde, aynı tutarda maliyeti bulunan daha yüksek sayıda yeni okullar inşa etmesi istenecek. Böylece şehir merkezlerinde bulunan çok sayıda okulun ihale ile satılarak, daha fazla sayıda okul yapımının sağlanacağı iddia ediliyor.
Kentlerin mimarisi ile bütünleşmiş olan şehir merkezindeki tarihi özellikler gösteren okulları satın alıp, iş merkezi yapmak için yıkacak olan yatırımcılar, yeni okulları nereye yapacaklardır? Eğitim kurumlarının, o kurumda eğitim görenlerin rahatlıkla ulaşabileceği yerlerde yapılması genel bir kuraldır. Türkiye’de şehir merkezlerinde bulunan pek çok okul, ulaşım vb pek çok nedenden dolayı öğrenciler tarafından tercih edilmektedir. Şehir merkezlerindeki okulların satılması ile yüzlerce okul, arazilerinden elde edilecek ranta feda edilmekte, bu okullarda okuyan binlerce öğrenci mağdur edilmek istenmektedir.
Türkiye’deki mevcut okul ve derslik açığı, böylesine “kurnaz” ve “ucuz” yöntemlerle çözülemez. Bütçeden eğitime ve eğitim yatırımlarına ayrılan pay arttırılmadıkça bu tür yöntemlerin işe yaramayacağı açıktır.
Şehir merkezlerindeki okulların satılması, yeni ve daha fazla sayıda okul yapımından çok, eğitim kurumlarının yerinde birer ticaret merkezinin yükselmesi ve yeni zenginlerin yaratılması anlamına gelecektir. Cumhuriyet tarihinin en özelleştirmeci Hükümeti olmakla övünen AKP hükümetinin, kamuya ait işletmeleri ve fabrikaları yok pahasına satması yetmezmiş gibi, şimdi de şehir merkezlerindeki eğitim-öğretim kurumlarını “yüksek rant” gerekçesiyle satmaya çalışması anlaşılır değildir.
Milli Eğitim Bakanlığı, inşaat sektörünü kalkındırmaktan ve yeni zenginler yaratmaktan başka bir işe yaramayacak olan bu tür uygulamalardan vazgeçmeli, müteahhitlik yapmak yerine esas işleri olan eğitimin çözüm bekleyen sorunları ile uğraşmalıdır.