Türkiye Sınıf Araştırmaları Merkezi (TÜSAM), Türkiye veya dünyadaki sınıfsal yapılar, sınıf ilişkileri, sınıf kavramı, sınıf dinamikleri ve sınıf hareketleri gibi konular hakkında çalışmalar yapan akademisyenlerin, sendikacıların ve araştırmacıların belirli periyodlarla bir araya gelmesi ve söz konusu araştırmalarla ilgili bilgi aktarımının/paylaşımının gerçekleştirilebilmesi amacıyla, “Sınıf Çalışmaları Atölyeleri” düzenlemektedir. Bu atölyelerin temel hareket noktası, bilgi paylaşımının yanı sıra, […]
Türkiye Sınıf Araştırmaları Merkezi (TÜSAM), Türkiye veya dünyadaki sınıfsal yapılar, sınıf ilişkileri, sınıf kavramı, sınıf dinamikleri ve sınıf hareketleri gibi konular hakkında çalışmalar yapan akademisyenlerin, sendikacıların ve araştırmacıların belirli periyodlarla bir araya gelmesi ve söz konusu araştırmalarla ilgili bilgi aktarımının/paylaşımının gerçekleştirilebilmesi amacıyla, “Sınıf Çalışmaları Atölyeleri” düzenlemektedir. Bu atölyelerin temel hareket noktası, bilgi paylaşımının yanı sıra, sınıf çalışmalarında karşılaşılan sorunların açığa çıkarılması ve yeni çalışmaların önünün açılmasıdır. Sunumlar haftada bir, SAV lokalinde yapılmaktadır.
ATÖLYE 2006/5
2000’LER TÜRKİYE’SİNDE İŞÇİ SINIFININ DEĞİŞİM DİNAMİKLERİ: SOSYOLOJİK BİR DEĞERLENDİRME
Nadir SUĞUR(*)
Bu atölyede;
“1. Türkiye’de işçi sınıfının değişim dinamikleri nelerdir?
2. İşçi sınıfı kendi içinde farklılaşmaktadır. Bu farklılaşmanın sendikal örgütlülük açısından sonuçları nelerdir?
3. Kırsal kökenli, kent kökenli, yerel, göçmen, muhacir işçiler vb. kimlerdir? Kendi aralarında çalışma yaşamına ilişkin sorunlara yaklaşımda ne tür farklılıklar bulunmaktadır?
4. Muhacir işçi kimdir?
5. Toplam kalite yönetimi işçiler açsından ne ifade ediyor?
6. Yeni iş yasası 2000’li yıllarda emek-sermaye ilişiklerinde ne tür dinamikleri beraberinde getirmektedir?
Soruları “sosyolojik” bir pencereden tartışılacak ve yanıtlanmaya çalışılacaktır?”
Önceden okunabilecek kaynaklar:
1. Metin Özuğurlu, (2005) Anadolu’da Küresel Fabrikanın Doğuşu, Halkevleri Yay.
2. Theo Nichols ve Nadir Suğur (2005) Global İşletme Yerel Emek, İletişim Yay.
3. Engin Yıldırım (2000) “Türkiye’de toplam kalite yönetimi uygulamalarının işçiler ve endüstri ilişkileri üzerindeki etkileri” Toplum ve Bilim, No:85
4. Gamze Yücesan Özdemir (2000) “Başkaldırı, onay ya da boyun eğme? Hegemonik fabrika rejiminde mavi yakalı işçilerin hikâyesi” Toplum ve Bilim, No:85
Yer: Sosyal Araştırmalar Vakfı (SAV)Lokali – Tel: 0 212 292 55 85 (İstiklal Caddesi Balo Sk. Analin Ap. No:17/2 Beyoğlu / İstanbul)
Tarih: 29 Nisan 2006
Saat: 19:30
(*) Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi
ATÖLYE 2006/6
GECEKONDU SORUNUNDA SOSYALİST HAREKETIN GERILIMI: YAKLAŞIM FARKLILIKLARI ve 1 MAYIS MAHALLESİ ÖRNEĞİ
Şükrü ASLAN(*)
Bu atölyede;
“1970’li yılların belirgin özelliklerinden birisi, Türkiye’de toplumsal ve sınıfsal gerilim ortamında muhalif hareketlerin kitlesel nitelik kazanmasıdır. Toplumsal hareketler sözkonusu olduğunda, ilk önce akla gelen mekânlar ise kentlerdir. Türkiye işçi sınıfı tarihinde çok önemli bir yeri olan 15/16 Haziran işçi eylemlerinden başlayarak, işçi grevleri ve öğrenci etkinlikleri neredeyse her yıl yükselerek 70’li yıllara damgasını vurur.Bir bütün olarak bakıldığında sosyalist hareketin yükselmesi de bu gelişime paraleldir. İkisi arasındaki ilişki dolaysız biçimde izlenebilmektedir. Ancak “işçi sınıfının öncü rolüne” vurgu yapan sosyalist hareketin (genel olarak örgütlü sosyalist gruplar) hedefi, daha geniş işçi ve gençlik kitleleriyle birleşebilmektir. Bunun için pek çok sosyalist yayında işçi sınıfı içinde çalışmak, örgütlenmek önemli, hatta en önemli görev olarak vurgulanır.Aynı dönemde sosyalist hareketin bir bölümünde, geleneksel köylü hareketine önem veren ve bu nedenle kentleri ve işçi sınıfını ikincil bir çalışma alanı olarak gören görüşler de savunulmaktadır. Bu yaklaşım farklılığı, o dönem de sosyalist hareketi ikiye bölen önemli farklılıklardan biridir. Sosyalist yazında bu farklı yaklaşımları “halk” ve “işçi sınıfı” vurgusu üzerinden izlemek de olanaklıdır. 1940’lı yıllardan beri kentsel hayatın, en önemli değiştirici unsuru olan gecekondu sorunu tam da bu dönemde sosyalist hareketin ilgisini çeker. Çünkü, rant ekonomisinin özel bir alanı olarak örgütlense de her yerde hızla yaygınlaşan gecekondu hareketlerinin taşıyıcı aktörleri daha çok işçiler ya da kırsal alanla ilişkileri devam eden orta/alt gelir gruplarındaki “kentli”lerdir. Bu bakımdan sosyalist hareket açısından ilgisiz kalınamayacak bir toplumsal gerçeklik alanıdır. Ancak işçi sınıfının temsilcisi olma iddiasındaki sosyalist grupların bu harekete karşı tavrı ikirciklidir. Çünkü bu tür bir sorun, savunulan dünya görüşü içerisinde tam olarak bir yere oturtulamamaktadır. Gecekondu hareketine karşı izlenen bu çekingen tutumun izlerini, 1 Mayıs Mahallesi kuruluş sürecinde aktif rolü olan grupların yayınlarında da görmek mümkündür.Bu çalışmada, kuruluş sürecinde 1 Mayıs Mahallesiyle ilgili işçi sınıfının öncü rolüne vurgu yapan ve sınıf temsilcisi olma iddiasındaki sosyalist grupların konuyla ilgili yayınları irdelenecek ve sınıf hareketi ile toplumsal hareketliliğin ilişkileri sorunsallaştırılacaktır. Bu bağlamda sözü edilen gerilimlerin günümüze değin süren izleri de ele alınacaktır.”
Yer: Sosyal Araştırmalar Vakfı Lokali – Tel: 0 212 292 55 85
(İstiklal Caddesi Balo Sk. Analin Ap. No:17/2 Beyoğlu / İstanbul )
Tarih: 6 Mayıs 2006
Saat: 18.30
(*) MSGSÜ Öğretim Görevlisi