Bu değerlendirmede dönem yürütmemizin görevde olduğu sürece önemli olduğunu düşündüğüm, SS-GSS eylemleri, ABD Dışişleri Bakanı Condaliza Rice’ın Ankara’ya gelişine tepkiler, 1 Mayıs mitinginin örgütlendirilmesi değerlendirilecektir. Bu değerlendirme yazısında dönem içinde yaşananlar hem siyasi, hem de KESK örgütselliği ve geleneği açısından değerlendirilecektir. SS-GSS yasa tasarısına ilişkin olarak, 13 -15- 18 Nisan ve 30 Mayıs tarihlerinde dört […]
Bu değerlendirmede dönem yürütmemizin görevde olduğu sürece önemli olduğunu düşündüğüm, SS-GSS eylemleri, ABD Dışişleri Bakanı Condaliza Rice’ın Ankara’ya gelişine tepkiler, 1 Mayıs mitinginin örgütlendirilmesi değerlendirilecektir. Bu değerlendirme yazısında dönem içinde yaşananlar hem siyasi, hem de KESK örgütselliği ve geleneği açısından değerlendirilecektir.
SS-GSS yasa tasarısına ilişkin olarak, 13 -15- 18 Nisan ve 30 Mayıs tarihlerinde dört ayrı eylem gerçekleştirilmiştir.
13-15 Nisan’da gerçekleştirilen eylemler kısa sürede örgütlenmesine rağmen,Dönem yürütmemiz Ankara’daki Demokratik Toplumsal Muhalefetin bütün kesimlerini kapsayarak, fiili meşru mücadele zemininde sağlık ve sosyal güvenlik hakkı çerçevesinde bir araya getirmiştir. KESK’in öncülüğünde,SS-GSS karşı bütün demokratik kesimleri kapsayan bir ortak eylem birliği oluşturulmuştur. Bunun sonucu olarak nicelik ve nitelik açısından önemli sayılabilecek bir katılım sağlamıştır.Yürütmemizin bütün demokratik güçleri kapsayan bir yol izlemesi kimi merkezlerde rahatsızlık yaratmış olmalı ki, bundan sonraki Ankara eylemlerinde KESK Genel Merkezinin KESK Şubeler Platformunun Dönem Yürütmesini devreden çıkarmaya,ikinci plana itmeye yönelik olumsuz müdahaleleri yaşanmıştır.
18 Nisan Meclise tek sıra yürüyüş eylemi:
Meclise yapılan yürüyüşte dönem sözcülüğümüz, alınan kararlarda tamamen devre dışı bırakılmıştır. KESK, DİSK, TTB, TMMOB tarafından yapılan bir toplantıda alınan kararlar tarafımıza tebliğ edilmiştir. Ancak KESK MYK sının eyleme ilişkin yönelim,hareket tarzı ve kendi içinde aldığı kararlardan (Kontrollü Gerginlik)Yürütmemiz ancak eylem günü uygulamaya konulan pratik ve sonrasında yaşanılan tartışmalar ile bilgi sahibi olmuştur. Ortaya çıkan inisiyatifsizlik ise dönem yürütmemize mal edilmeye çalışılmıştır.
30 Mayıs Meclis Yürüyüşü:
Emek platformu birleşenleriyle gerçekleştirilen GSS eylemi öncesi eylem hazırlıklarını yürüten dönem sözcülüğümüz KESK MYK sı tarafından aranarak eylemin Emek platformu eylemi olduğu bunlar dışındaki bileşenlere haber verilmemesi eylemin KESK MYK sı tarafından yürütüleceği tarafımıza bildirilmiştir. Eylem günü ise KESK Ankara Şubelerinden bazı Şube Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyelerinin KESK tarafından görevlendirildiği,eylem programının ve güzergahının yine belirtilen kişilerle birlikte organize edildiği bizzat tarafımızdan tespit edilmiştir. Ankara da KESK şubelerini temsile ve alınan kararları yürütmeye dönem yürütmesi yetkili iken, kendi hukukunu bir tarafa bırakıp siyasal aidiyetler üzerinden hareket eden bir tarz izlenmiştir. Bizden, emek platformu bileşenleri dışında genel kamuoyuna çağrı çıkarılmaması istenirken kimi partilerin dövizleriyle eyleme katıldıkları gözden kaçmamıştır.
ABD DIŞİŞLERİ BAKANININ ANKARA’YA GELİŞİNİ PROTESTO EYLEMİ
Condaliza Rice’ın Ankara’ya gelişiyle ilgili olarak, Ankara kent muhalefetinin bileşenleriyle yapılan toplantılar neticesinde, ABD Elçiliği önünde bir basın açıklaması kararı alınmıştır. Ortak açıklamanın KESK Ankara Şubeler Platformu tarafından yapılması kararlaştırılmıştır.
Dönem yürütmemiz tarafından hazırlanan açıklamanın eylem günü geldiğinde KESK Genel Başkanı tarafından okunacağı hayretle TMMOB kanalıyla öğrenilmiştir.
1 MAYIS’IN ANKARA’DA ÖRGÜTLENDİRİLMESİ
11 Nisan’da dönem sözcülüğü tarafımıza geçtikten sonra, Ankara’da 1 Mayıs kutlamalarının hazırlıklarında gecikme yaşandığı ve 20 gün kalmasına rağmen miting için kentte hiçbir adım atılmadığı görülmüştür. Ankara emek ve demokrasi güçleriyle yapılan toplantı sonrası Dönem yürütmemiz hızla DİSK bölge temsilciliğiyle beraber bir inisiyatif oluşturarak, TMMOB Ankara İKK, Ankara Tabib Odası, DİSK Ankara Bölge Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, Ankara 78’liler, ve Halkevleri’nden oluşan bir tertip komitesi oluşturularak 14 Nisan hızla Tandoğan meydanı için yasal başvuru yapılmıştır.
Ancak, daha sonra,KESK Genel Merkezinin Emek Platformu düzeyinde bir çalışmayla Ankara 1 Mayıs kutlamaları için merkezi bir tasarrufta bulunmaya yöneldiği değişik kanallardan öğrenilmiştir.KESK Genel Merkezi, yürütmemizi doğrudan bilgilendirmemiştir,ancak bizim Genel Başkanı telefonla arayarak kendisinden bilgi istememiz üzerine “Doğrudur. Emek Platformuyla görüşme halindeyiz. Emek Platformuyla Ankara’da 1 Mayıs örgütlenecek” demiştir. Bu açıklamanın sonrasında örgütsel disiplinimiz gereği,mevcut tertip komitesiyle yürüttüğümüz çalışmayı durdurduk ve KESK in kararını bekledik.
KESK Yönetim Kurulu, daha sonra Ankara 1 Mayıs mitinginin bir Emek Platformu mitingi olmasına karar verdi. Bu karara bağlı olarak çıkarılacak bildirinin metninden sayısına, afişin ne olacağına, kimin ne kadar para ödeyeceğine kadar bütün kararlar dönem sözcülüğümüzün bilgisi dışında Emek Platformu bileşenleri tarafından alınmaya başlandı. Yapılacak bir toplantıya katılmamız istendiğinde, KESK MYKsı tarafından aranarak dönem sözcülüğünün yetkili olmadığı, KESK adına bir görevlendirme yapıldığı katılacak kişinin yetkili olduğu bildirilmiştir. Bu uygulamalarla birlikte,o güne dek Ankara da 1 Mayıs kutlamaları için oluşturduğumuz hazırlık çalışmaları boşlukta kalmış oldu. Çünkü bizim oluşturduğumuz kutlama düzlemi, Ankara da ki ilerici emek örgütlerinin ve demokratik güçlerin ortak mücadele platformuydu ve yıllardır Ankara da ki 1 Mayıs kutlamaları bu platform tarafından gerçekleştirilmekteydi. 1 Mayıs kutlamalarının merkezi olarak Emek Platformuna aktarılması, bu ortak mücadele platformunun bir kenara itilmesi anlamına gelmekle kalmıyor, bu uygulama, Ankara 1 Mayıs kutlamalarında yıllar içinde yerleşmiş ve mutabakat haline gelmiş kuralların da topyekün ortadan kalkmasına neden oluyordu. Bu durum karşısında KESK MYK’sına, tertip komitesinde örgütsel disiplinimiz gereği kaldığımız bildirilmiştir.
Dönem sözcülüğümüz tarafından daha sonraki hazırlık toplantılarına gidildiğinde ortaya çıkan İstiklal Marşı krizi karşısında Türk-İş temsilcisinin “Genel Merkezinizin onayı var, siz neden karşı çıkıyorsunuz” sözleri üzerine,KESK aranarak bilgi sorulmuş “orada halledin” denilmiştir.
Halkevleri ve 78’lilerin tertip komitesinden çekilmesiyle sonuçlanan 1 Mayıs hazırlık sürecinde, kent muhalefetinin diğer bileşenleriyle yapılan toplantılarda göstermelik olmaktan öteye gitmemiş, toplantılara katılan kurumların protestolarıyla karşılaşılmıştır.
Bütün bu gecikmeler ve kentin muhalefet bileşenlerinin hiçe sayılması nedeniyle, 1 Mayıs’a 5-6 gün kala çıkarılan bildiri ve afişlerle kentte bir hava yaratılmak istenmişse de, başarılı olunamamıştır. Tertip komitesinde yer alan kimi kurumlara teslim edilen, mehter marşlarının çalındığı ve İstiklal Marşının söylendiği katılımın Konfederasyonlar düzeyinde oldukça düşük kaldığı miting, cansız, sönük geçmiş, adına ve geleneğine uygun olarak kutlanmamıştır.
1 Mayıs’a gelen günlerde, SS ve GSS’ye karşı DİSK, TMMOB, TTB ile birlikte davranan Konfederasyonumuzun, neden Emek Platformuyla 1 Mayıs kutlaması zorlaması yaptığına dair hiçbir açıklama bugüne kadar yapılmamıştır.
SONUÇ
Dönem sözcülüğümüz döneminde tarih içinde oluşturduğumuz Mücadele geleneklerimiz bizzat KESK MYK sı tarafından hiçe sayılmıştır. Bu durum KESK in bütünlüğü üzerinde olumsuz sonuçlar yaratmıştır. 1
Mayıs’ta gerçekleştirilen müdahalenin siyasi içeriği ve sonuçları ayrıca değerlendirilmelidir.
KESK dönem yürütmesi içinde olduğu, örgütlenmesinde inisiyatif aldığı eylem ve etkinlik süreçlerinde, başkaca örgütlerden bilgi almak zorunda kalan, iradesi hiçe sayılan bir duruma düşürülmüştür. Ankara kent muhalefetindeki etkisi ve saygınlığı bizzat bu müdahaleler nedeniyle zayıflatılmıştır.
KESK dönem sözcülüğü, KESK’in değerleriyle oluşan bir kurumdur. Kuralları da mücadele içinde oluşmuştur. Dönem sözcülüğü belli grupların tekelinde değildir. Bu kurumu yıpratmak, etkisizleştirmek, maniple etmek, KESK’in kendisini etkisizleştirmesi demektir.
Bütün bu nedenlerle KESK MYK sının ve içerisinde yer alan anlayışların; ülkenin ve emek hareketinin ve KESK’in içinde bulunduğu durumu bir kenara bırakarak ortaya koyduğu bu anlayış tarzına karşı dün olduğu gibi bundan sonrada KESK’in geleneğini ve hukukunu savunacağımızın bilinmesini isterim.
06.07.2006
Saygılarımla,
Cemal YILDIRIM
BES Ankara 2 Nolu Şb Başkanı
11 Nisan-2 Temmuz 2006
Dönem Sözcüsü