Irak’ta Şiiler için en kutsal ibadet yerlerinden biri olan, Samarra’daki Askariye Türbesi’ne dün bombalı saldırı düzenlendi. Büyük hasar gören türbenin 100 yıllık altın kubbesi yerle bir oldu. Saldırıda can kaybının meydana gelmediği öğrenildi.

Saldırı sonrası Şii toplumunun Sünnileri hedef alan tepkileri, bombalamanın işgal altındaki Irak halkını bölmek ve birbirine düşürmek açısından başarılı olduğunu gösteriyor.

Irak’ta yaşanan saldırılar sonrası ölenlerin sayısı 130’u geçti. Dün geceden bu yana Bağdat ve çevresinde 80 ceset bulundu. Samarra’da da El Arabiya televizyonunun 3 kişilik ekibi öldürüldü.

Samarra kentinde Iraklı Şiiler için en kutsal mekânlardan birisi olan Askeriye türbesine düzenlenen bombalı saldırının ardından ülkede katliam yaşandı. Iraklı liderlerin iç savaş uyarıları arasında Şiilerin protestoları kontrolden çıkarken silahlı kişiler Sünni camileri hedef aldı ve çoğu Sünni 130’dan fazla kişiyi katletti.

Sünniler, camilerine yönelik misilleme saldırılarını protesto için koalisyon görüşmelerini boykot kararı aldı. 12 imamdan 2’sinin mezarının bulunduğu türbeye yönelik saldırının ardından Şii otoritelerin ”barışçıl protestoların dışına çıkılmaması” çağrılarına karşın Sünnilerin camilerine saldırılar ve katliamlar gerçekleştirildi. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Bakuba’daki Nahravan bölgesinde 47 kişinin cesedinin bulunduğu bildirildi. Bu kişilerin, tuğla fabrikası çalışanı işçiler olduğu ve servis otobüslerinden çıkarılıp vurularak öldürüldükleri belirtildi.

Olayların ardından Bağdat’taki morga en az 80 ceset getirildiği söyleniyor. Doktor Kais Muhammed, AFP’ye yaptığı açıklamada, cesetlerin tümünün kurşunlanmış olduğunu bildirdi. Muhammed, bu rakamın her gün morga getirilen ceset sayısının iki katı olduğuna dikkati çekti.

Şii milisler sokaklarda

Polisin Bağdat’ın çeşitli yerlerinde bulduğu cesetlerde, kurbanların ellerinin ve gözlerinin bağlanmış olması ve ateşli silahlarla vurulduklarının saptanması dikkat çekti. Olayların gerçekleşme biçimi, türbeye saldırının ardından sistemli bir katliamın yaşandığı izlenimi veriyor.

Bağdat’taki Reuters muhabiri, kentin hayalet görüntüsünü resmederken daha önce nadiren ortalıkta görünen Sadr semtinde üslenmiş olan Şii milislerin güvenlik güçlerine meydan okurcasına sokaklarda dolaştığını bildirdi.

Müslüman Alimler Birliği sözcüsü Şeyh Abdülselam El Kubeysi , Şii lider Mukteda El Sadr ‘a çağrı yaparak bu grupları uyarmasını istedi. Kubeysi, ”Sadr’a Felluce, Sadr semti, Kerbela ve Necef’te dökülen kanlarımızın birbirine karıştığını hatırlatırım” diyerek El Sadr ile ABD işgaline karşı ortak direnişlerini anımsattı. Bağdat’ın kuzeyindeki Bakuba’da da iki araç içindeki silahlı kişiler Sünnilerin bir camisine ateş açtı. Saldırıda 8 kişi öldü.

Onlarca camiye saldırı

Cesedi bulunanlar arasında El Arabiya televizyonunun Samarra’daki 1’i kadın 3 Iraklı muhabirinin de olduğu anlaşıldı. Samarra polisi, Atvar Behçet, Adnan Abdullah ve Halid Muhsin ‘in cesetlerinin Samarra’nın 15 kilometre kuzeyinde dün sabah buldu. Polis, gazetecilerin önceki gece Samarra’dan çıkarken silahlı kişilerce kaçırıldıklarını, yanlarında bulunduğu sanılan dördüncü kişinin ise kaçmayı başardığını düşünüyor.

Irak İslam Partisi yetkilileri, Irak genelinde yaklaşık 60 camiyle bir türbeye saldırıldığını ve yakıldığını söyledi. Başkent Bağdat’ta saldırıya uğrayan cami sayısının 50’den fazla olduğu, camilerden 3’ünün patlayıcılarla tamamen tahrip edildiği ifade edildi. Şiilerin yoğun olduğu güney eyaletlerinde de çok sayıda camiye saldırı düzenlendi. Irak İslam Partisi yetkilileri, silahlı Şiilerin otomatik tüfeklerle ve roketatarlarla camilere saldırdığını bildirdi. Sünni örgüt Müslüman Alimler Birliği, ülke genelinde 168 Sünni caminin saldırıya uğradığını, 10 imamın öldürüldüğünü ve 15’inin kaçırıldığını söyledi.

Sünnilerin Irak Uyum Cephesi, gerginliği yatıştırmak için Talabani’nin yaptığı toplantı çağrısını reddetti.

Irak Uyum Cephesi üst düzey yetkililerinden İyad el Samaray Reuters’a yaptığı açıklamada, ”Cephe liderliği, bu toplantıya katılamayacağımızı devlet başkanına bildirdi” dedi. Şiilerin yönlendirdiği hükümet ”Bize ait mekânları korumadı ve bizim mekânlarımıza yönelik saldırıları kınamadı” diyen Samaray, bu nedenle toplantıya katılmayacaklarını söyledi.

Devlet Başkanı Celal Talabani ‘nin, ikametgâhında dün yapılan toplantıdan sonra basına açıklamada bulunan Talabani, “eğer böylesi büyük bir kargaşa olursa geçtiği her yeri yakacağını ve bundan kurtulmanın sadece ulusal birlik sayesinde mümkün olabileceğini’ ‘ söyledi. Toplantıdan sonraki basın toplantısında Talabani’nin yanında, ülkenin önde gelen Şii ve Sünni liderlerinin bulunmaması dikkat çekerken, bunun sokaktaki bölünme duygusunu güçlendirdiği yorumu yapıldı. Önde gelen Şii liderler Başbakan İbrahim Caferi ve Devlet Başkan Yardımcısı Adil Abdül Mehdi , basın açıklaması yapılmadan önce toplantıyı terk etti.