Haziranda Tüketici Fiyatları Endeksi’nin yüzde 0.34 oranında, Üretici Fiyatları Endeksi’nin 4.05 oranında artması Ayşe Hanım Teyzemi nasıl etkiler? (1) Ayşe Hanım Teyzem için önemli olan aylık fiyat endeksi değil, çarşı pazardaki fiyatlardır. Bir aylık endeks Ayşe Hanım Teyzem için olsa olsa fiyat artışı tehlikesini gösterir. (2) Ayşe Teyzem için önemli olan pahalılıktır. Geliri artmazken fiyatların […]
Haziranda Tüketici Fiyatları Endeksi’nin yüzde 0.34 oranında, Üretici Fiyatları Endeksi’nin 4.05 oranında artması Ayşe Hanım Teyzemi nasıl etkiler?
(1) Ayşe Hanım Teyzem için önemli olan aylık fiyat endeksi değil, çarşı pazardaki fiyatlardır. Bir aylık endeks Ayşe Hanım Teyzem için olsa olsa fiyat artışı tehlikesini gösterir.
(2) Ayşe Teyzem için önemli olan pahalılıktır. Geliri artmazken fiyatların artmasıdır.
(3) Ayşe Teyzemin endişesi, tasarrufunun fiyatlardaki artış karşısında erimesidir.
İktisatçılar genellikle enflasyondan söz eder. Enflasyon konusu tartışılırken de enflasyon, pahalılık, fiyat artışı, fakirlik kavramları birbirlerine karışır. Gerçekte enflasyon, pahalılık, fiyat artışları, fakirlik farklı şeylerdir.
Enflasyon, parasal artışın, mal ve hizmet arzındaki büyümeden daha hızlı artmasıdır. (Kaba anlatımla: 2 ekmek üretiliyor. Buna karşılık piyasada 2 birim para var. Her bir ekmek 1 birim paraya satılır. 2 ekmek üretilirken, piyasada 3 para birimi varsa, her bir ekmek 1.5 para birimiyle alıcı bulur. İşte bu kabaca enflasyondur. Tersi bir durum ortaya çıkarsa, piyasada 2 birim para var iken, ekmek üretimi 2’den 4’e çıkmış olsa, bu defa ekmek üretenler ya her bir ekmeğini 1/2 para birimine satmaya razı olur. Ya da satamaz.)
Pahalılık fakirlik demek
Pahalılık, kişinin gelirinin, fiyat artışlarının gerisinde kalmasıdır. Pahalılık görecelidir. Gelirini fiyat artışlarından daha çok artıran için (enflasyon da olsa, fiyatlar da yükselse) pahalılık yoktur. (Kaba anlatımla: Kişinin geliri 100 YTL. Ayakkabı 100 YTL. Bir yıl sonra ayakkabı 150 YTL oluyor. Kişinin geliri 100 YTL’de kalıyorsa o kişi için ayakkabı pahalanmıştır. Ama kişinin geliri 200 YTL olmuşsa, ayakkabının 150 YTL’ye satılmasıyla ayakkabı fiyatının yükselmesine rağmen, pahalılık söz konusu değildir.)
Fiyatlar mutlaka enflasyonla artmaz. Enflasyonsuz bir ortamda belli girdilerde kıtlık olur. Girdi fiyatı yükselir. Üretim teknolojisi değişir, model değişir, bir malın fiyatı artar. Kuraklık olur, ürün yetişmez. Fiyatlar artar.
Üretim olmadan olmaz
Genel anlamda fakirlik, ülkenin milli gelirinin (ülkede üretilen mal ve hizmetlerin parasal-katma değerinin) nüfus artışının gerisinde kalmasıdır. Nüfus yüzde 2 artarken, ülkede milli gelir büyümesi yüzde 2’nin altında kalır (örneğin yüzde 1 olursa) o ülkede halk fakirleşmiş olur.
Enflasyonun da, pahalılığın da, fiyat artışlarının da, fakirliğin de ilacı üretmektir. Üretim parasal büyüklükten daha hızlı artırılırsa, bolluk olur. Arz talebin üzerine çıkacağından (talep enflasyonu olmaz) fiyatlar artmaz. Üretim artınca insanlar iş bulur. Üretim artışı gelir artışına imkân verir. Geliri artan insan pahalılıktan yakınmaz.
Halen uygulanan ve IMF tarafından desteklenen ekonomi politikasıysa üretim artışını hedef almıyor. Tüketimi kısmak için tedbirler alınıyor. Piyasadaki para miktarı azaltılıyor. Bütçe harcamaları azaltılıyor. Vergi tedbirleri getiriliyor. Bütçeden faiz dışına ayrılacak miktar artırılıyor. Üretim, istihdam, gelir azaltılarak, halk fakirleştirilerek enflasyonu aşağıya çekme arayışı sürdürülüyor.
4 Temmuz 2006