TBMM gündeminde olan ”paran kadar sağlık anlayışı” nın hâkim olduğu ”Genel Sağlık Sigortası (GSS) Yasa Tasarısı” , aynı zamanda hekimlerin de gündeminde. Hekimler, bu yılki 14 Mart’ı, sağlık alanında yapılmak istenen özelleştirme çalışmalarına ve hekimlere yapılan saldırılara karşı tepkilerini göstererek değerlendirecekler. İzmit Kocaeli’nde TTB öncülüğünde çeşitli Demokratik kitle örgütleriyle birlikte kurulan sağlık platformu ” Beyaz […]
TBMM gündeminde olan ”paran kadar sağlık anlayışı” nın hâkim olduğu ”Genel Sağlık Sigortası (GSS) Yasa Tasarısı” , aynı zamanda hekimlerin de gündeminde. Hekimler, bu yılki 14 Mart’ı, sağlık alanında yapılmak istenen özelleştirme çalışmalarına ve hekimlere yapılan saldırılara karşı tepkilerini göstererek değerlendirecekler.
İzmit
Kocaeli’nde TTB öncülüğünde çeşitli Demokratik kitle örgütleriyle
birlikte kurulan sağlık platformu ” Beyaz Yürüyüş” adında bir eylemle
GSS’yi ve Sağlıkta Dönüşüm Projesini protesto etti.
Kocaeli Tabip Odası, Kocaeli Eczacılar Odası, , SES Kocaeli Diş Hekimleri Odası, Dev-Sağlık İş, Kocaeli Veteriner Hekimler Odası, TMMOB İKK, Eğitim Sen Tüm Bel-Sen, BES, Yapı Yol-Sen, ESM, Lastik-İş, Genel-İş, Birleşik Metal-iş, Emekli-Sen, Belediye-İş 2nolu Şube, Kocaeli Halkevleri ve Kocaeli Üniversitesi Öğrencileri’nin katılımıyla oluşturulan sağlık platformu 2 haftalık yoğun çalışmasından sonra yaklaşık 800 kişinin katıldığı Beyaz Yürüyüş eylemini gerçekleştirdi.
Merkez Bankası’nın önünde saat 17:30’da başlayan yürüyüşte sık sık “Sağlık haktır satılamaz ” “AKP sağlığa zararlıdır” “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” “Parasız sağlık parasız eğitim” sloganları atıldı.
İnsan Hakları Parkında basın açıklamasını yapan Kocaeli TTB Genel Sekreteri Burhan Çağlar Usta şunları söyledi: “SSK hastanelerinin
devri, 1. basamak sağlık hizmetlerinin fiilen tasfiyesi, ilaç bağımlılığının arması, Kamu sağlık kurumlarının hem finansman açısından hem personel açısından çökertilmesi ,bunun yanında özel sağlık teşebbüslerine sınırsız kredi kullandırılması, GSS,Yeni Sosyal Sigortalar kanunu, Aile Hekimliği Pilot uygulamaları; bütün bunlar sağlığın eşit, parasız ulaşılabilir, koşulsuz ve nitelikli sunumundan sorumlu olan devletin, bu alandan çekmesi, halkı kaderiyle baş başa bırakması anlamına gelmektedir.
Gidişat karanlıktır ve sağlıkta çöküş dönemi başlamıştır” dedi ve şöyle devam etti. “Biz bu ülkenin, bu kentin duyarlı, halkına karşı sorumluluk sahibi kurumları olarak şehrimizde “Sağlımızı istiyoruz… Hemen” adıyla bir kampanya yürütüyoruz. Sağlıktaki yıkımı durdurmak için konunun bütün taraflarını bu mücadeleye katılmaya, çağırıyoruz” dedi.
Eylem sloganlar ve alkışlar eşliğinde son buldu. Yarın akşamda Sopalı Devlet Hastanesinde “Hastanemize sahip çıkıyoruz sloganıyla Platform temsilcileri hastanede konaklayacaklar.
Ankara
SES, ATO ve Dev Sağlık İş Ankara temsilciliğinin çağrısıyla bugün öğlen saatlerinde sağlık emekçileri ve onları destekleyen sendikalarla, kitle örgütleri Numune hastanesi önünde buluştu. Buradan Sağlık Bakanlığının yanında yer alan Abdi İpekçi parkına yürüyerek Parkta bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Yürüyüş boyunca “Sağlık Haktır Satılamaz, Parasız Sağlık, Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek” sloganları atıldı. Sağlık emekçileri önlükleri ve üniformalarıyla yürüyüşe katıldı.
Abdi İpekçi Parkında yapılan konuşmalarda Sağlık emekçileri adına ilk olarak ATO temsilcisi konuşarak sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesine karşı mücadele edeceklerini onlara rağmen sağlığı paralı hale getirmek isteyenlere direneceklerini vurguladı. Ardından SES Ankara Şube Başkanı Adem Bulat ve SES Genel Başkanı Köksal Aydın konuştular. Yapılan konuşmalarda: “performansa dayalı değerlendirmenin kaldırılması, Aile Hekimliği uygulamasından vazgeçilmesi, SHEÇK yasa tasarısının geri çekilmesi, sözleşmeli ve taşeron çalıştırılmaya son verilmesi, GSS tasarısının geri çekilerek yerine herkese eşit, parasız, nitelikli sağlık hizmeti verilmesi talepleri vurgulandı.
Sendika.org-Ankara
İstanbul
İstanbul Tabip Odası da bugün saat 12.30’da, Galatasaray Lisesi önünde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamanın ardından Taksim Meydan’a kadar yüründü. Yürüyüş boyunca yoldakilere bildiri ve karanfiller dağıtıldı. Taksim Meydan’da “2006 yılı hekimlik bildirgesi” okundu.
“AKP sağlığa zararlıdır”, “Herkese eşit ücretsiz sağlık”, “Sağlık hakkı satılamaz”, Recep Akdağ şaşırma, sabrımızı taşırma” ve “İMF defol, bu memleket bizim” sloganları atılan yürüyüşte, “Mecburi değil gönüllü hizmet”, “Herkese sağlık, sosyal, güvenlik hizmeti” ve “Yabancı doktor değil sağlık bakanı ithal edin” yazılı dövizler taşındı.
İstanbul SES üyeleri ise bugün sabah saatlerinde Şişli Etfal Hastanesi ile Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin önünde basın açıklaması yapıp, bildiri dağıttı.
Okmeydanı Hastanesi’nin bahçesinde bir araya gelen SES üyeleri, “Sağlığıma İşime geleceğime sahip çıkıyorum” pankartını açtı. Burada açıklama yapan Rabia Tuncer, hükümetin sağlığa yeterince pay ayırmadığını belirterek, “sağlığı kamu hizmeti olmaktan çıkararak özel sektörü finanse etmektedir” dedi. Tuncer, emekçilerin iş güvencesinin olmadığını belirterek, bu yasa tasarılarının anlamının emeklilik ve sağlık hakkının ortadan kaldırılması olduğuna dikkat çekti. Tuncer, sağlıkta dönüşüm projesinin geri çekilmesini istedi.
Adana
Adana’da Adana Tabip Odası, SES ve Dev Sağlık İş Sendikasına üye sağlık emekçileri düzenledikleri eylemlerle sağlık çalışanlarını ve hasta sahiplerini GSS’ye karşı mücadeleye çağırdılar.
Adana’da ilk eylem saat 11.00’de Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi bahçesinde gerçekleştirildi. Yaklaşık 200 sağlık çalışanının katıldığı eyleme hasta ve hasta yakınları da destek verdi. Dev Sağlık-İş üyesi sağlık işçilerinin çoğunluğunu oluşturduğu topluluk burada yapılan açıklamaların ardından otobüslerle İstasyon Meydanı’na hareket etti.
İstasyon Meydanında saat 12.30’da toplanan yaklaşık 200 sağlık emekçisi kortejler halinde Atatürk Parkı’na doğru yürüyüşe geçti. Yol boyunca halkın yoğun ilgi gösterdiği kortejde Adana Tabip Odası, SES ve Dev Sağlık İş pankart ve flamaları açıldı. “Sağlık Haktır Satılamaz”, “Taşeron İşçiyiz Örgütlüyüz Güçlüyüz”, “AKP yasanı al başına çal”, “parasız eğitim parasız sağlık” sloganlarına çevrede biriken halk kimi zaman alkışlarla kimi zamanda sağlık çalışanlarına çiçek atarak destek verdi.
Yürüyüşün Atatürk Parkında son bulmasının ardından Adana Tabip Odası Başkanı Osman Küçükosmanoğlu tüm katılımcı kurumlar adına ortak basın açıklamasını okudu. Adana Tabip Odası’nın yürüyüşe yaygın bir şekilde “Beni Türk Hekimlerine Emanet Ediniz-Kemal Atatürk” yazılı dövizlerle katılması dikkat çekti.
Eylem, GSS konusundaki etkinliklerin bundan sonra da artarak süreceği belirtilerek sonlandı.
Gencay Gürsoy’dan Hükümete Cevap
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Anayasa Mahkemesi’nin dün, TTB’nin mecburi hizmetle ilgili başvurusunu reddettiğini hatırlatarak, “Gerilimden yana olmadıklarını, mesleklerini hakça yapmak istediklerini” söyledi. Gürsoy, 3 yıldan beri doktorlara üvey elat muamelesi yapıldığını söyledi.
İstanbul Tabip Odası tarafından, “14 Mart Tıp Haftası” kapsamında, İstanbul Üniversitesi’nde tören düzenlendi. Gürsoy, törende yaptığı konuşmada, son günlerde hekimlikle ilgili son derece çarpıcı gelişmeler olduğunu belirtti. Hükümetin ve Sağlık Bakanlığı’nın Türk Tabipleri Birliği’ni (TTB) kendi yandaşı ha
line getirmek istediğini ileri süren Gürsoy, bu konuda İstanbul’da idari mekanizmayı da içine alan yoğun bir çaba bulunduğunu iddia etti.
“Bunları ciddiye almadıklarını” ifade eden Gürsoy, “3 yıldan beri hekimlere, öğretim üyelerine, kamu ve üniversite hastanelerine üvey ‘evlat muamelesi’ yapıldığını” öne sürdü.
Gürsoy, “Bu ortamda TTB ve tabip odalarının bağımsız bir örgüt olarak ayakta kalmasının son derece önemli olduğunu” kaydetti. “TTB’nin ‘ideolojik’ olduğunun ileri sürüldüğünü” ifade eden Gürsoy, “TTB, İstanbul Tabip Odası, kamu ağırlıklı bir sağlık sistemini, sağlık ocaklarını, devlet hastanelerini savunuyor. Bunlar eğer ideolojikse biz bu ideolojiyi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin dün, TTB’nin mecburi hizmetle ilgili başvurusunu reddettiğini hatırlatan Gürsoy, “İnanıyoruz ki, mecburi hizmet olmadan da gönüllü bir kampanyayla bu hizmet kolaylıkla yapılabilir. Deniyor ki; ‘Asker, hakim, öğretmen gidiyor. Neden doktor gitmesin?’ Tabii ki gitsin. Ama hakim, öğretmen gitmediği zaman istifa edip özel çalışabiliyor. Hekim gitmediği zaman diplomasına ambargo konuyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararı bağlayıcıdır. TTB ve İstanbul Tabip Odası olarak, Anadolu’da yoksulluk bölgelerinde genç arkadaşlarımızın hizmet etmesinden yanayız. Bunun mutlaka yolu bulunur. Bunu mecburi bir sistemle yapmak, seçilmesi gereken en son yoldur. Sağlık Bakanlığı bu yola başvurdu. Bize ‘kolay gelsin’ demekten başka bir şey düşmüyor” dedi.
Bu konuda ve hekim eksikliğini giderme konusunda işbirliğine hazır olduklarını dile getirdiklerini, ancak verimli bir diyalog zemini bulamadıklarını söyleyen Gürsoy, “Biz gerilimden yana değiliz. Mesleğimizi hakça yapmak istiyoruz” dedi.
‘AKDAĞ SAMİMİ DEĞİL’
14 Mart nedeniyle dün de Cumhuriyet Gazetesi’nin sorularını yanıtlayan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy , Sağlık Bakanlığı’nın mecburi hizmet konusundaki tavrında samimi olmadığını belirterek ”Siz hem sağlığı özelleştireceksiniz hem de hekimlerinizin diplomasını alarak, onları ülkenin her yerinde mecburi hizmete zorlayacaksınız” dedi. Yaklaşık bin uzman ve pratisyen hekimin atama beklediğini açıklayan Gürsoy, ”Sağlık Bakanlığı’na hangi bölgede, kaç hekime ihtiyaç olduğunu sorduğumuzda bunun yanıtını dahi alamıyoruz” diye konuştu. Hâkimlerin, öğretmenlerin mecburi hizmet yapmak istememeleri durumunda istifa edip diplomasını alma şansı olduğunu vurgulayan Gürsoy, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Askerlerin doğu hizmeti yaptığında lojmanı var. Ama, hekimin anlaşılır nedenleri olsa dahi, istifa etme şansı yok, çünkü diploması verilmediği için hekimlik yapamaz. Ayrıca, mecburi hizmet bittikten sonra hekimini orada unutuyor. Çalışmak istediği yere tayin için herhangi bir imkân sağlamamış. ‘Sağlık Bakanlığı bekliyor, hekimler gitmiyor’ gibi bir atmosfer yaratıldı. Her genç hekimin Anadolu’da çalışmasının yararlı olduğunu biliyoruz. Ama bunun gönüllü olması gerekiyor, diplomalar alınarak değil. 1961 yılı sosyalizasyon döneminde, hekimler Türkiye’nin en ücra köşesinde isteyerek çalıştılar. Hepimiz o heyecanı paylaştık, halka hizmet anlayışı ön plandaydı.”
‘AB’NİN DAYATMASI YOK’
Avrupa Birliği dayatması bahaneleriyle hekim ithalinin gündeme getirildiğini de vurgulayan Gürsoy, ”Bu tamamen gerçek dışı, AB’nin böyle bir dayatması yok” dedi. 14 Mart gündemlerinde öncelikle GSS olduğunu ifade eden Gürsoy, Türk Tabipleri Birliği ve emek örgütleriyle birlikte, GSS ile ilgili halka ve çeşitli kesimlere yönelik, bir referandum yaptıklarını ifade etti. Gürsoy, yasa tasarısı hakkında genel kanının olumsuz olduğunu söyledi.
‘ HEKİM İTHALATINA GEREK YOK’
Diyarbakır Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Adem Avcı Kıran da Türkiye’de her yıl 4 bin 500-5 bin hekimin mezun olduğunu belirterek ”Türkiye’nin henüz hekim ithaline ihtiyacı yok” dedi. Mecburi hizmet konusundaki tartışmaların ise hekimle halkı karşı karşıya getiren talihsiz tartışmalar olduğunu belirterek şöyle konuştu: ”Hepimiz halka hizmet için okuduk. Biz hizmete değil mecburi olmasına karşıyız. Oralarda çalışan diğer memurlara sağlanan hakların bize de sağlanması ve özendirici tedbirler alınması gerekiyor.”
İZMİR
14 Mart Tıp Bayramı kutlamaları İzmir’de de, yerini, sağlıkçıların hak aramalarına vurgu yapılan güne bıraktı. Hekimler, Sağlık ve Sosyal Güvenlik Yasası’nı tüm istemlere karşın referanduma götürmeyen hükümetin tavrına karşı, referandum sandığını halkın karşısına koymaya hazırlanıyor. İzmir Tabip Odası Başkanı Zeki Gül , tabip odalarının KESK ve DİSK’in de katılımıyla Sağlık ve Sosyal Güvenlik Yasası’nı halkın onayına sunacaklarını belirterek, sandıktan çıkacak sonucun dikkate alınması gerektiğini söyledi. AKP hükümetinin ”Sağlıkta Dönüşüm Projesi” adı altında yaptığı düzenlemelerin sağlık hizmetini ”hak” olmaktan çıkardığını vurgulayan sağlık emekçileri, Tıp Bayramı kutlamalarını yine buruk yapıyorlar. Sağlık emekçileri, sağlık sektöründe yaşanan sıkıntıların her geçen gün büyüdüğünü ve şifa arayan yurttaşlara müşteri gözüyle bakıldığını vurguladı.
Kaynak: Anadolu Ajansı – Cumhuriyet Gazetesi – www.devsaglikis.org
İstanbul: ŞULE KÖKTÜRK
İzmir: HİCRAN ÖZDAMAR