AKP’nin iktidarda olduğu son üç yılda dini içerikli programlara 846 bin YTL harcandı TRT’de, AKP iktidarı ile birlikte en çok televizyon izlenen saatlere alınan ve bazılarında adeta ”şeriat propagandası yapılan” dini yayınlara binlerce YTL para harcanıyor. Kurum, 2004 yılında yapılan 208 bölüm dini program için 257 bin, 2005’te yapılan 276 program için de 362 bin […]
AKP’nin iktidarda olduğu son üç yılda dini içerikli programlara 846 bin YTL harcandı
TRT’de, AKP iktidarı ile birlikte en çok televizyon izlenen saatlere alınan ve bazılarında adeta ”şeriat propagandası yapılan” dini yayınlara binlerce YTL para harcanıyor. Kurum, 2004 yılında yapılan 208 bölüm dini program için 257 bin, 2005’te yapılan 276 program için de 362 bin YTL bütçe kullandı. Bu programlar için 3 yılda toplam 846 bin YTL harcandı.
Devlet Bakanı Beşir Atalay ‘ın, CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek’in TRT’de yayımlanan dini programlara ilişkin soru önergesine verdiği yanıtlar, kurumun bu programlara binlerce YTL harcadığını ortaya koydu.
Buna göre kurum bütçesinden 2004 yılında yapılan 208 bölüm dini program için 1 milyon 271 bin 35 YTL, 2005’te de 276 program için 1 milyon 33 YTL bütçe ayrıldı. Programlar için bu bütçelerin toplam 619 bin 772 YTL’si kullanıldı. Dini programlar için 2002-2005 yılları arasında 2 milyon 603 bin 653 YTL bütçe öngören kurum, bunun 846 bin 297 YTL’sini harcadı.
Doktordan dini yayın
Atalay’ın yanıtları, kurumun kendi kadrosunda yer almayan kişilere de yaptıkları dini programlar için binlerce YTL ödendiğini gözler önüne serdi. Buna göre asıl mesleği tıp doktorluğu olan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Kayışdağı Poliklinikleri Başhekimliği görevini yürüten Dr. Senai Demirci , 2004-2005 yıllarında kurum için 80 bölüm program hazırladı. Demirci, bu hizmetleri karşılığında kurumdan 35 bin 800 YTL aldı.
Yine asıl görevi TBMM Basın ve Halkla İlişkiler Müdür Yardımcılığı olan Dr. Muhammet Bozdağ , 8 Ekim 2004’ten itibaren kuruma program yapmaya başladı. Bozdağ’a bugüne kadar çalışmaları nedeniyle toplam 20 bin 300 YTL ödendi.
Kurum için 12 Ocak 2004’ten sonra hazırlanan dini programlar ve sunucularına ödenen ücretler şöyle:
* Ali Bardakoğlu ile Baş Başa (Sunucu Mesut Erişen , aldığı brüt ücret 250 YTL-31 Aralık 2004’e kadar yayımlandı.)
* Yolcu (Sunucu Dr. Senai Demirci , aldığı brüt ücret 500 YTL)
* Hayat ve Din (Sunucusu Engin Noyan , brüt ücreti 500 YTL)
* Sonsuzluk Yolcusu (Sunucusu Dr. Muhammet Bozdağ , aldığı brüt ücret 400 YTL.)
* Diyanet Saati (Ücret ödenmiyor.)
* Düşünce İklimi (Sunucu Prof. Dr. Mim Kemal Öke , brüt ücreti 250 YTL sunuculuk, 250 YTL danışmanlık. Öke, Kasım 2005’te program sunuculuğunu bıraktı.)
Kurumun özel günlerle ilgili dini programlarına ödenen ücretler ise şöyle:
* Sahur Programı (Sunucu Prof. Dr. Mim Kemal Öke, aldığı brüt ücret 500 YTL.)
* Ramazan Sevinci (Sunucu Dr. Senai Demirci, aldığı brüt ücret 500 YTL.)
* Kandiller.
* Hac 2004 (Toplam 9 bölüm, yurtiçi 5 bölüm stüdyo, yurtdışı 4 bölüm. Sunucu Dr. Senai Demirci, aldığı brüt ücret yurtiçi 5 bölüm x 250 YTL, yurtdışı 4 bölüm 250 x 1000 YTL)
* Şeb-i Arus 2004.
35 bin YTL’lik propaganda
2 yılda yaptığı programlar için TRT’den 35 bin 800 YTL alan Dr. Senai Demirci, programlarında kullandığı ”şeriatçı söylemleriyle” gündeme gelmişti.
Demirci’nin, TRT 1’de her hafta çarşamba günü yayımlanan ”Yolcu” adlı programının bir bölümünde ”Kişisel ya da toplumsal bazda başımıza gelen bela ve musibetler birer hatırlatmadır” denilmişti.
Programda, Kurban Bayramı’nı ”Bizi rabbimizden uzaklaştıran şeyleri, ona yakınlaşma adına kurban etme zamanı” diye tanımlayan Demirci, şu konuşmaları yapmıştı:
”(…) İsmail’in Hz. İbrahim’e sevgili olduğu kadar bize sevgili olan şeyler de vardır. Bunlar, bizim Rabbimize olan sohbetimizi engelliyor, geciktiriyor. Bunlardan hangileri ya da hangisi ise bizim İsmail’imiz işte odur. Biz onu ya da onları kurban etmeliyiz. Allah sevgisinden bizi uzaklaştıran herhangi bir sevgi, İsmail’imiz oluyor.
(…) Tıpkı biz İbrahim’in İsmail’e bıçak çekmesi gibi eğer söz vermişsek o sevgi adına, Rabbimize yakınlaşacağız. Sanki, sırattan geçmeye benziyor. Her an düşebilirsiniz, her an kaybedebilirsiniz, ama her an da geçebilirsiniz.”
Kaynak: Cumhuriyet / FIRAT KOZOK