Halk Kültür Merkezleri’nin düzenlediği “Direnen Kadınlar Konuşuyor” paneli, İstanbul TMMOB’da yapıldı.

Halk Kültür Merkezleri 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü çalışmaları kapsamında, 11 Mart 2003 Cumartesi günü, İstanbul Beyoğlu TMMOB’ da, Birleşik Filistin Kadınlar Birliği Genel Sekreteri Meryem Ebu Dagga, Halk Kültür Merkezleri Dönem Sözcüsü Ümit Efe ve Demokratik Özgür Kadın Hareketi adınaSuna Parlak’ın katılımıyla “Direnen Kadınlar Konuşuyor” panelini gerçekleştirdi.

Panel, devrim ve sosyalizm yolunda şehit düşen kadınlar şahsında, tüm devrim şehitleri için yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
Sunum konuşmasında devrimci sosyalizmin köklü tarihinin kaynaklarını, Krupskayalardan, Kallontaylardan, Clara Zetkinlerden, Rosa Luksemburglardan, Mitka Grıbçevalardan, Zilanlardan, Leyla Qasımlardan, Hatice Alankuşlardan, Didar Şensoylardan, Serpil Polatlardan aldığına değinildi. Panele katılan konuşmacılar selamlandı.

Sunumun ardından, Halk Kültür Merkezleri Sinema Kolektifi’nin hazırladığı “Direnen Halklar Direnen Kadınlar” başlıklı sinevizyon gösterimi sunuldu.

İlgiyle izlenen sinevizyon gösteriminin ardından, panele katılan konuşmacılar kürsüde yerlerinin aldılar.

İlk olarak, düzenlenen etkinliğe mesaj yollayan Küba Büyükelçiliği Siyaset Müsteşarı Bayan Regla Fernandez’in mesajı okundu.
Fernandez gönderdiği mesajda; devrimi kazanan tüm Küba’lı kadınlar adına hem gerçekleştirilen etkinliği selamladıklarını, hem de dünya kadınlar gününü tüm içtenlikle kutladıklarını, en büyük amaçlarının tüm kısıtlamalara rağmen yeni bir dünyanın mümkün olduğunu bilerek tüm kadın ve erkekleri kültürel olarak geliştirmek ve yeni bir dünyaya için eğitmek olduğunu belirtti. Fernandez “Türkiye’de ki ve dünyadaki tüm bayanların Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak” mesajının sonlandırdı.

Panele katılan konuşmacılardan ilk sözü, Demokratik Özgür Kadın Hareketi Üyesi Suna Parlak aldı. Parlak; Kürt Ulusal Kurtuluş Mücadelesinin başlangıcından bu yana kadınların mücadele içindeki gelişimine değindi. Konuşmasında üniversitelerde, derneklerde, gerillada ve hapishane içinde mücadele yürüten Kürt Kadınlarına yer verdi. “Kürt Kadınlarının savaşma hakları için dahi savaştıklarını” belirten Parlak; tüm gerici-faşist baskılara ve feodal yapılanmalara karşı, mücadele içinde Kürt Kadınların oluşturdukları/oluşturacakları özgün deneyimlerlee ve yaratacakları değerlere ilerleyeceğini belirterek konuşmasını sonlandırdı.

Parlak’ın konuşmasının ardından, panele Birleşik Filistin Kadınlar Birliği Sekreteri olarak katılan Meryem Ebu Dagga söz aldı. Dagga konuşmasında Filistin direniş tarihi ile başladı. Filistin kurtuluş mücadelesinin başladığı 1917’den bu yana Filistin kadınının direniş mücadelesinin içinde olduğunu ve her cephede kurtuluş mücadelesinin bir ayrılmaz bir parçası haline geldiğini ifade etti. Kadının mücadele içinde kuşkusuz en büyük zarar gören cins olduğuna değindi.

Dagga, FHKC’de kadınların her zaman savaşta erkeklerle eşit olduğunu ve şu anda verilen mücadele de karar mekanizmalarının içinde, özellikle siyasi alanda yürütülen çalışmalarda kadınların bulunduğuna değindi. Filistinli kadınların açlığa, yoksulluğa ve ölümlere karşı hala ayakta ve savaşta olduğunu ve çocuklarını da savaşa gönderdiğini belirten Dagga, emperyalizm ve siyonizmin kaderimiz olmadığını belirtti. Dagga konuşmasında Hamas’ın seçimleri kazanmasıyla birlikte başlayan sürecede değinerek, Hamas’ın siyonizme karşı bir direniş hareketi olduğunu ve bu noktada ortak bir paydaya sahip olunduğunu, ancak FHKC ile Hamas’ın tümüyle birbirine karşıt toplumsal programlara sahip olduğunu ifade etti. Hamas’ın Filistin kadınının mücadele içinde kazandığı hakları gasp etme çabalarına kesin biçimde karşı duracaklarını ve buna izin vermeyeceklerini belirtti.

Filistin’li kadının her zaman için mücadelenin en ön safında yer aldığını belirten Dagga, özgür bir vatan yaratılmadan kadının özgürlüğünün yaratılamayacağını söyledi.

Dagga konuşmasının son bölümünde, İsrail Bakanı Zeevi’nin cezalandırılmasının ardından tutsak düşen, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Genel Sekreteri Ahmet Saadat’ın cezaevinden Türkiyeli Kadınlar’ı selamlamak için gönderdiği mesajına yer verdi. Saadat mesajında “Mücadeleniz mücadelemizdir, bizim mücadelemiz birdir. Muhakkak emperyalizmi yeneceğiz. Mutlaka Filisitin’de, Türkiye’de, Kürdistan’da, Irak’ta direnen halklar kendi haklarını kazanacaklar. Siz kadınlar mutlaka özgürlüğü ve eşitliği sağlayacaksınız ama evde oturarak değil. Mutlaka tam demokratik bir Filistin ve tam demokratik bir Türkiye kurmak zorundayız ve kuracağız. O zaman direnen halklara yakışır ortak şarkılar söyleceğiz hep birlikte. Hepinize teşekkür ederim./Ahmet Saadat Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Genel Sekreketeri…

Meryem Ebu Dagga’nın ardından sözü, Halk Kültür Merkezleri Dönem Sözcüsü Ümit Efe aldı. Ümit Efe konuşmasını, 19 Aralık katliamında cezaevinde katledilen Alp Ata Akçayöz Yoldaş’ın annesi Günay Akçayöz’e adayarak başladı.

Emperyalizmin ve kapitalizmin kadını ikincileştirdiğini belirten Efe, tüm bu yanyana gelişlerinde inadına direnişin simgesi olduğunu söyledi. Efe, kadının örgütte ve düşmanla savaşta yaşadığı cins sorununa, kadının ailesi, ağabeyi ve kocasından kaynaklı olarak yaşadığı sorunlara, konuşmasında yer verdi.

Halk Kültür Merkezleri’nin bu sorunları aşma çabası içinde olduğunu belirten Efe, devrimci sosyalist hareketin tüm kurumlarında varolan Kadın varlığına ve etkinliğine değindi.

Halk Kültür Merkezleri Dönem Sözcüsü’nün ardından konuşmacılara Halk Kültür Merkezleri’nin hazırladığı plaketler takdim edildi.

Aranın ardından sırayla konuşmacılar yazılı olarak belirtilen soruları cevapladılar.

Soru cevap bölümünün de ardından Halk Kültür Merkezleri emekçilerinin hazırladığı kısa bir müzik dinletisi sunuldu. Kürtçe ve Türkçe şarkıların seslendirildiği dinleti, Cephe Marşının hep bir ağızdan okunmasıyla sonlandırıldı.

Haziran Dergisi’nden, SODAP’tan, ESP’den, Kaldıraç’tan, Karakızıl Notlar’dan temsilcilerin de katıldığı panel, tüm kadınlara emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı özgür bir ülke ve insanca yaşam için mücadele çağrısı yapılarak, sonlandırıldı.

Kaynak: Barikat