Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu, Tüpraş’ın özelleştirilmesi sürecine ilişkin bir değerlendirme yaparak; “Sabahın bir sahibi var sorarlar bir gün, sorarlar…” diyor… Tüpraş Halkındır TÜPRAŞ özelleştirmesinde son sözü yargı söylemiş ve ihalenin iptaline karar vermiştir. Karar çok net ve açıktır. Bu durumda yapılması gereken işlem; en geç 30 gün içinde yargı kararının gereğinin yapılmasıdır. Eğer […]
Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu, Tüpraş’ın özelleştirilmesi sürecine ilişkin bir değerlendirme yaparak; “Sabahın bir sahibi var sorarlar bir gün, sorarlar…” diyor…
TÜPRAŞ özelleştirmesinde son sözü yargı söylemiş ve ihalenin iptaline karar vermiştir. Karar çok net ve açıktır. Bu durumda yapılması gereken işlem; en geç 30 gün içinde yargı kararının gereğinin yapılmasıdır.
Eğer bu ülkede hala bir Anayasa varsa ve hala “Hukukun üstünlüğünden” söz ediliyorsa TÜPRAŞ ait olduğu yere, yani kamuya iade edilmelidir.
Ancak Anayasa’nın 2. ve 138. maddelerine rağmen, “ben yaptım oldu” deniyorsa veya “Yasalar karşısında herkes eşittir ama bazıları daha fazla eşittir deniyorsa” herkes çok iyi bilsin ki bu ülke asla sahipsiz değildir!
Ayrıca hukuksal açıdan prosedür tamamlanmadan adeta yangından mal kaçırırcasına, işletmenin özel kesime devredilmiş olması ise ayrıca üzerinde durulması gereken bir husustur.
Tüpraş yıllardır, İstanbul Sanayi Odası’nın 500 büyük firma incelemesinde daima 1. sırada yer almaktadır. Ülkemizin en çok katma değer yaratan, en çok kar elde eden ve en çok vergi ödeyen kuruluşudur.
Tüpraş işçileri, “Tüpraş vatandır” tespitini yaparak vatana sahip çıktılar. Onlar, Petrol İş Sendikası önderliğinde, yılgınlığa düşmemek, umudu kesmemek gerektiğini bu mücadele ile öğrettiler.
Halkın dişinden tırnağından artırdığı vergilerle kurulan TÜPRAŞ’ı KOÇ’a veya SHELL’e peşkeş çekip sermayeye yaranmaya çalışanlara yargının yanıtı tokat gibi çarpmıştır.
Son günlerde bir çok konuda yaptığı açıklamalarla demokrasi bekçiliğine soyunan Koç Grubu ve işveren örgütlerinin TÜPRAŞ’la ilgili yargı kararına yaklaşımları ise ibretle izlenmektedir.
Yargının verdiği bir kararı beğenmeyebilirsiniz ama asla tanımıyorum diyemezsiniz. Yargı kararlarının uygulanmadığı rejimler de vardır elbette, ama bu tip rejimler demokrasi olarak tanımlanmazlar.
İade işlemi sürerken de, demirbaş sayımı iyi yapılmalıdır. Teslim edilen ham madde, mamül madde, üretim araçları, kırtasiyeye kadar tek tek sayılarak iade alınmalıdır.
Unutulmasın ki, 30 Mart 2006 tarihi sadece Tüpraş işçilerinin izleyeceği bir tarih değil, 70 milyon yurttaşın dikkatle izleyeceği bir tarihtir.
TÜPRAŞ’la ilgili olarak Danıştay İdareler Kurulu’nun vermiş olduğu kararın yerine getirilmesi için yasaların emrettiği sürenin dolmasına 8 gün kaldı…
Yani Türkiye’de hala; “hukuk ve adalet var” diyebilmek için son 8 gün…
BİRLEŞİK METAL-İŞ SENDİKASI
Yönetim Kurulu