Çaycuma Bartın duble yol yapımında Yeniköy’de yaşanan arazi yağması ve yasadışı yol dolgu malzemesi alımı olayının ardından bu kez Akyamaç Köyü bağlantı yolu da tahrip edildi. Olaya köylüler büyük tepki gösterdi… Müteahhit firma yetkilisine köylülerden meydan dayağı… Akyamaç Köyü Muhtarı Ekrem Çelen ve köylüler; köyün demir yoluyla kesişen yeni yapılan yolunda herhangi bir önlem alınmadığını […]
Çaycuma Bartın duble yol yapımında Yeniköy’de yaşanan arazi yağması ve yasadışı yol dolgu malzemesi alımı olayının ardından bu kez Akyamaç Köyü bağlantı yolu da tahrip edildi. Olaya köylüler büyük tepki gösterdi…
Müteahhit firma yetkilisine köylülerden meydan dayağı…
Akyamaç Köyü Muhtarı Ekrem Çelen ve köylüler; köyün demir yoluyla kesişen yeni yapılan yolunda herhangi bir önlem alınmadığını ve eğimin fazla olması nedeniyle sürücülerin gelebilecek treni görmesinin mümkün olmadığını söylediler.
Muhtar Çelen; “Köyümüzün bağlantı yolu girişi duble yol çalışmaları sırasında kaldırıldı. Kendi çabalarımızla çakıl dökerek yolumuzu demiryoluna ulaştırmıştık. Geçici olarak yaptığımız bu bakımın ardından yolumuz kapatılarak hemzemin demiryolu geçidi ‘ölüm geçidine’ dönüştürüldü. Karayollarının Devrek şantiyesinde yetkili yerlere müracaatta bulundum ayrıca Kaymakamımız Sayın Musa Işını’a da konuyu aktardım. Dilekçeme henüz cevap alamadım, sorunumuz acilliğini koruyarak sürüyor. Köye gelen araçlar yol çok dik olduğu için çıkmakta çok büyük zorluk çekiyorlar, üstelik bu dik yolda birde hemzenin tren geçidi var.” dedi.
En büyük tehlike öğrenciler için
Taşımalı eğitim gören köyün çocukları okula gidiş gelişlerde büyük tehlike yaşıyor. Servis aracı sürücüleri hemzemin geçide geldiklerinde öğrencileri araçlardan indiriyor. Öğrenciler yaya olarak karşıya geçtikten sonra tekrar araçlara biniyor. Öğrenci servisi sürücüleri, öğrencilerin korktuğunu bu nedenle araçlardan indirmek zorunda kaldıklarını, trenin geldiğini göremedikleri gibi araçlarının da rampada kaldığını ifade ederek, daha önce bir aracın kanala kaydığını ve öğrencilerin büyük panik yaşadığını söylediler.
Müteahhitten 4×4 ‘le çıkış gösterisi ve meydan dayağı
Muhtarın ve Köylülerin Cuma Gazetesi , Ekspres Gazetesi ve Kanal Z den oluşan basın mensuplarına sorunlarını anlattığı sırada yolu yapan firmanın yetkilisi 4×4 bir jeep’le olay yerine geldi.
Yolun haber yapılmasına öfkelenen Firma yetkilisi, Okul araçlarının çıkarken zorlandığı yolda aslında bir sorun olmadığını göstermek ister gibi 4×4 arazili aracıyla iniş-çıkış gösterisi yapmaya başladı. Bu sorumsuz davranışa sinirlenen köylüler firma yetkilisinin aracını durdurarak kendisine meydan dayağı attılar. Yaşanan sert tartışmaların ardından Firma yetkilisi olay yerinden ayrıldı.
“Sorumlu Karayollarıdır”
Akyamaç Köylüleri asıl sorumlunun karayolları yetkilileri olduğunu belirttiler. Ancak firma yetkilisinin bu tavrından sonra Karayolları ile firma arasında kirli bir ilişki olabileceği konusunda kuşkularının da oluştuğunu söylediler.
Akyamaç köylüleri “Biz Karayolları ile sorunu çözmeye çalışırken firma yetkilisinin bu tavrına akıl erdirmek mümkün değil” dediler.
Aman yayınlanmasın
Bu arada müteahhit firma yetkilileri olayın haber olarak yayınlanmaması için girişimde bulundular. Bu girişimlerin olaya tanıklık eden hangi basın organlarında etkili olacağını ise zaman gösterecek.
kaynak: www.zonguldakbilgi.net
‘Duble yol’cuların doğa katliamı – OKTAY EKİNCİ, Cumhuriyet , 11 Mayıs 2006
Altyapı yetersizliği nedeniyle eleştirilen ”bölünmüş yol” inşaatları, özelikle dolgu malzemesi temininde ”doğa tahribatı” na da neden oluyorlar. Bunun ”yeşil katliamına” dönüştüğü Zonguldak ili Çaycuma ilçesine bağlı Yeniköy’deki ”Ören Tarlası” nda gerçekleştirilen ”yasadışı hafriyat” larda ise 3300 m2’lik verimli tarımsal alandan yaklaşık 10 bin ton toprak ”Bartın-Çaycuma karayolu inşaatı” na taşındı.
SANATÇININ DİRENİŞİ
Katliamı başından beri durdurmaya çalışan, Çaycuma Mimar Sinan İlköğretim Okulu öğretmeni Mevlüt Kırnapçı, olayın ardındaki ”suiistimali” de şöyle özetliyor: ”Devlet bu yolu ihale ederken dolgu malzemesi olarak elek üstü kalın çakıl kullanılmasını şart koymasına rağmen Ören Tarlası’nın killi toprağı doldurularak çakıl fiysatından hakediş alındı.” Kırnapçı’nın şikâyetleri üzerine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca ”yasal işlem yapılması” istenmesine karşın yasadışı toprak alanlar ve izin verenler hakkında gereken yaptırımlar da uygulanmıyor.
Yayımlanmış şiirleri ve kitapları, edebiyata olan düşkünlüğü ve çevreye duyarlılığıyla tanınan, aynı zamanda Çaycuma Sanat Tiyatrosu’nu yöneten 24 yıllık eğitimci Mevlüt Kırnapçı, ilk kez geçen yılın (2005) ağustos ayında Yeniköy’ü ziyaretinde gördüğü ve hemen durdurmaya çalıştığı ”toprak katliamı” nın ”organize” bir suç olarak gerçekleştiği kanısında.
Bu düşüncesinin en önemli ”belgesi” ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü uzmanlarınca 21 Ocak 2006 günü bölgede yapılan incelemenin resmi sonuçları. Bakanlığın Kırnapçı’ya yanıtı olan 03 Nisan 2006 gün ve 35900 sayılı yazısında özetle şu saptamalar yer alıyor:
**Açılan ocaktan alınan malzeme Bartın-Çaycuma yolu inşaatında dolgu olarak kullanılmasına rağmen ”kil” niteliğindedir.
**Zonguldak İl Özel İdaresi’nce muhtarlığa verilen ocak izni ”eksik bilgilerle” ve ”usule aykırı” düzenlenmiştir.
**Alan hazine arazisi olmasına rağmen ”ÇED belgesi olmadan” ve ”ruhsatsız” faaliyette bulunulmaktadır.
**Alandan alınan toprak amacı dışında ”takas” a konu edilmiş ve karşılığında muhtarlığa yol yapılarak ”maden yasasına aykırı” davranılmıştır.
Bu saptamaların ışığında, yine Bakanlığın aynı tarihteki 35883 sayılı yazısında da Zonguldak Valiliği’nden tüm usulsüz işlemler ve sorumluları hakkında ”yasal işlem yapılması” istenmiş! Şimdi Çaycuma’da bir yandan ”yok edilmiş” doğanın yası tutulurken bir yandan da bu katliamdan sağlanan çıkarlar uğruna ”kil” le doldurulan karayolunun ”akıbeti” tartışılıyor. Öğretmen Kırnapçı’nın direnişiyle açığa çıkan bütün bu gerçekler, ülkeyi hızla sarmalayan ”duble yollar” ın ardında hangi ilişkilerin bulunduğunu da gösteriyor.