Toplumla Mücadele Yasası olarak adlandırılan Terörle Mücadele Yasa tasarısı, demokratik kitle örgütleri ve insan hakları örgütlerinin tüm uyarılarına rağmen Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. Adalet Bakanı Çiçek, özgürlükleri kısıtlama niyetinde olmadıklarını, tam tersine özgürlükleri koruma adına çıkarttıkları bu yasa, özellikle 11 Eylül sonrası ABD emperyalizminin dünya çapında yaydığı militarist dalganın etkisiyle hazırlanmış kalıp yasalardan birisi […]
Toplumla Mücadele Yasası olarak adlandırılan Terörle Mücadele Yasa tasarısı, demokratik kitle örgütleri ve insan hakları örgütlerinin tüm uyarılarına rağmen Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi.
Adalet Bakanı Çiçek, özgürlükleri kısıtlama niyetinde olmadıklarını, tam tersine özgürlükleri koruma adına çıkarttıkları bu yasa, özellikle 11 Eylül sonrası ABD emperyalizminin dünya çapında yaydığı militarist dalganın etkisiyle hazırlanmış kalıp yasalardan birisi olarak adlandırılıyor.
Siyasal hayattan, özel yaşama kadar bir çok kısıtlama ve baskı içeren yasa, kolluk güçlerine şiddet, baskı, işkence gibi bir çok uygulamanın yolunu açıyor.
Hukukçular tarafından da şiddetle eleştirilen yasa güçlü bir muhalefet örülemediği için meclisten kolayca geçti. Yasa mecliste tartışılırken, “sosyal demokrat” isimli CHP yasayı “yumuşak” bulmuş ve sertleştirilmesini önermişti.
İzmir Muhalefetinden Tepki
Terörle mücadele yasasında değişiklik öngören yasa tasarısının meclis genel kurulunda kabul edilmesine karşı İzmir’de demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların, siyasal partilerin katıldığı bir basın açıklaması yapıldı.
Katılımcıları arasında İHD, ÇHD, KESK, DİSK, TES-İŞ 1 nolu şube, Yol-İş 1 nolu şube,YAPI-YOL SEN, TÜM-TİS, TEKSTİL-SEN, BELEDİYE-İŞ 2, 4, 6 nolu şubeler, Halkevleri, Tunceli Kültür ve Dayanışma Derneği, DTP, SDP, EMEP, ESP, Ada Kültür Merkezi, TAYDER, GÖÇDER, EKD, Ege 78’liler Derneği, ÖDP, Alınteri, Partizan’ın bulunduğu basın açıklaması saat 18.00’de Eski Sümerbank önünde başladı.
İHD İzmir Şubesi Başkan yardımcısı tarafından okunan açıklamada “Tasarının yeniden meclise gelen hali öncekinden daha fazla kısıtlama ve hukuksuzluk getirmektedir. Bu durum siyasi iktidarın iradesini; toplumun ihtiyaç ve istekleri yönünde kullanmak yerine, Büyük Ortadoğu Projesinin mimarlarına ve Türkiye’deki uzantılarına teslim ettiğini göstermektedir” denildi. Bu yasaya göre şu an yapılan basın açıklaması gibi demokratik hakların terör eylemi, katılanların terör destekçisi,basının ise terör propagandacısı durumuna düşürülmek istendiği vurgusu yapıldı. İfade ve basın özgürlüğünün yasa ile tehlike altına gireceği,kolluk güçlerinin yetkilerinin artırılacağı, işkencenin önünü açılacağı da dile getirildi. Parasız bilimsel demokratik anadilde eğitim isteyen öğrencinin, açlık sınırı altında bir ücretle yaşamaya çalışan işçinin, memurun haklarını araması terör kapsamında tutularak muhalif güçlerin bastırılmak istenmesi bu yasanın amacıdır denildi.
Açıklama sırasında “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “toplumla mücadele yasasına hayır” sloganları atıldı.