Sefalet ücretlerinin, kötü çalışma koşullarının, güvencesizliğin at koşturduğu emek piyasasında 2005 yılında yapılan grev sayısı sadece 34. Mevcut çalışma koşulları göz önüne alındığında işçilerin hak alma silahlarından biri olan greve daha çok başvurulması gerektiği gerçeği ortada duruyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre, 2005 yılında, kamuda 1, özel sektörde 33 olmak üzere toplam 34 […]
Sefalet ücretlerinin, kötü çalışma koşullarının, güvencesizliğin at koşturduğu emek piyasasında 2005 yılında yapılan grev sayısı sadece 34. Mevcut çalışma koşulları göz önüne alındığında işçilerin hak alma silahlarından biri olan greve daha çok başvurulması gerektiği gerçeği ortada duruyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre, 2005 yılında, kamuda 1, özel sektörde 33 olmak üzere toplam 34 grev yapıldı.
57 işyerini ilgilendiren 34 greve, 3 bin 97’si özel sektörde ve 437’si kamuda olmak üzere toplam 3 bin 534 işçi katıldı. Bu grevlerde kamunun 874, özel sektörün 175 bin 950 olmak üzere toplam 176 bin 824 işgünü kayboldu.
Ancak koşullara göre oldukça düşük olan bu rakamın ardında sendikal hareketin içinde bulunduğu kriz ve güçsüzlüğü kadar bir başka sorun da yatmakta. Oda grev yasakları.
Geçen yıl alınan 241 grev kararından 196’sı uygulanmaya konmadan kaldırılırken, 11 grev kararı ise henüz uygulanmaya başlamadı. Sermaye lehine tüm uluslar arası yasaları aksatmadan uygulayan devlet, sıra uluslararası sözleşmelerle güvence alına alınmış olanlar dahi bir çok işçi hakkını çiğniyor. Grevleri yasaklıyor, lokavta izin veriyor.
Geçen yıl ayrıca, kamuda 2, özel sektörde ise 78 olmak üzere toplam 80 lokavt kararı alındı. Kamuda alınan lokavt kararları, uygulanmaya geçilmeden kaldırılırken, özel sektörde ise 2’si hayata geçirildi. Özel sektörde 2 işyerinde 118 işçiyi kapsayan tek lokavt nedeniyle kaybolan işgünü sayısı ise 590 oldu.
Hükümet “Milli Güvenlik” dahil olmak üzere bir çok mazeretlerle alınan grev kararlarını yasakladı ve kaldırdı.
Sendika.Org