SSGSS’yle, asıl olarak çocukların hakkı olan, bir ön koşul, düzenleme olmadan sağlık hizmetlerinden yararlanmanın olanak dışı kılındığı söylenebilir. Devlet, çocuklara taahhüt ettiği sağlık hizmetiyle ilgili olanakları artık yasal olarak da sun(a)mayacak. Günümüzde birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de çocuklar özellikle kayıt dışı sektörde ve aile ekonomisi çerçevesinde çalışmaktadırlar. Üstelik çocukların çalıştırılmamasına ilişkin kurallar gerek uluslararası […]
SSGSS’yle, asıl olarak çocukların hakkı olan, bir ön koşul, düzenleme olmadan sağlık hizmetlerinden yararlanmanın olanak dışı kılındığı söylenebilir. Devlet, çocuklara taahhüt ettiği sağlık hizmetiyle ilgili olanakları artık yasal olarak da sun(a)mayacak.
Günümüzde birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de çocuklar özellikle kayıt dışı sektörde ve aile ekonomisi çerçevesinde çalışmaktadırlar. Üstelik çocukların çalıştırılmamasına ilişkin kurallar gerek uluslararası gerekse ulusal mevzuat çerçevesinde yürürlüktedir. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SGGSS) yasası, özel bazı düzenlemelerle “meslek eğitimi” çerçevesinde kalmak kaydıyla çocuklara belirli haklar vererek çocukların kendiliklerinden sigortalı olmasına olanak tanımaktadır.
Çocuklar çalışsalar da sigortalı olamıyor
SGGSS Yasası’nda yer alan 5. Maddenin “b” fıkrasında, “Mesleki Eğitim Kanunu” çerçevesinde çalışan çocuklar için şöyle bir düzenleme yapılmıştır:
“Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler hakkında iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık sigortası; meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja tâbi tutulan öğrenciler hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanır ve bu bentte sayılanlar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar.”
Bu hükmün dışında yasanın “Sigortalı sayılamayacak olanları” belirleyen 6. maddesinin “h” bendi “sigortalı sayılması gereken işlerde çalışmakla birlikte, 18 yaşını doldurmamış olanların” da kendiliklerinden sigortalı sayılmayacaklarını kurala bağlamaktadır.
Bu iki maddeden çıkan sonuç “çocukların aktif olarak çalıştırılsalar bile” kendiliklerinden sigortalı olmaları söz konusu değildir.
Koruma altına alınmış çocuklar
Buna dair farklı düzenlemelerden birisi koruma altına alınmış çocuklardır. Bu durum Yasanın “Üçüncü Kısmı” Genel Sağlık Sigortası’yla ilgili hükümleri çerçevesinde düzenlenmektedir.
Yasanın 60. maddesinin “c” bendinin 7.fıkrasına göre “4/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişiler” de kendiliklerinden sigortanın sağlık sigortası kapsamı içinde yer alacaklaradır.
Ancak bu maddede yapılan bir ek açıklamayla kapsam daha da daraltılmıştır. Söz konusu kişiler eğer herhangi bir sigortalının “bakmakla yükümlü olduğu kişi” ise o zaman kendiliklerinden sigortalı sayılmaları söz konusu olamayacaktır.
18 yaş meselesi
Yasayla ilgili olarak üzerinde çok durulan ve kamuoyuna yasanın “en iyi ve en çok hak sağlayan maddesi” olarak gösterilen 18 yaşından küçük çocukların sigortalılığına ilişkin hüküm aynen şöyledir:
“60’ıncı madde gereği genel sağlık sigortalısı sayılanların çocukları, ana ya da babanın tescil edilmiş olmasına bakılmaksızın ve ayrıca bir işleme gerek olmaksızın 18 yaşına kadar genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlandırılır. 18 yaşından küçük çocuğun ana ve babası da yok ise 18 yaşına kadar 60’ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (7) numaralı alt bendi kapsamında primi Devlet tarafından ödenmek üzere genel sağlık sigortalısı sayılır”.
Bu hükme göre de SGGSS nezdinde çocuklar açıkça sigortalının “bakmakla yükümlü olduğu kişi” sıfatıyla kanun kapsamı içinde sayılmaktadır. Dolayısıyla çocukların sağlık hizmetlerinden yararlanmaları, çocuk olmalarından ve buna ilişkin, uluslararası sözleşme ve ulusal yasalardan kaynaklanan bir hak çerçevesinde değil, “sigortalı” olma çerçevesinde ve sigortalılara uygulanan koşullar altında söz konusudur.
Bu hükümden çıkarak çocuklara her türlü sağlık hizmetinin verileceğini varsaymak yasa yürürlüğü girdiğinde gerçekleşecek uygulamalara göre söz konusu olmayacaktır.
Yine yasaya göre çocuklar 18 yaşına yaşlarına kadar yalnız “hem anası, hem de babası” olmadığı koşulda “kendiliklerinden sigortalı” olacaklar ve devletin primlerini ödemesi halinde sağlık güvencesinden yararlanacak kişi durumunda olacaklardır.
Katkı payını vermeyen çocuk sağlık hizmetinden yararlanamayacak
Bu düzenlemeler “somut olarak çocuklara ne getirmektedir” sorusunun yanıtı aslında açıktır. Çocuklar ancak “bakmakla yükümlü olunan kişi” sıfatıyla SGGSS kapsamı içinde yer alacaklardır. Çocukların sağlık hizmetlerinden yararlanmaları da bir sigortalının yararlandığı kural ve biçimler neyse onun aynısı olacaktır.
Başka bir deyişle hizmet alırken ve sağlıkla ilgili araç gereçleri sağlarken “katkı payı” vermek durumunda olacaklar ve verilecek sağlık hizmetlerine ilişkin SGGSS içinde kurulacak olan üst kurulun her yıl tanımladığı şekilde bu hizmetlerden yararlanacaklardır. Örneğin sağlık kurumu olmayan yerlerde yaşayan veya bulunduğu yerdeki sağlık kurumundan gereksindiği hizmeti alamayan çocuklar için “sağlık hizmeti almak üzere başka bir sağlık kurumuna ulaşma konusundaki hak ve olanaklardan da ancak sevk edilmek koşuluyla yararlanmaları” söz konusu olacaktır. Bu durumda “katkı payı”nı veremeyecek olanlar, “sevk için ulaşım masraflarını karşılayamayanlar”gereksindikleri sağlık hizmetlerinden yararlanamayacaklardır.
SSGSS sağlık hizmetini çocuklardan esirgiyor
Bunlar göz önüne alındığında, yani somut uygulamaya bakıldığında; asıl olarak çocukların hakkı olan herhangi bir ön koşul ve düzenleme olmadan sağlık hizmetlerinden yararlanması bu yasayla olanak dışı kılındığı söylenebilmektedir. Bu yasa devletin çeşitli sözleşmelere göre çıkardığı yasal düzenlemelere karşın, çocuklara taahhüt ettiği sağlık hizmetiyle ilgili olanakları artık “yasal olarak da” sun(a)mayacağını düzenlemektedir.
BİA Haber Merkezi
20/05/2006 Mustafa SÜTLAŞ