Doğu ve Güneydoğu’da 2 bin TEKEL işsiyle yapılan bir araştırmada çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Araştırmada, özelleştirme nedeniyle TEKEL çalışanlarının yüzde 48’inde genel psikolojik bozukluk tespit edildi. Tek-Gıda-İş Sendikası tarafından hayata geçirilen “Özelleştirme kapsamındaki tekel işyerlerinde çalışanların rehabilitasyonu ve motivasyonu” projesi kapsamında, işçilerin psikolojik durumu ile ilgili bir de araştırma yapıldı. Dicle ve İnönü Üniversiteleri tarafından […]
Doğu ve Güneydoğu’da 2 bin TEKEL işsiyle yapılan bir araştırmada çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Araştırmada, özelleştirme nedeniyle TEKEL çalışanlarının yüzde 48’inde genel psikolojik bozukluk tespit edildi.
Tek-Gıda-İş Sendikası tarafından hayata geçirilen “Özelleştirme kapsamındaki tekel işyerlerinde çalışanların rehabilitasyonu ve motivasyonu” projesi kapsamında, işçilerin psikolojik durumu ile ilgili bir de araştırma yapıldı.
Dicle ve İnönü Üniversiteleri tarafından Diyarbakır, Malatya, Muş, Bitlis ve Batman’da yaklaşık 2 bin işçi üzerinde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre özelleştirme sürecindeki belirsizlik, işçileri olumsuz yönde etkiliyor.
ÇALIŞANLAR DEPRESYONDA
Araştırmaya katılan Dicle Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Remzi Oto, özelleştirme sürecindeki belirsizliğin işçileri olumsuz etkilediğini söyledi.
Prof. Dr. Remzi Oto, işçilerin yüzde 52’sinde depresyon belirtileri saptadıklarını söyledi.
Oto, “Özelleştirmenin ne zaman olacağı konusunda net bilgiler yoktu. Özelleştirme sürece sonucu hakkında görüşlerini sorduğumuzda, işçilerin yüzde 70’e yakın kesinlikle işsiz kalacağını düşünüyor. Özelleştirme sonrasında iş bulma konusu ile ilgili olarak ise işçilerin 54’ü herhangi bir fikrinin bulunmadığını belirtiyor” dedi.
Araştırmanın genel sonuçlarında, çalışanların yüzde 48’inde genel psikolojik bozukluk tespit edildiğine dikkat çeken Oto, “Bireylerde özelleştirme sürecinden itibaren yakınmalar yükseliyor. Bedensel yakınmalar, baş ağırısı, sırt, karın ağrısı şikayetleri, çalıştığımız grupta yüzde 55 oranında. Yüzde 45 oranında endişe, belirsizlik sıkıntısı, huzursuzluk hali. Bu, saptadığmız önemli bir sonuçtur. Kişiler ne zaman, ne olacak şeklindeki düşüncelere takılıyorlar. Örneğin; birçok işçi, evde ailesiyle çok fazla bu sonucu tartışmak istememesine karşı, bu nedenle de uykusuz kaldığını ve sosyal bozukluklar yaşadığını ifade ediyor. Hemen kırılma, öfkelenme, kavgaya karışma, kişiler arası ilişkileri bozma şeklindeki özellik yüzde 50’nin üzerinde çıktı. Yüzde 52 oranında depresyon belirtileri saptadık. Kuşku düzeyi yüzde 50’nin üzerinde çıktı. Yüzde 45 oranında öfkelenme var. Yeme ve uyku bozuklukları yüzde 63 oranında çıktı. Ortalamada yüzde 48 oranında genel bozukluk belirtileri saptadık” dedi.
ALKOL, KUMAR VE BOŞANMALARA DİKKAT!
Araştırmadan çıkan veriler ışığında Oto, özelleştirmeden sonra, işçilere ve ailelerine destek verilmemesi halinde, alkol ve kumar alışkanlığı ile boşanmaların artabileceği uyarısında bulunuyor.
Oto, “Bizde alkolizm yükselecektir. Depresyona bağlı olarak kişisel görüşüm, sorunlar ortaya çıkabilir. Dolasıyıla bu tür durumlarda, sıkınıtıyla en kolay başaçıkabileceği alkol veya kumar olabilir. Boşanmalar da olabilir” şeklinde konuştu.
TEK-GIDA-İŞ: TEZİMİZ DOĞRULANDI
Türkiye’de alanında ilk olan araştırmayı yaptıran sendika yönetimi ise, yıllardır savundukları tezlerin ispatlandığı belirtiyor. Tek-Gıda-İş Doğu ve Güneydoğu Bölge Başkanı Servet Akbudak, “Özelleştirmenin çözüm olmadığını bilmisel veriler ışığında görebiliyoruz” dedi.
‘ÖZELLEŞTİRME ÇÖZÜM DEĞİL’
Akbudak, “Özelleştirmeyi gerçekleştiren siyasi iktidarlar, sorunu sadece ekonomik yönüyle dillendirdiklerini söylüyorduk. Sosyal boyutuyla doğrudan doğruya ilgilenmediklerini görüyorduk. Bu çalışmayla, çok güzel verilerle ortaya çıkardık. Kesinlikle çıkan sonuçlar, bizim yaşamımızda, uygulamada bire bir yaşadığmızı olaylardı. Ama biz bilimsel çerçeveyle, gösterme imkanımız yoktu.
Özelleştirmelerde ısrar edenlerin artık yeterli argümanlara sahip olmadığını görüyoruz. Bir yandan özelleştirme yapılırken, şu iddialarda bulunuyorlardı; Kamu açıklarını önlemek, daha iyi üretim yapmak, istihdamı sağlamak. Bütün bu iddialara baktığımızda, hiçbirinin gerçekleşmediği, son derece olumsuz sonuçlara yol açtığını görüyoruz. Özelleştirmenin çözüm olmadığını, geçmişte olduğu gibi bilimsel veriler ışığında görebiliyoruz” dedi.
Mahmut Bozarslan
NTV-MSNBC