Makina Mühendisleri Odası (MMO) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, 21 Haziran Dünya Güneş Günü sebebiyle bir yazılı açıklama yaparak, güneş de dahil olmak üzere, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına ilişkin politikaların geliştirilmesi çağrısında bulundu.

MMO Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, 21 Haziran Dünya Güneş Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Koramaz, Türkiye’nin enerji sorununun, teknolojisi ve yakıtı tamamen dışa bağımlı, atık sorunu çözülmemiş, çalıştırılması bir dizi teknolojik riskler içeren nükleer santrallerle değil, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık veren, ulusal ve kamusal çıkarları gözeten enerji politikalarıyla çözümlenebileceğini kaydetti. Koramaz, “Güneş enerjisi, Türkiye’de yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları içinde en yüksek potansiyele sahip enerji kaynağı olarak değerlendirilmeyi beklemektedir” dedi.

Açıklamada, 2004’te Türkiye’nin ihracat gelirlerinin yüzde 23’ünün enerji ithali için kullanıldığını ve bu rakamın 2005 yılında artarak yüzde 28.94’e ulaştığına dikkat çekildi.

Enerji İşleri Etüt İdaresi (EİEİ) verilerine göre Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarından hidrolik enerjinin 7.5 milyon ton eşdeğer petrol (mtep) ekonomik potansiyele, rüzgarın da 19 mtep teknik 2.5 mtep ekonomik potansiyele sahip olduğunu ifade ederek, jeotermal enerjinin 5.5 teknik, güneşin 80 mtep teknik ve biyokütlenin de 6 mtep teknik potansiyele sahip olduğunu bildiren Koramaz, yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları içinde güneşin en yüksek potansiyele sahip olduğunu ve Türkiye’nin güneş enerjisi yönünden çok zengin olduğunu ifade etti.

Koramaz ayrıca “Türkiye’nin yıllık toplam güneşlenme süresinin 2 bin 640 saat (günde 7.2 saat), ortalama ışınım şiddetinin yıllık 1. 311 kilovatsaat/metrekare olduğu tespit edilmiştir. Türkiye ısısal güneş enerjisi üretimi açısından da Çin, ABD ve Japonya’dan sonra dünya dördüncüsü durumundadır. Yıllık 5 bin 690 megavatsaatlik ısısal güneş enerjisi kapasitesi ile de Avrupa’nın ilk sırasında yer almaktadır” dedi.

Tüm bunlara karşın Türkiye’nin bu potansiyeli çok az kullandığına dikkat çeken Koramaz, güneş, jeotermal ve rüzgar kaynaklarından enerji elde etmek için gerekli üretim ekipmanlarının büyük çoğunluğunun Türkiye’de üretildiğini vurguladı. Koramaz, “Enerjide petrol ve doğalgazda dışa bağımlılığın azaltılması, yerli üretim ve teknolojileri geliştirici, enerji verimliliği ve tasarrufunu geliştiren, çevreyle uyumlu, kamusal planlama esaslı, ulusal kaynaklara dayalı bir teknolojik yapılanmayla yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının hızlı bir şekilde devreye girmesi gerekmektedir” açıklamasında bulundu.

Koramaz ayrıca, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına yönelim yatırımlara teşvik getirilmesi ve AR-GE projelerinin desteklenmesi gerektiğini belirtti. Bina çatılarında güneş enerjili pillerin kullanılmasının da teşvik edilmesi gerektiğini belirten Koramaz, güneş enerjili sıcak su sistemlerinin yaygınlaştırılmasıyla güneş kolektörlerinin kullanımının teşvik edilmesi ve zorunlu tutulması gerektiğini kaydetti. Yerel yönetimlerle işbirliği yapılarak, güneş kolektörlerinin yaygın kullanımı konusunda çalışmalar yapılması gerektiğini belirten Koramaz, konutlarda tüketilen enerjinin yüzde 80’inin ısınma amaçlı olduğunu, bu nedenle de güneş mimarisinin önemsenmesi ve yeni binalarda yalıtıma önem verilmesi gerektiğini vurguladı. Koramaz ayrıca, kırsal alanda pişirme amaçlı kullanılan güneş ocaklarının yaygınlaştırılması için de çalışılması gerektiğini ifade etti.