Tekirdağ’ın Saray İlçesine bağlı Beyazköy Beldesi’nde faaliyet gösteren ve 121’i taşeron firmaya ait, toplam 446 çalışanı bulunan ABD’li tekstil etiket firması Paxar Fabrikası’nın işvereninin toplu iş sözleşmesine yanaşmaması üzerine grev kararı alındı. Paxar’da 363 işçinin yanı sıra 119 işçinin de taşeron olarak çalışıyor. 2 Şubat 2005 tarihinde 328 işçi TEKSİF’e üye oldu. Ancak işveren tehdit […]
Tekirdağ’ın Saray İlçesine bağlı Beyazköy Beldesi’nde faaliyet gösteren ve 121’i taşeron firmaya ait, toplam 446 çalışanı bulunan ABD’li tekstil etiket firması Paxar Fabrikası’nın işvereninin toplu iş sözleşmesine yanaşmaması üzerine grev kararı alındı.
Paxar’da 363 işçinin yanı sıra 119 işçinin de taşeron olarak çalışıyor. 2 Şubat 2005 tarihinde 328 işçi TEKSİF’e üye oldu. Ancak işveren tehdit ve baskılarla üyelerin gözünü korkutarak istifa ettirdi. Şu anda bu işyerinde sendikalı olarak 27 TEKSİF üyesi bulunuyor. Yasal olarak 10 Mayıs’tan itibaren başlayan greve 8 işçi katılıyor.
İşçilere destek için Çorlu’ya gelen IG Metall Sendikası Uluslararası İlişkiler Sekreteri Klaus Priegnitz, patronun yaptıklarını tüm dünya kamuoyuna bildireceklerini söylerken, işçiler, Amerikalı patronun eylemi kameralarla izlediğini belirtti.
Grevdeki işçilere destek vermek ve bilgi almak üzere fabrika önüne gelen IG Metall Sendikası Uluslararası İlişkiler Sekreteri Klaus Priegnitz, Uluslararası Tekstil Sendikası’nın olayla ilgilendiğini ve buradaki durum hakkında çok iyi bilgilere sahip olduklarını ifade ederek, “Bu şirket uluslararası bir şirket olmasına rağmen her şeyi yalan ve dolanla yürütüyor. Türk sendikasının Türk mahkemesinde hak aldığı çok nadiren görülmekte. Fakat burada bu oldu. Şirket yetkilileri tüm bunlara rağmen olayların tamam olduğunu iddia ediyor. Bir de utanmaz bir şekilde şirket kendisini aldatıyor. Uluslararası alanda işçileriyle örnek ilişki, ahlaki ve dürüst ölçülere göre hareket eden biri olarak kendini satmaya çalışıyor. Esasında bu büyük bir terbiyesizlik ve utanmazlık” dedi.
Paxar’ın Almanya’da yer alan fabrikasından 2 temsilciyi Türkiye’deki fabrikaya getirmek istediklerini ve IG Metall Sendikası olarak uçak biletlerini aldıklarını ifade eden Priegnitz, “Tatil günlerinde buraya gelmek istediler. Ama işveren tatil izni vermedi. Haziran sonuna kadar da tatil blokajı verdi. Uzun yıllardan beri sendikalarda çalışıyorum, böylesi bir olayı hiç duymadım. Nadir bir olay. Biz bu olayı belgelendireceğiz. Alman tarafına bu skandalı duyuracağız. Ondan sonra da bu görüşmelerin sonucunu bekleyeceğiz” diye konuştu.
Grevde olan 8 işçiye yönelik olarak da konuşan Klaus Priegnitz, “Sizin işe ihtiyacınız var ve çalışmak zorundasınız. Aileniz var, evin kirasını ödemeniz gerekiyor. Çocuklarınız var, ekmeği verilmeli. Gördüğüm kadarıyla bu işveren inatçı biri ve size şantaj yapıyor. Bana göre bir yol var. Bu fabrika Arthur Hershaft isimli bir kapitaliste ait. Para kazanmak istiyor. Yoksa dünya çapındaki tüm fabrikalarını çöp kutusuna atmak zorunda kalır. Bizler uluslararası çalışmalıyız ve şirketin bütün dünyadaki işyerlerinde eylemler yapılmalı. Böyle tavır aldığı sürece işyerinin hiçbir değeri olmadığını göstermemiz gerekiyor. Onun ürünlerini boykot etmeliyiz. Bu yol mağdur insanlar için çok çetin bir yol, ama kişisel riske giren sizlersiniz. Görüşmeler yapılıyor, tek başınıza bu savaşı kazanamazsınız. Dünya çapında diğer arkadaşlarınız da size katılmalı” diye konuştu.
Paxar isimli tekstil konfeksiyon fabrikasının dünyada tek başına bir firma olduğunu ifade eden Klaus Priegnitz, “Çünkü bu şirket o bu fabrikayı karada değil de denizde bir gemide olsun isterdi. Ücretlerin en düşük olduğu yere gemiyi götürürdü ya da vergi ödemek zorunda olmadığı yere götürürdü. Çünkü bu fabrika sahibinin rüyası bu. Bu düşlerini kıracağız. Bu işi dünya çapında duyuracağız. Bu Türkiye’deki tüm sendikaları ilgilendiren bir olay. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ile görüşüp, bunun Türkiye’de Türk işçi hareketine bir suikast olduğunu söyleyeceğim. Türkiye’deki diğer sendikaların didişmesine hiçbir gerek olmadığını aktaracağım. Siz dünya sendikalar Birliği (ITGLWF) Başkanı’nın desteğini kazanmış durumdasınız” ifadelerini kullandı.
Teksif Sendikası Araştırma Birimi Koordinatörü ve Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Sedat Kaya ise “Küresel sermayenin küresel saldırısının karşısındayız. Burada bizim sapasağlam durmamız gerekiyor. Dünya bizim arkamızda. Sesimizi ve sözümüzü Almanya’ya taşıyacaklar. Bizim Paxar’la düşmanlığımız yok. Bizim düşmanlığımız emeğe düşmanlık yapanlara. Kim ki emeğe düşmanlık yapmaya devam ederse karşısında Türk işçi hareketini ve dünya işçi hareketini bulur. Paxar yönetimi bunu çok iyi anlasın. Bu iş ya burada ya New York’ta biter” şeklinde konuştu.
İşçiler ise Paxar’ın sahibinin, grevdeki işçilerin bulunduğu alanı gözlemlemek için 3 kamera va ses alıcısı yerleştirdiğini öne sürdü. Grevdeki işçiler Amerikalı olan patronun, bu mekanizmayla oturduğu yerden kendilerini izlediğini ve olanı biteni takip ettiğini iddia etti.
Klaus Priegnitz ve TEKSİF Sendikası yetkilileri konuşmaların ardından alana konulan kameraları ve ses alıcısını inceledi. Paxar önünde grevde bulunan işçiler daha sonra kendilerine destek için gelen yabancı konuklarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Paxar işçilerini 18 Mayıs’ta da ABD İşçi Hakları Konsorsiyumu (WRC) temsilcileri Scott Nova, Anne Tally ve Judy Gearhart ile Hollanda İşçi Hakları Konsorsiyumu’ndan İneke Zeldenrust ziyaret ederek uluslararası dayanışma sözü vermişlerdi.