Ankara’da 17 Mayıs günü Danıştay 2. Dairesi’ne yapılan saldırının bir benzerinin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’e de yönelik planlandığı ortaya çıktı. Danıştay 2. Dairesi’ne yapılan saldırının öncesinde, Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi Derneği Genel Başkanı Taner Ünal’a yakınlığıyla bilinen en az iki kişi, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’e suikast yapmak için Mayıs ayının ilk […]
Ankara’da 17 Mayıs günü Danıştay 2. Dairesi’ne yapılan saldırının bir benzerinin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’e de yönelik planlandığı ortaya çıktı.
Danıştay 2. Dairesi’ne yapılan saldırının öncesinde, Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi Derneği Genel Başkanı Taner Ünal’a yakınlığıyla bilinen en az iki kişi, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’e suikast yapmak için Mayıs ayının ilk haftasında kente gelerek görüşmelerde bulundu. Diyarbakır’lı olan Ünal’ın adamlarından biri, suikast için daha önce birlikte çek-senet işlerinde çalıştığı kişiye 100 milyar lira teklif etti. Ancak suikast teklifi bu kişi tarafından, “olay siyasi ve riskli” denilerek kabul edilmedi. Suikast planı bir süreliğine ertelendi ve yaklaşık on gün kadar sonra ise Bingöl’lü avukat Alparslan Arslan tarafından Danıştay’a saldırı gerçekleşti. Suikast planının Osman Baydemir’e ihbar edilmesi sonrasında, Baydemir koruma sayısını arttırdı ve zırhlı araçla randevu ve açılışlara gitmeye başladı.
Ankara’da 17 Mayıs tarihinde Danıştay 2. Dairesi’ne yapılan ve 1 üyenin ölümü, başkan Mustafa Birden ile birlikte 4 üyenin de yaralanmasına neden olay provokasyonun bir benzerinin, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’e suikast yapılarak Diyarbakır’da planlandığı ortaya çıktı.
ANF’ye ulaşan bilgilere göre, geçen Mayıs ayının ilk haftasında, Ankara’da merkezi bulunan Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi Derneği Genel Başkanı Taner Ünal’a yakınlığıyla bilinen iki kişi kente gelerek, daha önce birlikte Ankara, Bursa, Kayseri gibi kentlerde çek-senet tahsili ve haraç alma işlerinde çalıştıkları (ismi bizde saklı) Diyarbakır’lı bir tetikçiye suikast teklifi götürüldü. Taner Ünal’ın adamları ve kendileri de Diyarbakır’lı olan aracılar, yaptıkları teklifte suikast karşılığı tetikçiye 100 milyar lira ödeneceğini vaad ettiler. Suikast yeri olarak da, Osman Baydemir’in Büyükşehir Belediyesi Konukevi’ne giriş ya da çıkışında tabancayla yapılacağı belirtildi. Ancak tetikçi olarak teklif götürülen kişi, planı riskli ve siyasi yönü nedeniyle geri çevirdi.
Mayıs ayının ilk haftalarında yapılan bu görüşmeler sürerken, teklifi getirenlerin aynı zamanda Diyarbakır’da Ofis semtinde bir döviz bürosu sahibinin oğlunu kaçırarak 500 bin dolar fidye isteme arayışında oldukları da ortaya çıktı.
Diyarbakır’da Baydemir’e yapılacak suikast için tetikçi arayışları devam ederken, 17 Mayıs tarihinde Danıştay 2. Dairesi’ne Bingöl’lü avukat Alparslan Arslan tarafından saldırı gerçekleşti.
Danıştay saldırısı sonrasında ise Diyarbakır’a gelen ve suikast için tetikçi arayanlar kentten ayrıldı ve teklif götürdükleri kişiyle de bağlantılarını kopardılar.
ANF’ye ulaşan bilgilere göre, Osman Baydemir’e yapılan ihbarda kendisine yönelik bir suikast planı olduğu bildirildi. Bu ihbar üzerine, Baydemir koruma sayısını 7’ye çıkartırken, randevu ve açılışlara da zırhlı araçla gitmeye başladı.
BAYDEMİR SUİKAST GİRİŞİMLERİNİ DOĞRULADI
Bu arada Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, kendisine yönelik suikast girişimlerinin olduğunu doğruladı.
28 Mart’ta başlayan olaylardan sonra kendisine yönelik suikast planlarının olduğuna ilişkin duyumlar aldığını söyleyen Baydemir, “Şahsıma dönük birtakım bilgi ve duyumlar bize de ulaştı. Bu bilgilerin nereden geldiğini açıklama gibi bir yetkim olamaz” dedi
Baydemir, aldıkları duyumlar sonrasında çeşitli tedbirleri aldıklarını da belirtti.
Baydemir, şahsına yönelik girişimlerden çekinmediğini kaydederek şunları söyledi: “Bende iki emanet var. Birincisi halkın bana verdiği temsiliyet yetkisidir. Bunu halk bana vermiştir ve ne zaman isterse bunu kendisi alabilme gücüne sahiptir. İkincisi ise Allah’ın bana verdiği candır, onu da Allah ne zaman isterse alır. Ancak bu iki emaneti de en iyi şekilde korumuk da benim görevimdir. Bedeli ne olursa olsun, bu iki emanetten vaz geçmem, korumak zorundayım.”
Avukat Alparslan Arslan’ın 17 mayıs sabahı Danıştay ıkinci Dairesi’ne düzenlediği silahlı saldırıda başından yaralanan Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin hayatını kaybetmiş, Daire Başkanı Mustafa Birden’in de aralarında bulunduğu dört kişi ise saldırıdan yaralı olarak kurtulmuştu.
Olayın ertesi günü yargı mensupları ve binlerce kişi Anıtkabir’e yürümüş, aynı günün devamında Özbilgin için Danıştay’da düzenlenen cenaze töreni protesto gösterilerine sahne olmuş ve halk ‘hükümet istifa’ sloganları atmıştı.
Danıştay saldırısı sonrasında polisin incelemeleri sonucu Alparslan Arslan’ın derin devletin tetikçisi olarak değerlendirilen TİT’e (Türk İntikam Tugayı) mensup olduğu, daha önce de Cumhuriyet saldırısına düzenlenen saldırılara karıştığı belirtildi. Saldırgan Arslan’ın evinde porno CD’ler, bazı dini kitaplar ve aşk mektupları çıkarken, daha önce Sedat Peker’in avukatının yanında çalıştığı anlaşıldı.
ANF NEWS AGENCY
DİLEK YILDIZ -ANF