DİSK Oleyis Marmara Temsilciliğine bağlı İSTANBUL CONRAD OTEL işvereni ile yürütülen Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine bu işyerinde Grev kararı alındı. Grev kararı, OLEYİS yöneticilerinin ve üyelerinin katılımıyla yapılan bir basın açıklamasıyla asıldı. Grev kararının otel girişine asılmasının ardından görüşmelere yeniden başlandı. Marmara Bölge Şube Başkanımız Mehmet Emin ÜNAL’ın Otel önünde yapmış olduğu […]
DİSK Oleyis Marmara Temsilciliğine bağlı İSTANBUL CONRAD OTEL işvereni ile yürütülen Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine bu işyerinde Grev kararı alındı.
Grev kararı, OLEYİS yöneticilerinin ve üyelerinin katılımıyla yapılan bir basın açıklamasıyla asıldı.
Grev kararının otel girişine asılmasının ardından görüşmelere yeniden başlandı.
Marmara Bölge Şube Başkanımız Mehmet Emin ÜNAL’ın Otel önünde yapmış olduğu basın açıklamasının tam metni aşağıdadır….
BASINA ve KAMUOYUNA!
OLEYİS İSTANBUL CONRAD OTEL’DE GREVE GİDİYOR
Değerli basın mensupları,
İstanbul Conrad Oteli işvereni ile 25 Kasım 2005 tarihinde başlayan ve yaklaşık beş aydır devam eden toplu iş sözleşmesi (TİS) süreci uyuşmazlıkla sonuçlanmıştır. Resmi arabulucu gözetiminde yapılan görüşmelerde de herhangi bir ilerleme sağlanamamış ve grev aşamasına gelinmiştir.
İşveren tarafı, görüşmeler sırasında, sürekli olarak “ekonomik yönden önümüzü göremiyoruz, her sene dolar kuru nedeniyle darbe yiyoruz; Toplu iş sözleşmesinde tanınan bazı hakların değiştirilmesini istiyoruz” demiştir.
Bu görüşün Conrad Oteli çalışanları açısından ne anlama geldiğini bizler gayet iyi biliyoruz. İşveren tarafı, işçilerin daha önceki Toplu İş Sözleşmesinde elde ettikleri bazı haklarını geri almak istediğini açıkça beyan etmekte ve bizlerin bunu kabul etmesini istemektedir.
Saygıdeğer basın mensupları ve değerli arkadaşlar,
OLEYİS sendikası, işçilerin haklarını korumak için vardır. Conrad işvereni ile bu görevimizin bilinci içinde görüşmeler yürütmekteyiz. İşveren tarafı, görüşmelerin başından itibaren sendikal örgütlülüğe karşı bir tutum takındığı için, işyerinin yaşamakta olduğu ifade edilen sorunlar konusunda iyi niyetli bir müzakere ortamı oluşturulamamıştır.
Sendikamıza üye arkadaşlarımız bu işyerinin birer asli unsuru oldukları ve anayasadan ve yasalardan kaynaklanan hakları bulunan işçiler oldukları halde, maalesef işveren yetkilileri tarafından düşman muamelesi görmektedir. İşçilerin işyerlerine giriş ve çıkışlarında üstleri aranmakta potansiyel hırsızlarmış gibi davranılmaktadır. Bunun yanında, tüm departmanlarda çalışan arkadaşlarımız, işveren yetkililerinin kötü niyetli olduklarını gösteren akıl almaz baskılarına maruz kalmaktadırlar. İşyerinde işveren yetkililerinin tutumları nedeniyle çalışma barışı büyük yaralar almıştır.
Sendikamız, işverenin işçilerimize yönelik bu tutumunu elbette göz önünde bulundurmaktadır. TİS görüşmelerinde ifade edilen işveren görüşlerini üyelerimize uygulanan baskılarla birlikte düşünmekte ve değerlendirmelerimizi de buna göre yapmaktayız. İşveren tarafı, bir yandan ilk bakışta masum olarak görülebilecek gerekçelerini öne sürerken, diğer taraftan anlaşma zemininin oluşabilmesi için, işçilerin kazanılmış haklarından vazgeçmelerini şart koşmaktadır.
OLEYİS sendikası elbette ki işveren tarafının ifade ettiği sıkıntıları göz önünde bulundurarak, işyerinin ayakta kalabilmesi için yapılabilecekleri değerlendirecektir. Ancak böyle bir yaklaşım sergileyebilmemiz için işveren tarafının iyi niyetli olduğuna inandırılmış olmamız ve üyelerimize uygulanan baskıların ortadan kalktığını görmemiz gerekmektedir.
Conrad işvereninin yetkilileri böyle bir iyi niyetli tutum sergilemediği sürece, işçilerin ve OLEYİS’in uzlaşmaz tutum takındıklarını ileri süremezler.
Öte yandan son zamanlarda işyerine alınan çok sayıdaki personelin, önümüzdeki günlerde yaşanması kaçınılmaz görünen grevin etkisizleştirilmesine yönelik bir hazırlık olduğu da apaçık ortadadır.
Bizler artık açıkça görüyoruz ki, işveren tarafının, TİS süreci boyunca takındığı tutum ve işçiler üzerinde uyguladığı baskıların tek bir amacı vardır: İşçileri Greve zorlayarak, başarısız bir grev uygulaması ile sendikal örgütlülüğü tasfiye etmek…
Onlara bu cesareti veren temel unsur elbette ki işverenler lehine düzenlenmiş olan 12 Eylül yasalarıdır.
OLEYİS elbette yasal sınırlar içinde kalarak, işçilerin kazanılmış haklarının ellerinden alınmasına ve sendikal örgütlülüğün tasfiye edilmesine direnecektir. Bu konudaki kararlılığımızı defalarca ispat etmiş bir örgüt olarak, buradan işveren tarafına bir kez daha çağrıda bulunuyoruz.
İşçiler üzerindeki baskılar kaldırılmalıdır. Eğer anlaşma isteniyorsa uzlaşma niyetinde olduklarını ispat etme ve uzlaşma zemini yaratma sorumluluğu kendilerine aittir.
Grev bizler için kaçınılmaz bir seçenek haline getirilmiştir. OLEYİS bu sorumluluğunu, örgütlü gücünün bütün imkanlarını seferber ederek yerine getirecek, üyelerinin haklarını ve onurlarını korumak için gereğini yapacaktır.
İşveren tarafına ve kamuoyuna saygıyla ilan ederiz.
Mehmet Emin ÜNAL
Bölge Şube Başkanı