Giderek büyüyen ekonomisi ile dikkatleri üzerine çeken Hindistan’da, zengin ve fakir arasındaki uçurum derinleşiyor. Ancak Hindistan zenginleştikçe adaletsizleşiyor. 2005 ekonomik verileri ışığında dünyanın gözünü diktiği Asya ülkesi Hindistan’da eşitsiz gelir dağılımı da artıyor. Sosyal gelişme raporuna göre Hindistan yılda yüzde 8 oranında büyüme hızına ulaştı. Ancak eşitsiz gelir dağılımı ve yoksul-zengin arasındaki uçurum tehlikeli ve […]
Giderek büyüyen ekonomisi ile dikkatleri üzerine çeken Hindistan’da, zengin ve fakir arasındaki uçurum derinleşiyor. Ancak Hindistan zenginleştikçe adaletsizleşiyor.
2005 ekonomik verileri ışığında dünyanın gözünü diktiği Asya ülkesi Hindistan’da eşitsiz gelir dağılımı da artıyor. Sosyal gelişme raporuna göre Hindistan yılda yüzde 8 oranında büyüme hızına ulaştı. Ancak eşitsiz gelir dağılımı ve yoksul-zengin arasındaki uçurum tehlikeli ve endişe verici bir boyuta ulaştı.
Hindistan hükümetine sunulan bir raporda, Hindistan’daki yoksulluk oranına dikkat çekti. Raporda 1974 yılında Hindistan halkının yarısı yoksulluk sınırı altındayken 2000 yılında yüzde 25’e indi. Buna karşın 1974 yılına zengin bölgelerde yaşayanların geliri, yoksul bölgelerde yaşayanlarınkine oranla üç kat fazla iken, bugün aradaki fark beş kata yükseldi. Bunun sosyal yaşamı tehdit ettiğine vurgu yapılan raporda, Hindistan’ın zengin ve yoksul bölgeler olarak ikiye ayrıldığı belirtildi.
Zengin ile yoksul arasındaki uçurum
Hindistan’ın batısından zengin bölgeler, Puniab, Haryana ve Kerela olarak kaydedilirken, doğusundaki yoksul bölgeler ise Orissa, Bihar ve Assam olarak belirtildi. Doğusu ve batısı arasında korkunç bir uçurum bulunduğuna dikkat çekildi.
Doğu bölgelerinde yaşayan halkın yüzde 47 ile yüzde 66’sı yoksulluk sınırı altında yaşıyor. Bunda Hindistan devleti politikası ve hiyerarşisinin büyük rol sahibi olduğunun altı çizildi. Sözkonusu yoksul bölgelerde çoğunlukla Dalitler olarak adlandırılan azınlıklar yaşıyor. Doğu bölglerinde de ekonomik büyümeye orantılı olarak gelir düzeyinde iyileşmeler yaşanmasına rağman Dalitler ülkenin en yoksul kesimi olarak kalmaya devam ediyor ve ayrımcılığa maruz kalıyorlar.
Hindistan’da zengin ile yoksul arasındaki fark sadece ekonomi ile sınırlı değil. Sağlık ve eğitim alanında da büyük bir uçurum var. Bu tablonun Hindistan’ın geleceğini tehdit ettiğini belirten eski bir diplomat Muchkund Dubey hükümeti bu konuda uyarıyor. Diplomat, eğitim, sağlık, kentleşmer ve yaşam standartları bakımında bu eşitsizliğe en kısa sürede son verilmediği takdirde bunun ilerde çok büyük sorunlara yol açacağını belirtiliyor. Daha da yoksullaşan halkın sosyal patlamalara yol açacağı endişesini dile getiren Muchkund Dubey, yetkilileri çözüm bulmaya çağırdı.
New Delhi üniversitesinden profesör Neera Chandoke, Puniab ve Harvana’daki eşitsizliğin aynı zamanda kadın ve erkek arasında eşitsizliği de arttırdığına dikkat çekerek, sosyal eşitsizliğin yaşamın her alanında kendisini hisettirdiğini kaydediyor. Neera Chandoke Hindistan’ın geleceği için tehlike uyarısında bulunarak hükümeti demokrasiyi geliştirmeye çağırdı.
Dalitler
Hindistan’da 160 milyon ile en büyük azınlığı oluşturan Dalitler, sistematik olarak ayrımcılığa maruz kalıyor. Toprak sahibi olamayan Dalitler, kötü koşular altında çalışmaya zorlanıyor, sistematik olarak suistimal ediliyor ve bazen polis ile devlet koruması altında olan kastlar tarafından öldürülüyorlar.
Bu uygulamalar Hindistan’daki gizli ”apartheid” olarak adlandırlıyor. Dalitlere uygulanan ayrımcılık yaşamın her alanında gözlenebiliyor. Kastlar kendi köyleri ile Dalitlerin köyleri arasına bir sınır koymuşlar. Dalitler bu sınırdan geçemiyor, aynı kuyudan su içemiyor, aynı tapınağı ziyaret edemiyor ve kendilerine ait toprakları işleyemiyorlar.
Dalitlerin çocukları sıklıkla sınıflarda arka sıralarda oturmaya zorlanıyor ve Dalit kadınları sık sık cinsel suistimale maruz kalıyorlar. Dalitlerin çoğunluğu aşırı yoksulluk içerisinde yaşıyor. Topraksız oldukları gibi, en iyi şartlarda iş edinemiyor ve eğitim göremiyorlar. Sadece küçük bir azınlık hükümetin eğitim ve iş için ayırdığı kotadan yararlanabiliyor. Ayrıca kastlara borçlar karşılığında satılan ‘kölelerin’ çoğunluğu Dalitlerden oluşuyor.
Kaynak: Fırat Haber Ajansı
ANF NEWS AGENCY