Sizce Eğitim Sen’in Toplu Görüşmelerdeki yetkisini kaybetmesinin sebepleri nelerdir ? Temel nedeni Eğitim Sen’in uzun sayılabilecek bir mücadele döneminde çok da iktidar perspektifine sahip olmadan ve yarattığı değerleri çok fazla içselleştirip bilince çıkartmadan kamu emekçilerinin mücadele alanında iktidarlaşmış olması ve bu iktidarla yetinmesi. Her iktidar gibi aslında iktidarı korumak adına muhafazakarlaştığını söylemek mümkün. İktidarı kaybetmemek […]
Sizce Eğitim Sen’in Toplu Görüşmelerdeki yetkisini kaybetmesinin sebepleri nelerdir ?
Temel nedeni Eğitim Sen’in uzun sayılabilecek bir mücadele döneminde çok da iktidar perspektifine sahip olmadan ve yarattığı değerleri çok fazla içselleştirip bilince çıkartmadan kamu emekçilerinin mücadele alanında iktidarlaşmış olması ve bu iktidarla yetinmesi. Her iktidar gibi aslında iktidarı korumak adına muhafazakarlaştığını söylemek mümkün. İktidarı kaybetmemek adına kendi değerleriyle çeliştiği bir dönem yaşamaya başladık.
Dışsal nedenler de var elbette. Türkiye’de gelişen şoven-milliyetçi dalga ve genel olarak neo liberal politikaların özellikle dünya ölçeğinde sendikasızlaştırma, örgütsüzleştirme politikaları etkili. Ayrıca Türkiye’de özellikle milliyetçi-şoven dalganın giderek güçlenmesi, Eğitim Sen ve kamu emekçilerinin bunun karşısında bir dalga kıran rolü oynaması gerekirken daha çok bu dalgadan nasıl korunabilirim diyerek savunma pozisyonuna geçmesi ve kuytulara kaçması bu dalgayı daha da şiddetlendirdi.
Konuşmanızda neo liberalizmin sendikasızlaştırma ve örgütsüzleştirme politikalarından bahsettiniz. Türk Eğitim Sen’in yetkiyi almasında sözleşmeli öğretmenleri örgütlemesinin payı olduğunu düşünülüyor. Sizce Eğitim sen sözleşmeli öğretmenler konusunda ne yapmalı?
Temelde politikaları belirlerken emeğin savunulmamasından sapılmaması ve bu çerçevede sözleşmeli köleliğe karşı çıkılması gerekiyor. Sözleşmeli personelin örgüt içinde bizlerle mücadele etmesine engel bir durum yok. Esasen Eğitim Sen, elbette sözleşmeli personeli örgütleyebilmeli, hatta öğretmenlik hakkına sahip olabilenleri eğitim fakültesi öğrencilerini dahi örgütleyebilmeli. Onlara dönük politikalar üretebilmeli.
Eğitim Sen bundan sonra ne yapmalı?
Geçmişte Eğitim Sen’in yaptığı etkinliklerde yoğun bir gençlik desteği görüyorduk. Halkın ve devrimcilerin desteğini görüyorduk. Bugün bu desteği göremiyoruz. Bunun da sorgulanması gerekiyor. Bu genel politikaların etkisi kadar bizim politik duruşumuzla da ilgili. Eğitim Sen, kamu emekçilerinin umudu olduğu kadar halkın ve tüm muhalefet güçlerinin elbetteki önemli bir mevzisidir. Bahsettiğimiz saldırıların ancak bu şekilde püskürtebiliriz.