Danıştay 2. Dairesi’ne ‘Biz Allah’ın askeriyiz, Allah ü Ekber’ diye bağırarak saldırı düzenleyerek 5 yüksek yargıcın yaralanmasına neden olan Alparslan Aslan’ın üniversite yıllarında solcu öğrencilere yönelik pek çok saldırıda yer alan bir faşist olduğu öğrenildi. 1977 doğumlu olan ve 1999 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitiren Aslan’ın geçmişi oldukça ilginç bir gerçeği gözler önüne seriyor. […]
Danıştay 2. Dairesi’ne ‘Biz Allah’ın askeriyiz, Allah ü Ekber’ diye bağırarak saldırı düzenleyerek 5 yüksek yargıcın yaralanmasına neden olan Alparslan Aslan’ın üniversite yıllarında solcu öğrencilere yönelik pek çok saldırıda yer alan bir faşist olduğu öğrenildi.
1977 doğumlu olan ve 1999 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitiren Aslan’ın geçmişi oldukça ilginç bir gerçeği gözler önüne seriyor.
Aslan’ın geçmişiyle ilgili bilgisine başvurduğumuz, o yıllarda aynı fakültede okuyan Can Atalay’ın sendika.org’a verdiği bilgiye göre Aslan okuldaki pek çok ülkücü saldırıda, satırıyla-sopasıyla en ön safta yer alıyordu. Uzun yıllar Marmara Üniversitesi’nde hiç bir muhalefet olmadığını söyleyen Atalay “Ne zaman ki parasız eğitim talebi ile öğrenci muhalefeti yükseldi, Alpaslan ve arkadaşları saldırılara başladı” dedi. Atalay 1994-1999 arası fakültede okuyan tüm öğrencilerin bu kişiyi yakından tanıyacağını da ekledi.
Yine Alpaslan Aslan ile aynı yurtta kalan dönemin öğrencileri, Aslan’ın yurtta da faaliyetlerini sürdürdüğünü ve saldırılarda en önde yer aldığını, lakabının da “Kürt Apo” olduğunu söylediler.
Aslan’ın okulunu bitirdikten sonra da ülkücü mafya Sedat Peker’in avukatlığını yapan Hakkı Kurtuluş’un yanında staj yapması, “faşist” olduğu yolundaki iddiaları kuvvetlendiriyor.
Tüm bu veriler yıllardır ülkücü faşist çeteleri tetikçi olarak kullanan güçlerin saldırının arkasında olup olmadığı yolundaki şüpheleri güçlendiriyor. Saldırının ardından, AKP ile Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle büyük bir rekabet içinde olan güçler, Danıştay’ı hedef göstermesi nedeniyle bu partiyi tek sorumlu olarak gösterirken, saldırganın geçmişi bir başka ihtimali de gözler önüne seriyor. Cumhuriyet gazetesi saldırısı, borsadaki hızlı düşüş ve dövizdeki yükseliş, yolsuzlukların ardı ardına ortaya çıkarılması bir “örtülü darbe süreci” mi işliyor sorusunu gündeme getirmişti. Danıştay saldırısındaki tetikçinin geçmişi bu şüpheleri pekiştiriyor…
Bu arada saldırganın ev arkadaşı az önce Anadolu Ajansı’na verdiği demeçte kendisinin ve Alpaslan Aslan’ın ülkücü olduğunu söyledi….