3 Mart 1992 Salı günü Zonguldak TTK Kozlu Maden Ocağı’nda meydana gelen grizu patlaması sonucu ölen 263 madenci, çeşitli etkinliklerle anıldı. İlk anma, saat 07:30’de grizu kazasının meydana geldiği TTK Kozlu Müessesesi’nde yapıldı. Törene GMİS, TTK, Kozlu Belediyesi, TMMOB Maden Mühendisleri odası yöneticileri ile maden işçileri ve kazada can veren madencilerin aileleri katıldı. Anma töreninde […]
3 Mart 1992 Salı günü Zonguldak TTK Kozlu Maden Ocağı’nda meydana gelen grizu patlaması sonucu ölen 263 madenci, çeşitli etkinliklerle anıldı.
İlk anma, saat 07:30’de grizu kazasının meydana geldiği TTK Kozlu Müessesesi’nde yapıldı. Törene GMİS, TTK, Kozlu Belediyesi, TMMOB Maden Mühendisleri odası yöneticileri ile maden işçileri ve kazada can veren madencilerin aileleri katıldı.
Anma töreninde maden şehitleri için saygı duruşundan sonra bir konuşma yapan GMİS Genel Başkanı ve Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Çetin Altun, madenciliğin dünyanın en zor mesleği olduğunu ve 160 yıllık havza tarihinde yerin yüzlerce metre altında doğayla kavga ettiklerini, doğal kaynakların ve enerjinin Türkiye için önemli olduğunu belirten Altun TTK’ya yeni işçi alımından da bahsetti.
İkinci anma, Madenci Anıtı önünde saat 12:30’da düzenlendi. Sendikaların ve demokratik kitle örgütleirnin yöneticileri ile vatandaşların katıldığı basın açıklamasında maden şehitleri için saygı duruşunda bulunuldu. Maden Platformu adına basın açıklamasını okuyan TMMOB Maden Mühendisleri Odası Başkanı Erdoğan Kaymakçı, yapılan özelleştirme çalışmalarında bilimsel ve teknik temellerin dikkate alınmadığını, sektörün gelişmesine yönelik parametrelerin göz ardı edildiğini söyledi.
3 Mart anısına, Maden Mühendisleri Odası Lokalinde facianın ertesinde yayınlanan gazetelerden ve belgelerden oluşan bir de Sergi açıldı. Serginin açılışında konuşan GMİS Başkanı Çetin Altun, sergide sunulan belgelerin önemine dikkat çekerek, bu tür felaketlerin bir daha yaşanmaması için bu belgelerin önemli olduğunu söyledi.
Maden Platformu Basın Açıklaması tam metni:
BASINA VE KAMUOYUNA
Bugün; 3 Mart 1992’yılında TTK Kozlu Müessesesinde meydana gelen grizu faciasının 14. yıldönümüdür. Bu büyük faciada 263 madencimiz şehit olmuştur. Simgeleşen bu günle tüm maden şehitlerimizin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Bilindiği gibi madencilik iş kolu, özellikle yeraltı madenciliği çalışma ortamının en ağır, en zor ve en riskli olan iş kollarının başında gelmektedir. Dolayısıyla madencilik sektöründe iş sağlığı ve güvenliği konularında alınacak önlemler, yapılacak yatırımlar çalışanlar için son derece önemlidir. İş sağlığı ve güvenliği konusunda yeterli ve etkin önlemler alınması ve gerekli alt yapı yatırımlarının gerçekleştirilmesi halinde iş kazalarının azalacağı somut bir gerçektir.
Devletin iş yerlerinde sağlık ve güvenlik koşullarını sağlama görevi “sosyal devlet” kavramı niteliğinden kaynaklanmaktadır. Bu kavram yitirilir ve bu kavramla doğrudan bağlantılı olan iş güvenliği bilinci oluşturulmaz, denetimler yetersiz kalır ve cezaların caydırıcılığı olmazsa; iş sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili olarak oluşturulan yasalar ve ilgili yönetmelikler ne kadar iyi düzenlenmiş olurlarsa olsunlar kağıt üzerinde kalmaktan öte bir işe yaramazlar.
Yaşadığımız süreçte küreselleşme, yenidünya düzeni ve liberalleşme politikaları hayatımızın içindedir. IMF, Dünya bankası gibi kuruluşların yönlendirmesiyle hayatımıza giren özelleştirme politikaları ve bu politikalarla bağlantılı ulus ötesi şirketler ve sermaye insana ait tüm değerleri yok etmektedir. Ülkemizin en önemli kalkınma ayakları olan KİT’ler; 20-30 yıllık bir süre boyunca aşağılanmış ve sanki bilinçli bir şekilde zarar etmeleri de sağlanarak bir işe yaramadıkları, toplumun sırtında kambur oldukları öne sürülmüş ve yarattığı istihdam, kamusal fayda gibi değerler yok gösterilerek yerli, yabancı sermayenin kucağına itilmiştir. Kısacası Cumhuriyetimizle birlikte gelişen bu kurumlarımızın kurumsal yapıları darmadağın edilerek her türlü istismara ve iş kazalarına açık hale getirilmiştir.
Sektörde 1990’larda başlayan özelleştirme uygulamaları sonucu yaşanan olumsuzluklar iş kazalarıyla karşımıza çıkmaktadır. Maden işletmeciliği yapacak kişi ve kuruluşlara, teknik ve mali açıdan yeterli olup olmadıklarına bakılmaksızın, işletmecilik hakkının verilmesinin iş kazaları sayısını arttıracağı yadsınamaz bir gerçektir. Çağdaş işletmecilik anlayışında “bilgi” üretimin ve işçi sağlığı-iş güvenliği kavramının vazgeçilmez bir girdisidir. Yapılan özelleştirme çalışmalarında bilimsel ve teknik temeller dikkate alınmamış, sektörün gelişmesine yönelik parametreler göz ardı edilmiştir. Madencilik sektörü ilk yatırım masrafları yüksek ve riskli bir sektördür. Zonguldak kömür havzası jeolojik yapısı itibariyle ve içerdiği riskler nedeniyle özellik arz etmekte ve bu nedenle de böyle işyerlerinde bilgi, deneyim, uzmanlık ve sürekli denetim de zorunlu hale gelmektedir. İş sağlığı ve iş güvenliği planlamalarından uzak üretim projeleri, giderilmesi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilmektedir.
Havzamızda uygulanan rödövans işletmeciliğine işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından bakıldığında yetersiz olduğu görülmektedir. Geçen süre içerisinde söz konusu bu işletmelerde bir kurtarma istasyonu bile kurulamamış; Türkiye genelinde olduğu gibi Zonguldak’ta da meydana gelen iş kazalarına; Kurumun, her türlü teçhizata sahip, bilgili, deneyimli ve konusunda uzman kurtarma ekipleri müdahale etmektedir. Maden iş kolunda faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşlarındaki işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili yatırımların, denetimlerin, her türlü planlama ve organizasyonun özel sektörün çok önünde olduğu bir gerçektir. Bu gerçekten hareketle yeraltı madenciliğinde uzmanlaşmış olan kurumlar aracılığıyla madenciliğin sürdürülmesi yadsınamaz bir gerçektir.
Kurumsal yapısının bu kadar bozulmasına rağmen TTK’yı, yani kamu adına madenciliği savunmak zorundayız. Savunmak zorundayız çünkü TTK’nın ve Zonguldak’ın geleceği ile ülke madenciliğinin ve dolayısıyla mesleğimizin arasında hayati öneme sahip bir kader birliği vardır.
3 Mart 1992’de Kozlu’da ve diğer iş kazalarında hayatlarını yitiren tüm emekçileri saygıyla anıyor, tüm emekçilere iş kazalarının olmadığı mutlu bir yaşam diliyoruz.
Zonguldak Halkına ve kamuoyuna saygılarımızla duyurulur…
Dr. Erdoğan KAYMAKÇI
Zonguldak Maden Platformu Adına
Haber: /www.zonguldakbilgi.com