Ankara’nın yoksul semtlerinden Mamak ve Çankaya’da sermayeye rant kapısı yaratan Kentsel Dönüşüm Projesiyle evleri yıkılan gecekondu sakinleri bugün İlker’de bir araya gelerek Kızılay, Güven Park’a yürüdü. Yüzlerce emekçi ve yoksul gecekondu sakinin verdiği mesaj açıktı. İşgalci değil emekçiyiz evlerimizi yıktırtmayacağız.

Bugün İlker Mahallesi’nin Oran’a bakan vadisinde kurulmuş, ulaşımdan, sağlık ocağından mahrum yüzlerce Gecekondu sahibi şehrin bir diğer ucunda Mamak Çöplük mahallesinde kendileri gibi evlerinin yıkılmaması için mücadele eden yoksullarla bir araya geldi. İlker Mahallesi’nden Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Kızılay Güven Park’ta bulunan binasına yürüyerek yıkımların yasal işleyişiyle ilgili bilgi almayı talep eden dilekçelerini vermek istedi.
Karşılarına çıkartılan polis barikatlarına rağmen, konut taleplerini belediyeye ulaştıran halkın öfkesi, talepleri karşılanmazsa daha da artacak.

Evlerimizi Yıktırtmamak İçin Buradayız

Evleri yıkılarak, karşılığında ödemesi güç koşullarla borçlandırılıp konut sahibi olmaları önerilen gecekondu sakinleri en temel hakları olan barınma hakları için bir araya geldiklerinde karşılarında yüzlerce çevik kuvvet ve çok sayıda polis panzeri buldular. İlker Mahallesi halkı Sabah 10.00’da Mamak’tan gelen mahalle sakinleriyle buluştu. Burada kısa süren bekleyiş sırasında Mamak Çöplük mahallesi sakini Kiraz Salur bir konuşma yaparak “Evlerimizi yıktırtmamak için buradayız. Biz asgari ücretle geçiniyoruz. Şimdi bizleri evlerimizden atıyorlar. Nerede yaşayacağız? Bizi böyle mağdur edenler yıllardır bizim oylarımızla o koltuklarda oturuyorlar. Bunu unutmayalım” dedi.Yapılan konuşmanın ardından eylemcilerin başlattıkları yürüyüş ana yola gelmeden polis barikatıyla karşılaştı.

Ne Köşk Ne Saray İnsanca Yaşanabilir Konut

Mahalle halkı “İşgalci Değiliz Emekçiyiz, Evimize Karşılık Ev İstiyoruz” sloganlarıyla başladıkları yürüyüşün polis barikatıyla engellenmesine “Yıkımlara Karşı Omuz Omuza” sloganıyla cevap verdi. Uzun süren bekleyiş boyunca grup adına İlker Halkevi Başkanı Tarık Çalışkan bir konuşma yaparak; “Biz mağduriyetimizin giderilsin diye buradayız. Ama ne iktidar ne de Belediye bize bu konuda hiçbir açıklama yapmıyor. Bizi muhatap almıyor. Onlar sadece TV’lerde insanlara 20 yıl vadeyle ev dağıttıklarını reklam ediyor. Bir yandansa bizler 30 yıldır oturduğumuz evlerden atılıyoruz” dedi. Barınmanın en temel insan haklarından birisi olduğunu hatırlatan çalışkan konuşmasına; “Bizler ne köşk ne saray istiyoruz insanca yaşanabilir konut istiyoruz” diyerek devam etti. Bu en temel haklarını bile istediklerinde karşılarına barikatların çıktığına değindi. Ve “bu barikatı gidin halkı soyanların önüne kurun” çağrısı yaptı. İnsanca yaşanabilir koşullarda konut taleplerini bir kez daha tekrarladı.

Çalışkanın konuşmasının ardından Belediye İmar İskan Müdürlüğü’nden randevu alındı. Seçilen bir heyetin yetkililerle görüşmesine karar verilirken gecekondu sakinleri heyetle beraber Kızılay’da bulunan Büyükşehir Belediyesi’ne gitmek istediklerini tekrarladı. Polisin önlerindeki barikatı açmaması üzerine aralarında Halkevcilerin de bulunduğu 400’e yakın eylemci patika ve yamaçlardaki ara yollardan ana yol olan Dikmen Caddesine yürüyerek burada durdurdukları Belediye Otobüslerine topluca binip Güven Park’a vardı.

Her Şey Evimiz İçin
Burada kendilerini bekleyen diğer mahalle sakinleriyle buluşan ve sayıları 500’e varan eylemciler Belediye binası önünde ” Evimizi Yıkanı Bizde Yıkarız” sloganını attılar. Burada bir konuşma daha yapan Tarık Çalışkan, iki farklı bölgeden gelen yüzlerce insanın evsiz kalma tehlikesine karşı barınma haklarına sahip çıktığını hatırlattı ve “evimize karşılık ev istiyoruz, talebimiz bu, hiç kimsenin mağdur olmadığı bir çözüm istiyoruz” dedi.

İmzaladıkları dilekçeleri Belediye yetkilisine teslim eden mahalle halkı yıkımları durdurana kadar mücadele edeceklerini belirttiler. Yaptıkları konuşmalarda da yıllardır yaşadıkları evlerinden atılıp evlerinin başkalarına satılmasına izin vermeyeceklerini vurgulayan İlker ve Mamak halkının kararlılığına en iyi örnek İlkerli bir annenin yolun uzunluğu ve havanın sıcak olması sebebiyle yorulup ağlayan çocuğuna verdiği cevapta gizli: “Her şey evimiz için dayan oğlum”

Halkın Sesi – Ankara