Dünya Kupası’nın başlaması ile birlikte dört bir yanımız Nike, Adidas ve Puma oldu. Bu firmalar forma hakkı ve sponsorluk için takımlara ve futbolculara milyonlarca doları bir çırpıda öderken Asya’nın çeşitli ülkelerinde bu büyük tekellerin spor giysilerini üreten işçiler en kötü koşullarda yaşıyorlar. Dünya Kupası’nda sahalara baktığımızda her firmanın kendi büyüklüğüne ve pazar yönelimine göre sponsorluklar […]
Dünya Kupası’nın başlaması ile birlikte dört bir yanımız Nike, Adidas ve Puma oldu. Bu firmalar forma hakkı ve sponsorluk için takımlara ve futbolculara milyonlarca doları bir çırpıda öderken Asya’nın çeşitli ülkelerinde bu büyük tekellerin spor giysilerini üreten işçiler en kötü koşullarda yaşıyorlar.
Dünya Kupası’nda sahalara baktığımızda her firmanın kendi büyüklüğüne ve pazar yönelimine göre sponsorluklar aldığını görüyoruz. En iyi takımlara ve oyunculara Nike ve Adidas sponsor olurken, Puma’nın gözdesi azgelişmiş Afrika ülkeleri.
Dünya Kupası’nda bizi ekrana kilitleyen ve heyecanlandıran her şut, her gol takımların ve futbolcuların piyasa değerlerini yükseltiyor ya da azaltıyor. Nike Brezilya Futbol takımına bir yıllık sponsorluk için 16 milyon dolar öderken, adidas Fransız futbolcu Zidana yıllık 1.8 milyon dolar ödüyor. Bu şirketlerin Asyalı işçileriyse en temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek ücretten yoksun bir şekilde kötü koşullarda ayrımcılığa ve şiddete maruz kalarak çalışıyorlar.
Özellikle sektördeki kadın işçilerin işi zor. Cinsel taciz, küfür, mantık dışı üretim hedefleri, düşük ücret ve uzun çalışma saatleri Asyalı kadın spor giyim işçileri için sıradan koşullar.
Sektördeki ücretler temel ihtiyaçları karşılamaktan bile aciz. Endonezyalı kadın işçilerin haftalık zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için en az 32 dolara ihtiyaçları var. Sinek ilacı ve diş macunu gibi “lüx” şeyler için ise daha fazlasına. Endonezyalı kadın spor giyim işçilerinin bir haftada akzandıkları para ise 24 dolar.
İşçiler yaptıkları üretime tamamen yabancılaşıyorlar. Örneğin Siti spor malzemeleri üreten bir kadın işçi; Dünya Kupası yıldızlarının giydiği kramponları üretiyor. Bu kramponların bir çiftinin fiyatı 177 dolar. Siti ise bir saatte yaklaşık 60 sent kazanıyor. Siti’nin kendi yaptığı ayakkabıyı satın alabilmesi için 295 saat çalışması gerekiyor.
Sektörde çalışan işçilerin ortalama gelirleri Siti’ninki kadar. Bu işçilerin 1.5 kilo tavuk eti için 4 saat çalışması gerekiyor. Bu da zaten ayda en fazla tüketebilecekleri et miktarına karşılık geliyor. Onların ürettikleri malzemeler Dünya Kupası’nı kimin kaldıracağını belirlerken işçiler aldıkları ücret ile hayat şartlarını kaldıramıyorlar.
İşçiyi ürettiğine yabancılaştırmanın dozunu kaçıran spor giyim tekelleri ofsayta düşmüş oluyorlar.
Sendika.Org
*Oxfam’ın hazırladığı rapordan faydalanılmıştır.