Birleşmiş Milletler dünyadaki hemen her ülkenin insan kaçakçılığından etkilendiğini açıkladı. BM Uyuşturucu ve Suçla Mücadele Dairesi, her yıl milyonlarca kişinin cinsel sömürü veya köle işgücü olarak kullanılmak üzere başka ülkelere götürüldüğünü tahmin ediyor. Kuruluş bu yılki raporunda ilk kez bu alandaki küresel eğilimlerin tablosunu çizmeye çalışıyor. Sistemin mağdurlarının büyük bölümü eski Doğu Bloku ülkelerinden ve […]
Birleşmiş Milletler dünyadaki hemen her ülkenin insan kaçakçılığından etkilendiğini açıkladı.
BM Uyuşturucu ve Suçla Mücadele Dairesi, her yıl milyonlarca kişinin cinsel sömürü veya köle işgücü olarak kullanılmak üzere başka ülkelere götürüldüğünü tahmin ediyor.
Kuruluş bu yılki raporunda ilk kez bu alandaki küresel eğilimlerin tablosunu çizmeye çalışıyor.
Sistemin mağdurlarının büyük bölümü eski Doğu Bloku ülkelerinden ve Afrika’dan geliyor.
Gittikleri noktalar ise Batı Avrupa ülkeleri ile Amerika Birleşik Devletleri.
Rapora göre Asya ise hem çıkış noktası hem de hedef ülke durumunda.
Çin ve Tayland en fazla kaçağın çıktığı ülkeler listesinin başını çekiyor.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suçla Mücadele Dairesi Başkanı Antonio Maria Costa, insan kaçakçılığının genellikle cinsel sömürü bağlamında algılandığını ancak aslında çok daha geniş bir alanı kapsadığını belirtiyor.
“Aslında tarlalarda çalıştırılan kişilerden ve sağlıksız koşullarda çalışanlarının işgücünü sömüren atelyelerdeki işçilerden, Afrika ve Asya’daki çocuk işçi kaçakçılığına çok geniş bir alandan söz ediyoruz” diyen Costa, “aklınıza gelebilecek her türlü faaliyette insan kaçakçılığının da bir payı var” diyor.
Raporda yer alan rakamlara göre insan kaçakçılarının eline düşen kişilerin yüzde 77’si kadın veya genç kız. Erkekler ise yüzde 9’luk bir dilim oluşturuyor.
Kaçakçılıkta cinsel sömürü vakaların yüzde 87’sinde gerekçeler arasında yer alıyor. Köle işgücü kullanımının diğer türleri ise yüzde 28’lik bir oranla temsil ediliyor.
Raporda, insan kaçakçılığıyla mücadele için atılan adımların şu ana dek eşgüdümsüz ve yetersiz olduğundan söz ediliyor.
Rapora göre, çalışmalar eldeki verilerin yetersiz olmasından da olumsuz etkileniyor.
İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin özellikle Doğu Avrupa kökenli kadınların cinsel istismara yönelik olarak kaçırılmasını önlemek için ne yapabileceği sorulduğunda ise Costa sadece hükümetlerin atacağı adımların yeterli olmadığını bununla toplumun da mücadele etmesi gerektiğini belirtiyor.
Costa, “Özellikle köle işgücünün hizmetlerinden en çok çıkar sağlıyor görünen erkeklere düşen role vurgu yapmak gerekli. Sadece cinsel anlamda değil, ucuz mallara talepten de söz ediyorum. Bu tür kişilerin ürettiği mal ve hizmetler konusunda toplumun bilinçlendirilmesi gerekli” diyor.
BM yetkilisi, hükümetleri suçlamak yerine, insan kaçakçılığına zemin sağlayan yetkilileri berlilemek gerektiğini söylüyor.
Costa dünya genelinde kaç mağdur olduğunu belirlemenin güç olduğunu, ancak 21. yüzyılda hala bu tür köleliğin var olmasının herkes için bir utanç kaynağı olduğunu kaydediyor.
BBC Türkçe Servisi