Bizler, Özgür Fransa’nın [France Libre(1940-1945)] savaşçıları ve Direniş hareketinin eski tüfekleri olarak Kurtuluşun toplumsal kazanımlarının tehdit altında olduğunu görmekteyiz. Genç kuşakları Direnişin mirasını ve günümüzde yaşayan ekonomik, toplumsal ve kültürel demokrasi ideallerini canlandırmaya ve yeniden aktarmaya çağırıyoruz. Altmış yıl sonra, faşist barbarlığa karşı birleşen ulusların ve Direnişteki erkek ve kız kardeşlerimizin fedakarlığı sayesinde Nazizm hala […]
Bizler, Özgür Fransa’nın [France Libre(1940-1945)] savaşçıları ve Direniş hareketinin eski tüfekleri olarak Kurtuluşun toplumsal kazanımlarının tehdit altında olduğunu görmekteyiz. Genç kuşakları Direnişin mirasını ve günümüzde yaşayan ekonomik, toplumsal ve kültürel demokrasi ideallerini canlandırmaya ve yeniden aktarmaya çağırıyoruz. Altmış yıl sonra, faşist barbarlığa karşı birleşen ulusların ve Direnişteki erkek ve kız kardeşlerimizin fedakarlığı sayesinde Nazizm hala yenik durumda. Ancak bu tehdit tümüyle kaybolmadığı gibi bizler de adaletsizliğe karşı öfkemizden bir şey yitirmedik.
Direnişin güncelliğini kutlamak için kalbimizden gelen çağrımız Direniş ateşi asla sönmesin diye yerimizi dolduracak kuşaklaradır. Kelimenin gerçek anlamında siyasi ve insani üç görev öneriyoruz. Amacımız ne bir partinin desteklenmesidir, ne de bir güç grubunun kullanacağı bir araç önermektir.
Öğretmenleri, toplumsal hareketleri, kamusal kolektifleri, yaratanları, yurttaşları, sömürülenleri, aşağılananları Ulusal Direniş Konseyi (CNR) programının 15 Mart 1944’te yeraltında kabul edilişinin yıldönümünü birlikte kutlamaya çağırıyoruz. Programımız herkesi kapsayan sosyal güvenlik ve emeklilik hakkı, “ekonomik feodalizmin” denetimi, herkese kültür ve eğitim hakkı, paradan ve yolsuzluktan özgürleştirilmiş basın, emek ve tarım toplumsal yasaları vb. talepleri içermektedir.
Kurtuluş’tan ve Avrupa’nın harap olduğu dönemden beri zenginliğin üretimi fazlasıyla artmışken, bugün nasıl oluyor da bu toplumsal kazanımları sürdürmek ve genişletmek için para bulunamıyor? Siyasi, ekonomik ve entelektüel önderler ve bir bütün olarak toplum, barışı ve demokrasiyi tehdit eden mevcut uluslararası mali pazar diktatörlüğünün kendilerini ezmesine izin vermemeli ve ona teslim olmamalıdır.
Bu nedenle Direnişin mirasçısı olan hareketleri, partileri, dernekleri, örgüt ve sendikaları kendi kesimsel çıkarları yerine bu yüzyıl için yeni bir “Direniş Programını” birlikte tarif etmeye ve öncelikle toplumsal adaletsizlik ve toplumsal çatışmaların politik nedenlerine yönelik politik davalara adamaya çağırıyoruz. Unutulmamalıdır ki, faşizm her zaman, kendileri de toplumsal adaletsizliklerden beslenen ırkçılık, tahammülsüzlük ve savaştan beslenir.
Son olarak çocukları, gençleri, anne-babaları, yaşlıları, dede ve nineleri, öğretmenleri, kamu yetkililerini kitle iletişim araçlarına karşı gerçek barışçıl bir isyan yükseltmeye çağırıyoruz. Çünkü bunlar gençlerimize sadece ticari tüketimi, en zayıflara ve kültüre yönelik küçük görmeyi, genel bellek kaybı ve herkesin herkese karşı kıyasıya rekabetini vazediyor. Şu andan itibaren, büyük medyanın, Ulusal Direniş Konseyi’nin programına ve 1944 basın düzenlemelerine aykırı biçimde, özel çıkarlarca kontrol edilmesini kabul etmiyoruz.
Her zamankinden daha güçlü olarak henüz başlamakta olan yüzyılı yaratacak olanlara tüm içtenlik ve sevgimizle söylemek isteriz ki:
“Yaratmak direnmektir. Direnmek de yaratmaktır.”
İmzacılar:
Lucie Aubrac, Raymond Aubrac, Henri Bartoli, Daniel Cordier, Philippe Dechartre, Georges Guingouin, Stephan Hessel, Maurice Kriegel-Valrimont, Lise London, Georges Séguy, Germaine Tillion, Jean-Pierre Vernant, Maurice Voutey.
Madde 35. Hükümet halkın haklarına saldırdığı zaman, isyan, halk için ve halkın her parçası için, hakların en kutsalı ve ödevlerin en vazgeçilmezidir.
Yurttaş Hakları Bildirgesi, 24 Temmuz 1793
[Sendika.Org tarafından çevrilmiştir]