Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın oğlundan sonra şimdi de kızı ile ilgili iddialar gündeme geldi. CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Unakıtan’ın kızı Zeynep Basutçu Unakıtan’ın Telsim ihalesi için Vodafone firmasına aracılık ettiği iddiasını Meclis gündemine getirdi.
CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, TBMM Başkanlığı’na Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından yanıtlanması istemiyle bir soru önergesi verdi. Sevigen önergesinde, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında başta Galataport ihalesi olmak üzere özelleştirmelerle ilgili ciddi iddialar ortaya atıldığına dikkat çekerek, mektuplaşmalar, otellerde buluşmalar sonucunda Galataport ihalesinin Ofer’e verilmesinin Unakıtan’ın kabine arkadaşlarını bile rahatsız ettiğini kaydetti.
Yaşanan bazı olayların, Telsim ihalesi sırasında da benzer ilişkilerin yaşandığı ihtimalini güçlendirdiğini vurgulayan Sevigen, Maliye Bakanı Unakıtan’a, 14 Kasım 2005 günü saat 11:00’de kızı Zeynep Basutçu’nun siyah bir BMW ile Telsim binasına gidip gitmediğini sorarak, şöyle devam etti:
“Kendisini karşılayan güvenlik personeline ‘Ben Zeynep Unakıtan’ım, Genel Müdür Mehmet Taşaltın ile randevum var’ deyip yukarı çıkmadı mı? Zeynep Basutçu Unakıtan’dan 40 dakika sonra Telsim binasına biri Türk sekiz kişilik Vodafone yöneticileri geldi mi? Zeynep Basutçu Unakıtan, Telsim Genel Müdürü Mehmet Taşaltın ile bir ay sonra, yani 13 Aralık 2005’te yapılacak Telsim ihalesinin detaylarını görüşmek için mi oradaydı? Yoksa Vodafone firmasına aracılık mı ediyordu?”
Sevigen, Unakıtan’a, “Zeynep Basutçu Unakıtan, yoksa Mehmet Taşaltın’la birlikte Vodafone yöneticilerini karşılamak için mi binaya erken gelmişti?” diye sorarken, kızı ile Telsim Genel Müdürü Mehmet Taşaltın’ın Vodafone yöneticileri gelmeden önce ne görüştüklerini de sordu.
Sevigen, Telsim Genel müdürü Taşaltın’ın, Maliye Bakanı Unakıtan’ın kızı Zeynep Basutçu Unakıtan ile Telsim ihalesiyle ilgilenen Vadofone yöneticilerine aynı gün 40 dakika arayla bir randevu vermesinin ne kadar tesadüf olabileceğine dikkat çekerek, tesadüfse Zeynep basutçu Unakıtan’a neden daha erken randevu verildiğini sordu.
Unakıtan’a, kızı Zeynep Basutçu ile görüştüğünü söyleyen, ancak daha sonra inkar eden Telsim Genel Müdürü Taşaltın’a baskı yapılıp yapılmadığını da soran CHP’li Sevigen, şu soruları yöneltti:
“Telsim Genel Müdürü Taşaltan’ın randevularını ayarlayan bir sekreter yok mu? Randevular bir yere yazılmıyor mu? Bunaya girişte ziyaretçi kayıtları tutulmuyor mu? Yoksa Bakan kızı diye Zeynep Basutçu Unakıtan’dan kimse kimliğini isteyip ziyaretçi defterine yazmadı mı? Binaya giren çıkanları gösteren kamera sistemi yok mu? Zeynep Unakıtan’ın Telsim binasını ziyaretinin ardından olayın duyulduğunu ve haber olacağını anlayan TMSF yetkilileri güvenlik kameralarının kaydettiği görüntüleri neden toplattı? Bu görüntüler nerede? Yoksa yok mu edildi? Randevu inkar ediliyorsa, görüntü kayıtlarına el konduysa demek ki ortada kuşkulanılacak bir şey var. Bütün bu kuşkuların yok edilmesi için kamuoyuna bir açıklama yapmayı düşünüyor musunuz?” Sevigen, Bakan Unakıtan’a, Unakıtan ailesinden biri ya da birileri veya yakınlarının Telsim’le herhangi bir şekilde çalışıp çalışmadığı, kızı Zeynep Basutçu ya da Unakıtan ailesinin diğer fertlerinin Telsim binasına kaç kez gittikleri, eşi Ahsen Unakıtan’ın Telsim binasına gidip gitmediğini ve gittiyse neden gittiğini de sordu.
CHP’li Sevigen, Bakan Unakıtan’dan, TMSF tarafından el konulan diğer şirketlerde çalışan kendisi yada diğer AKP’lilerin yakınlarıyla ilgili de bilgi istedi.

GAZALCI’NIN SORU ÖNERGESİ

CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı da soru önergesinde, Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görevli 3. grup ilköğretim müfettişleri hakkında ”kasıtlı olarak okullara rehberlik ve denetime gittikleri” gerekçesiyle bir soruşturma açılıp açılmadığını sordu.
Gazalcı, önergesinde Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in yanıtlaması istemiyle şu sorulara yer verdi:
”-Soruşturma açılan bu müfettişlerin, il milli eğitim müdür yardımcıları ve şube müdürlerinin usulsüz olarak ek ders ücreti aldıklarından dolayı tutanak düzenledikleri ve il milli eğitim müdürünün bu tutanağı işlemden kaldırması isteğini yerine getirmedikleri için soruşturma geçirdikleri doğru mudur?
-İki yıllık eğitim enstitüsü mezunu müfettişleri, ‘görev tazminatı ve temsil ödeneğinden’ yoksun bırakılmışlardır. Oysa ‘Görev tazminatı ve temsil ödeneği’ belli bir diplomaya değil, adından da anlaşıldığı gibi belli bir göreve karşılık verilen ödenektir. Bakanlık müfettişlerinin mağduriyetini giderecek bir yasal düzenleme düşünüyor musunuz?”

Kaynak: Milliyet