Atatürk Orman Çiftliği’nin (AOÇ) Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edilmesine karşı Ankaram Platformu’nun öncülüğünde bugün bir eylem yapıldı. TMMOB Ziraat ve Peyzaj Mimarları Odaları’nın sekreteryasını yaptığı platformun eylemine , MHP, DSP, CHP’ ninde katılmasıyla son dönemde başlayan MHP-CHP flörtü bir kez daha görücüye çıkmış oldu.

AOÇ Özel İşletmelere Teslim
30 Mayıs’ta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçen ve AOÇ’nin sınırları dahilinde bulunan arazilerle ilgili olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın uygun görüşü ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili mevzuat uyarınca her türlü imar planlarını yapmaya ve yaptırmaya yetkili olmasını sağlayan yasaya karşı Ankaram Platformu bugün Yüksel Caddesi’nden TBMM’ne bir yürüyüş yaptı. Yapılan eyleme TEMA Vakfı, DSP CHP, MHP’nin yanı sıra Çankaya Muhtarlar Derneği ve Ankaram Platformu bileşenlerinin bir kısmı katıldı.

Kentin Sorunları İçin Ankaram Platformu
Platform, Ankaralıların yaşadığı sorunlara karşı çözüm üretmek için 23 Ekim 2003’te kuruldu. Demokratik kitle örgütleri, sendikalar ve meslek örgütlerinin yer aldığı platforma siyasi partiler yalnızca destek veren olarak katılabiliyordu. Kurulduğu tarihten itibaren şehir içi ulaşım ücretlerine zamdan Kızılay’ın yaya trafiğine açılmasına, Ulus’taki tarihi binaların yıkılmasına karşı pek çok gündemle etkinlikler yapan platformun AOÇ için yaptığı eyleme MHP, CHP ve DSP gibi siyasi partilerin katılması konunun popülerliği ve siyasi alanda kullanılabilir bir malzeme olmasına bağlanabilir.

Daha Önce Neredeydiniz?
Bugüne kadar Ankaram Platformunun kentli haklarına yönelik hiçbir eyleminde yer almayan bu siyasi partilerin yapılan eyleme katılmasını değerlendirirken dikkat edilmesi gereken ilk nokta AOÇ’nin Melih Gökçek Başkanlığında bulunan Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edilmesine karşı bu denli inançlı ve militan(!) bir tavır sergileyen bu partilerin Ankara kentinin diğer sosyal, tarihi ve kültürel değerlerinin talanı karşısında ses çıkartmaması. Platformun şehir içi ulaşım hizmetine yapılan zamma, Ulustaki tarihi binaların yıkılmasına karşı yaptığı diğer eylem ve etkinliklere katılmaması.

İtiraz Özelleştirmeye Değil Gökçek’e
AOÇ’nin Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edilmesine, bu yerin işletmelere açılmasına sebep olduğu için değil de; siyasi bir çekişmede rakip olarak görülen Melih Gökçek’in kontrolüne geçtiği için karşı çıkılması da amacın üzümlerin satılmasına değil satılan bağcının Gökçek olmasına itiraz etmek olduğunu gösteriyor.

Yüksel Caddesi’nde bugün yapılan eylemde aynı saflarda yürüyerek “AOÇ Satılamaz” sloganı atan CHP ve MHP’nin aynı azim ve kararlılıkla “Tüpraş, satılamaz, Telekom Özelleştirilemez” sloganları attığının hiç görül(e)memesi , özelleştirme karşıtı mücadeleye omuz vermemesi ise anlamlı bir diğer nokta.

Son olarak CHP, MHP ve DSP gibi partilerin bugün ulusalcılık veya milliyetçilik adı altında yürüttükleri ırkçı- gerici politikalar içerisinde emeğin, yoksulların ve ezilenlerin yeri olmadığı açık seçik ortada. Bu sebeple bu partilerin ne geçmişte yaşanan özelleştirmelere ne de eğitim sağlık gibi temel hizmetlerin piyasaya açılmasına karşı çıkması beklenemez. Asıl üzücü olan meslek örgütü, sendika ve demokratik muhalefetin diğer bileşenlerinin kentin ve kentlinin haklarına sahip çıktığı kent muhalefeti içerisinde, emeğin, barış ve demokrasinin saflarında yer almayan bu partilere popülizm yapacak olanak ve platformlar sağlaması.

Bugün AOÇ’nin satılmasına karşı olmak için temel dayanak bu çiftliği Atatürk’ün kurması tarihsel gerçeğinden yola çıkarak ulusalcılığın kalesi yapmak değil, Ankara halkına ait olan bu dinlenme ve gezi alanını sermaye kuruluşlarına tahsis ederek piyasaya açılmasına karşı olmaktır.

Sendika.Org – Ankara