Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, yaşanan ekonomik büyümenin “fakirleştiren” ve “istihdam yaratmayan” bir büyüme olduğunu belirterek, “Dolayısıyla yaşadığımız bu büyüme süreci bırakın işsizliğe ve yoksulluğa çare üretmeyi bu sorunları daha da ağırlaştırmaktadır” dedi. Kılıç, Tes-İş Sendikası’nın aylık yayın organı Tes-İş Dergisinin büyüme ve istihdama ilişkin sorularını yanıtladı. Kılıç sağlıklı, dengeli ve kalıcı bir büyümenin, yeni […]
Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, yaşanan ekonomik büyümenin “fakirleştiren” ve “istihdam yaratmayan” bir büyüme olduğunu belirterek, “Dolayısıyla yaşadığımız bu büyüme süreci bırakın işsizliğe ve yoksulluğa çare üretmeyi bu sorunları daha da ağırlaştırmaktadır” dedi.
Kılıç, Tes-İş Sendikası’nın aylık yayın organı Tes-İş Dergisinin büyüme ve istihdama ilişkin sorularını yanıtladı. Kılıç sağlıklı, dengeli ve kalıcı bir büyümenin, yeni yatırımlarla ve mevcut üretim kapasitesinin arttırılmasıyla mümkün olduğunu vurgulayarak, Türkiye’de son dönemde yaşanan büyümenin gerisinde kapasite kullanım oranlarındaki artışların bulunduğunu bildirdi. Kılıç, mevcut kapasiteler daha fazla kullanılmaya çalışıldığı için istihdam yatarılamadığını belirterek, “Nitekim bu nedenledir ki ekonomi son üç yıldır büyüyorken işsizlik oranı giderek artıyor” dedi.
2000 yılında yüzde 23 olan toplam sabit sermaye yatırımlarının milli gelire oranının 2005’te yüzde 20.3’e gerilediğine dikkat çeken Kılıç, “yatırımlar patladı” söylemine rağmen yatırımların payının kriz öncesi düzeyin gerisinde kalınmasının, kalıcı bir büyümenin sağlanamadığını gözler önüne serdiğini vurguladı.
Nüfus artış hızının gerisinde kalan yeni yatırım ve iş olanaklarının iş gücü piyasasını olumsuz etkilediğini belirten Kılıç, bu durumun yaklaşık her üç kişiden birinin istahdam edilebilmesine sebep olduğunu vurguladı. Kılıç, uygulanan ekonomik politikalar nedeniyle özelleştirmeler sonrası yaşanan işten çıkarmalar, emekli olanın yerine yeni personel alınmaması, kamu yatırımlarındaki azalma gibi nedenlerden dolayı kamuda istihdam edilenlerin sayısında azalma olduğunu belirtti.
Büyümenin Türkiye’nin kendi içsel dinamiğiyle ve tasarruflarıyla sağlanmadığını, tam tersine ithalat ve dövizin göreli olarak ucuzlamasından kaynaklandığını savunan Kılıç, ithalatın, sıcak parayla finansa edildiği sürece büyümenin kesintisiz olarak süreceğini belirtti. Kılıç bu tür bir büyüme sürecinin ciddi risk içerdiğine de dikkat çekti.
Kılıç, spekülatif nitelikli sıcak para girişinin “hafif şiddette” yavaşlamasının ekonomik durgunluğa, büyük çapta ve hızlı olursa bir yavaşlamanın ekonomik küçülmeye yol açacağını ileri sürdü. Kılıç, “sıcak paranın aniden çıkışa karar vermesinin ise yeni bir krizi gündeme getireceği” uyarısını yaptı. Kılıç sorunun küçümsenerek gerekli önlemlerin alınmamasınrın doğuracağı sonuçların ise Nisan 1994, Kasım 2000 ve Şubat 2001 kirzlerine bakılarak anlaşılabileceğini belirtti.
Kaynak: ANKA