1.2 milyon işçiyi temsil eden COSATU (Güney Afrika Sendikalar Konfederasyonu) geçen ay Britanyalı öğretim görevlileri ve Kanada’daki kamu çalışanları tarafından İsrail’e karşı Filistin halkına yönelik politikaları nedeniyle başlatılan boykot eylemine katıldığını açıkladı. COSATU İsrail’i bir “ırk ayrımcılığı” devleti olarak nitelendirirken, Filistinlilere karşı işlenen suçların Güney Afrika’daki eski ırk ayrımcılığını rejiminin işlediği suçları gölgede bıraktığını vurguladı. […]
1.2 milyon işçiyi temsil eden COSATU (Güney Afrika Sendikalar Konfederasyonu) geçen ay Britanyalı öğretim görevlileri ve Kanada’daki kamu çalışanları tarafından İsrail’e karşı Filistin halkına yönelik politikaları nedeniyle başlatılan boykot eylemine katıldığını açıkladı. COSATU İsrail’i bir “ırk ayrımcılığı” devleti olarak nitelendirirken, Filistinlilere karşı işlenen suçların Güney Afrika’daki eski ırk ayrımcılığını rejiminin işlediği suçları gölgede bıraktığını vurguladı.
COSATU yayınladığı mektupla Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE) tarafından İsrail’e karşı başlatılan boykotu desteklediğini açıkladı. CUPE’un boykot açıklamasında İsrail’in Filistin yerleşimlerini bölen ayrımcılık duvarı bir ırk ayrımcılığı duvarı olarak nitelendiriliyor ve uluslar arası hukuk ihlali olarak değerlendiriliyor. CUPE İsrail’e yatırım yapılmaması ve yaptırım uygulanması çağrısında da bulunuyor.
COSATU Başkanı Willie Madisha Güney Afrika’da ırk ayrımcılığını yaşamış ve Filistin’i ziyaret etmiş birisi olarak CUPE’un 27 Mayıs 2006 tarihinde başlattığı boykotu tarihsel bir karar olarak nitelendirdi. Batının İsrail’e yönelik her türlü eleştiriyi anti-semitizm olarak yaftalayarak susturduğunu belirten Madisha, küresel işçi hareketinin bu ikiyüzlülüğe ve çifte standartlı davranışa son vermesi çağrısı yaptı.
sendika.org tarafından derlenmiştir