BASINA VE KAMUOYUNA Son birkaç gündür Evrensel gazetesi tarafından şube başkanımızı ve şube sekreterimizi hedef gösteren haberler yapılmakta, EMEP İzmir il başkanının arkadaşlarımızı tehdit eden açıklamaları yayınlanmaktadır. Yalan ve çarpıtma üzerine kurulu bu haber ve tehdit içeren açıklamalar nedeniyle kamuoyunu bilgilendirme zorunluluğu doğmuştur. Bilindiği gibi 22 Mayıs 2006 Pazartesi günü sendikamızın İstanbul Şube Mali Sekreteri […]
BASINA VE KAMUOYUNA
Son birkaç gündür Evrensel gazetesi tarafından şube başkanımızı ve şube sekreterimizi hedef gösteren haberler yapılmakta, EMEP İzmir il başkanının arkadaşlarımızı tehdit eden açıklamaları yayınlanmaktadır. Yalan ve çarpıtma üzerine kurulu bu haber ve tehdit içeren açıklamalar nedeniyle kamuoyunu bilgilendirme zorunluluğu doğmuştur.
Bilindiği gibi 22 Mayıs 2006 Pazartesi günü sendikamızın İstanbul Şube Mali Sekreteri Bülent Yıldırım ve Kartal eski temsilcisi Gürsel Genç, EMEP üyelerinin vahşi saldırılarına maruz kalmıştır. Biri Ova Kargo, diğeri Adana Taşımacılık işçisi olan ve ikisi de genel kurul delegesi olan arkadaşlarımız, işyerinde çalışırken, 10’ar kişilik iki grubun bıçaklı, demir çubuklu ve sopalı saldırıları sonucu ağır şekilde yaralanmıştır. Bülent Yıldırım’ın başına 12 dikiş atılmış, aldığı bıçak darbeleri ve geçirdiği beyin sarsıntısı nedeniyle bir gün müşahade altında tutulmuştur. Demir çubuk ve sopa darbeleriyle yaralanan ve burnu kırılan Gürsel Genç ise 26 Mayıs Cuma günü ameliyata alınmıştır.
İşçi arkadaşlarımıza yapılan bu vahşi saldırı, üyelerimiz arasında büyük bir tepki yaratmış, infiale neden olmuştur. Sendikamızın yaşadığı sorunlar ve içinde bulunduğu kaos ortamından rahatsız olup 137 delege ile birlikte olağanüstü genel kurul yapılması talebiyle imza verdiği için arkadaşlarımızın uğradığı bu saldırının örgütleyicisi ve azmettiricisi, aynı zamanda EMEP genel başkan yardımcısı olan ve sendikamızın genel başkanı sıfatını taşıyan Sabri Topçu’dur. “Ne pahasına olursa olsun bu olağanüstü genel kurulu yaptırmam” diyen S. Topçu, daha önce de EMEP üyelerini şube başkanımız Cafer Kömürcü’ye saldırtmış, yaralanmasına neden olmuştur. Yine aynı siyasi partinin üyeleri tarafından şubemiz üyelerinden bir işçinin aracı tahrip edilmiş, G. Antep şube başkanımız Kenan Öztürk’ün kullandığı sendika otosu kurşunlanmış, birçok şube yöneticisi ve delege arkadaşımız tehdit edilmiştir.
Tehditler, kundaklamalar, araç kurşunlamalar, şube başkanımıza yapılan saldırı ve son olarak İstanbul’da iki işçi arkadaşımızın vahşice ve öldüresiye dövülmesi üzerine şubemizin üyeleri bu saldırıları onaylayan Kemal Köroğlu isimli işçiye tepki göstermişlerdir. Üyesi olduğu ve her tür sorununda yanında olan sendikanın yöneticisi ve üyelerine dışarıdan yapılan bu saldırılara tepki göstermek yerine, bunları onaylayan, işçi arkadaşlarının ve sendikanın değil, saldırganların yanında yer alan bir kişiye işçilerin tepki göstermesinden daha doğal bir şey olabilir mi? Bu tepkiyi K. Köroğlu’nun EMEP üyesi olmasına bağlanması ve bu şahsın şube başkanımız ve şube sekreterimiz tarafından tehdit edilip çalışmasının engellendiği iddiası tamamen gerçek dışıdır.
Sağ ve sol her partiden üyeleri bulunan sendikamızın EMEP’li üyeleri de vardır ve bu son derece doğal bir durumdur. Bugüne kadar hangi partiden olursa olsun bütün üyelerimiz, sendikalarına ve işçi sınıfına yapılan saldırılar karşısında tek yumruk olmasını bilmiştir. Kararlılıkla karşı koyduğumuz saldırıların hiçbirinde saldırının nereden, hangi partiden geldiğine bakmadık; her düşünceden üyelerimizle birlikte saldırganların karşısına dikildik. Sendikamızda yaşanan sorunlar karşısında başından beri S. Topçu ile birlikte davranan ve adeta Topçu’nun tetikçiliğini yapan, ne pahasına olursa olsun olağanüstü genel kurulu engelleme kararı alan EMEP yöneticilerinin saldırılarına da parti ayrımı gözetmeksizin tüm üyelerimizle birlikte karşı koyduk ve karşı koymaya devam edeceğiz.
Hiçbir partinin sendikamızın iç sorunlarına müdahale etmesine, hele işçi ve yönetici arkadaşlarımıza saldırmasına boyun eğmemiz mümkün değildir. Geçmişte ve bugün EMEP’li üyelerimizin bulunması bu vahşi saldırılar karşısında sessiz kalmamıza neden olamaz. Bizler hiçbir partinin iç işlerine ve sorunlarına müdahale etmediğimiz gibi hiçbir partinin de sendikamızın iç işlerine ve işleyişine müdahale etmesine asla izin vermeyeceğiz. Bu saldırıları sanki parti içi bir sorunmuş gibi göstermeye çalışmak ise tam bir iki yüzlülüktür. Bunlar, Topçu’nun talimatları doğrultusunda sendikamıza dışarıdan yapılan iğrenç saldırılardır. Hedef gösterilen, tehdit edilen ve saldırıya uğrayanlar olarak hiçbirimizin EMEP veya başka bir parti ya da grupla bir bağımız olmadığını açıkça ilan ediyoruz.
Üye ve yöneticilerimize yönelik bu vahşi saldırıları nefretle kınıyor, hiçbir saldırı karşısında sessiz kalmayacağımızı kamuoyuna bir kez daha açıklıyoruz.
Saygılarımızla,
TÜMTİS İzmir Şubesi Yönetim Kurulu
27 Mayıs 2006