On gencin bedeninde yükselen bir yangın sardı tüm yurdu Kızıldere’de. ‘Kurtuluşa Kadar Savaş’ diye haykırıyordu sanki yer, Kurtuluşa Kadar Savaş diye haykırıyordu sanki gök, Kurtuluşa Kadar Savaş diye haykırıyordu sanki tüm halk! Kurtuluşa Kadar Savaş! 30 Mart 1972’de THKO önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan’ın idamlarını engellemek için Kızıldere’de ölüme yürümüştü Mahir Çayan, Saffet […]
On gencin bedeninde yükselen bir yangın sardı tüm yurdu Kızıldere’de. ‘Kurtuluşa Kadar Savaş’ diye haykırıyordu sanki yer, Kurtuluşa Kadar Savaş diye haykırıyordu sanki gök, Kurtuluşa Kadar Savaş diye haykırıyordu sanki tüm halk! Kurtuluşa Kadar Savaş!
30 Mart 1972’de THKO önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan’ın idamlarını engellemek için Kızıldere’de ölüme yürümüştü Mahir Çayan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Hüdai Arıkan, Ertan Saruhan, Nihat Yılmaz, Ahmet Atasoy, Ömer Ayna, Cihan Alptekin ile Sinan Kazım.
‘Teslim Ol’ çağrısına tek cevapları ‘Biz buraya dönmeye değil ölmeye geldik.’ olmuştu. Ve son mermilerine kadar direndiler, savaşarak öldüler… Devrim şehitlerini onurlu mücadeleleriyle kucakladı Kızıldere.
Ankara’da Kızıldere Şehitleri Anıldı
Kızıldere şehitleri ölümlerinin 34. yılında Ankara’da mezarları başında anıldı. Devrimci Gençlik, Halkevleri, 68’liler Vakfı, 78’liler Derneği, Kaldıraç, ÖDP, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, SDP ve pek çok kurum 12.30’da Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda bir araya gelerek 34 yıl önce bugün Tokat’ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyünde öldürülen THKP-C ve THKO militanlarını andı.
Mezarlıkta ki anmada mezarlık girişinden Mahir Çayan’ın mezarı başına kadar yapılan bir yürüyüşün ardından burada katılımcı kurumlar adına 68’liler Dayanışma Derneğinden Bülent Vargel ortak bir açıklama okudu. Açıklamada; Emperyalizme ve yerli işbirlikçilerinin yükselen toplumsal muhalefeti yok etmek; sömürü ve talan düzenini daha da derinleştirerek sürdürmek için tezgahladıkları askeri cuntayla; gözaltılar, işkenceler, baskınlar ve balyoz harekatlarıyla 34 yıl önce karşı saldırıya geçtikleri, devrimcilerin ise bir taraftan varlıklarını korumak için mücadele ettikleri, bir taraftan da faşizme karşı direnişi örgütledikleri hatırlatıldı.
Arkadaşlarımızı Kızıldereye götüren sebep denizlerin idamını önlemekti denilerek; Kızıldere şehitlerinin devrimci dayanışmanın en güzel örneklerinden biri olduğu söylendi. Son olarak Bizler bugün burada aklımızı, yüreğimizi ve vicdanımızı bir kez daha onların yarattığı büyük değerler ortamında yeniden inşa ederken, onlardan yükselen devrimci ışık bizlere ‘Unutulmamak ve anısı daima onuruyla anılacak bir yaşam istiyorsanız eğer, devrimin değerlerini sokağın ve meydanın ruhuyla buluşturun. Halkla bütünleşen devrimci dalga olun” çağrısı yapıldı.
Ortak açıklamanın ardından Devrimci Gençlik kendi anma etkinliğini gerçekleştirdi. Devrimci Gençlik adına yapılan konuşmalarda THKP-C tarihi anlatılarak onların açtığı yolda yürüdükleri hatırlatıldı.
Mahir Çayan’ın mezarı başında yapılan anmadan sonra Ulaş Bardakçı, Hüdai Arıkan, Sinan Kazım Özüdoğru ve Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ile Yusuf Aslan mezarları başında anıldı. Buralarda yapılan konuşmalardan sonra etkinlik sona erdi. Bugün Ankara’da mezarlık anması dışında çeşitli üniversite kampüslerinde de Kızıldere şehitleri anması yapıldı.
İstanbul’da On’lar Anıldı!
İstanbul’da 30 Mart’ın yıldönümünde On’lar İTÜ Maçka Kampusu’nde örgütlenen bir etkinlikle anıldılar. İstanbul Devrimci Gençlik’in örgütlediği etkinlikte 150 üniversiteli bir araya geldi.
“Kızıldere Son Değil Savaş Sürüyor – Devrimci Gençlik” pankartının açıldığı etkinlik tüm devrim şehitleri için saygı duruşuyla başladı. Etkinlikte 60’lardan bugüne gençlik mücadelesini ve Kızıldere’ye giden yolda THKP-C’yi anlatan bir sinevizyon gösterisi, şiir ve müzik dinletisi yapıldı.
Dev-Genç’in, THKP-C’nin mücadelesini, Kızıldere direnişini anlatan konuşmaların yapıldığı etkinlik Dev-Genç Marşı’nın okunması ve atılan “Mahir Hüseyin Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş”, “Devrim Şehitleri Ölümsüzdür” sloganları ile son buldu.
Kızıldere katliamı dosyası açılsın
78’liler Vakfı Girişimi Galatasaray Postanesi önünde bir eylem yaparak ”Kızıldere katliamı dosyası açılsın” dedi.
78’liler adına basına yapılan açıklamada, Kızıldere’nin kıyıcılığın ve kanı damga vurduğu bir milat olduğu belirtilerek, ”Türkiyeli devrimcilerin ve Türkiye’nin siyasi kaderine damgasını vuran Kızıldere katiliamının karanlıkta kalan ‘gizli tarihi’ açığa çıksın istiyoruz. Kızıldere’de yakınlarını kaybeden ailelerin yıllardır cevabını bekledikleri soruların yanıtlanmasını istiyoruz.” denildi.
Daha sonra söz alan, Kızıldere’de yaşamını yitirenlerden Saffet Alp’in kız kardeşi Fikret Karacan, ağabeyinin canlı olarak yakalandıktan sonra öldürüldüğünü söyledi. Bu kuşkularının, dönemin başbakanı Nihat Erim’in anılarının yayınlanmasından sonra netleştiğni belirten Karacan, ”Nihat Erim’in Milliyet gazetesinin 19 Mayıs 2005 tarihli nüshasında yayınlanan anılarında eve girildikten sonra sağ kalanların öldürüldüğü açıkça belirtilmektedir.” dedi.
Açıklamanın ardından Galatasaray Postanesi’ne giren Fikret Karacan, Bilgi Edindirme Kanunu’na dayanarak, İçişleri Bakanlığı’na operasyona katılan güvenlik ve istihbarat görevlilerinin kimliklerinin açıklanması talebiyle dilekçe gönderdi.
Kızıldere Son Değil
Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yapılan eylemlerde 30 Mart devrimci atılımının takipçisi olunacağı vurgulandı. Dün gece başlayan anma faaliyetleri kapsamında çeşitli illerde pankartlar, afişler asıldığı, yazılamalar yapıldığı haberleri geliyor. 30 Mart gecesi de bir çok emekçi semtinde 30 Mart anma etkinlik ve eylemleri yapıldı. Sitemize yapılan eylemlerin fotoları gönderildikçe yayınlayacağız.