Son günlerde evrim öğretisi yerine bilimsel olmayan “yaratılış” dini görüşünü fen kitaplarına geçirmesiyle tekrar tartışılan gerici eğitim uygulamalarına bir örnekte Ankara’dan geldi. AKP hükümetinin eğitimi piyasalaştırma kapsamında uyguladığı paralılaştırma ve özelleştirme uygulamalarının dışında zaten sorunlu olan müfredat iyice bilimsellikten uzaklaştırılıyor. Son örnek Ankara Keçiören’de yaşandı. Keçirören Lisesi müdürü tarafından okulun bir çok temel eğitim ihtiyacı […]
Son günlerde evrim öğretisi yerine bilimsel olmayan “yaratılış” dini görüşünü fen kitaplarına geçirmesiyle tekrar tartışılan gerici eğitim uygulamalarına bir örnekte Ankara’dan geldi.
AKP hükümetinin eğitimi piyasalaştırma kapsamında uyguladığı paralılaştırma ve özelleştirme uygulamalarının dışında zaten sorunlu olan müfredat iyice bilimsellikten uzaklaştırılıyor.
Son örnek Ankara Keçiören’de yaşandı. Keçirören Lisesi müdürü tarafından okulun bir çok temel eğitim ihtiyacı karşılanamazken, Diyanet İşleri Vakfı’ndan 700 adet Kur’an-ı Kerim ve meali talep edildi. Talep azısında Kur’an-ı Kerim ve mealinin öğrencilere dağıtılacağı ifade edilmişti. Konunun basın-yayın organlarında yer alması üzerine lise müdürü yazıda “700” ifadesinin yanlışlıkla yazıldığını, aslında yalnızca 2 adet Kur’an-ı Kerim ve meali talep etmek istediklerini savunmuştu.
Bu durum bu gün (23.03.2006) Ankara’da gerçekleştirilen bir basın açıklaması ile kınandı.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen basın açıklamasında, AKP hükümetinin eğitim kurumlarını dinsel eğitim merkezi haline getirmek istediği ve laik bilimsel eğitime saldırdığı kaydedildi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kazım Genç tarafından yapılan açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı ve Ankara Valiliği yetkilileri göreve çağrıldı.
Basın açıklamasına Halkevleri Genel Merkez yöneticileri de katılarak destek verdi.
Halkevleri Genel Sekreteri Ender Büyükçulha ise konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “AKP, eğitim harcamalarını bütçe için bir yük olarak görüp, devlet okulları kendi kaderine terk ederken; okullarımızın camı kırık, damı delik iken; yakacağı, suyu, elektriği ve hatta tuvaletinde sabunu dahi yokken, en basit ders araç gereci dahi bulunmazken, böylesi bir talebin akla ve vicdana sığması mümkün değildir” dedi.
Kaynak: halkevleri.org.tr