Anwar Kadhim Jawad, eşi ve dört çocuğu ABD askerlerinin kurşun yağmuruna tutuldukları zaman Bağdat’taki evlerine doğru giden yoldaydılar. Arabalarının saldırıya uğradığı yolda herhangi bir kontrol noktası ya da uyarı yoktu. Anwar’ın eşi, oğlu ve iki kızı açılan ateş nedeniyle öldüler. Sadece hamile olan Anwar ve 14 yaşındaki kızı saldırıdan sağ olarak kurtuldular. Ordu Anwar’a uğradığı […]
Anwar Kadhim Jawad, eşi ve dört çocuğu ABD askerlerinin kurşun yağmuruna tutuldukları zaman Bağdat’taki evlerine doğru giden yoldaydılar. Arabalarının saldırıya uğradığı yolda herhangi bir kontrol noktası ya da uyarı yoktu. Anwar’ın eşi, oğlu ve iki kızı açılan ateş nedeniyle öldüler. Sadece hamile olan Anwar ve 14 yaşındaki kızı saldırıdan sağ olarak kurtuldular. Ordu Anwar’a uğradığı kayıplardan dolayı 11 bin dolar tazminat verdi ama Anwar daha fazlasını talep ediyor: Yabancı orduların ülkesini terk etmesini istiyor. Anwar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, Iraklı annelerle birlikte Cindy Sheen gibi asker yakını ABD’li kadınlarla buluşmak üzere Washington’da olacak. Hep birlikte dünya kadınlarının “Kadınlar Savaşa Hayır Diyor” bildirgesini Beyaz Saray ve ABD Kongresi üyelerine sunacaklar; savaşın Iraklı kadınlar üzerindeki etkileri anlatan bir raporu açıklayacak ve ABD ordularının Irak’tan çekilmesini talep edecekler. Ocak ayında Venezüella’nın başkenti Karakas’ta yapılan Dünya Sosyal Forumu sırasında gerek kadın örgütleri gerekse savaş karşıtlarının yoğun ilgi gösterdiği “Kadınlar Savaşa Hayır Diyor” inisiyatifi, Iraklı kadınlarla dayanışma günü ilan ettiği 8 Mart’a kadar 100 bin imza toplamayı hedefliyor. Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez’in 30 bininci imzacı olarak destek verdiği bildirge, Dünya Kadın Yürüyüşü tarafından da destekleniyor. (orijinal imza metni için bakınız www.womensaynotowar.org/)
Iraklı ve ABD’li Kadınlardan Acil Çağrı
Dünya kadınları, Irak’taki işgalin ve şiddetin sona ermesi adına harekete geçiyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde, İngiltere’de ve diğer ülkelerde bu savaşa karşı çıkan insanların büyük çoğunluğuyla birlikte, şimdi kadınlar için öne çıkıp, savaşa karşı duruşlarını daha görülebilir ve ses getirir hale getirme zamanı.
Kadınlar Savaşa Hayır Diyor” Kampanyası’nın başlamasıyla birlikte, Dünyadaki tüm kadınları “Kadınların Barışa Çağrısı”nı imzalamaya davet ediyoruz. ABD’li ve Iraklı kadınların bu imzaları Washington’daki liderlere iletileceği ve Dünya kadınlarının imzaları ABD Büyükelçiliklerine ulaştıracağı 8 Mart 2006 Dünya Kadınlar Günü’ne kadar en az 100.000 imza toplamayı umuyoruz.
Kadınların Barışa Çağrısı: Acil Bir Rica
Biz; Amerikalı, Iraklı ve dünyanın çeşitli yerlerinden kadınlar, Irak’taki anlamsız savaştan ve dünyanın her yerinde sivillere yönelik zalim saldırılardan bıktık. Sevdiklerimizi toprağa verdik. Yaşanan fiziksel ve ruhsal acılarla mahvolmuş çok fazla hayat gördük. Ailelerimizin en temel yiyecek, barınak, eğitim ve sağlık ihtiyaçları karşılanmazken, en değerli kaynaklarımızın savaşa akıtıldığını dehşetle seyrettik. Sürekli şiddet korkusu içinde yaşamaktan ve nefretin, hoşgörüsüzlüğün bir kanser hücresi gibi büyüyüp evlerimize, içinde yaşadığımız topluluklara sızmasından bıktık.
Bu, kendimiz ya da çocuklarımız için istediğimiz dünya değil. İçimizdeki yangın ve kalbimizdeki sevgi ile, biz kadınlar; sanırları aşıp birleşerek bu kan ve yıkımı durdurmak talebiyle harekete geçiyoruz.
Irak’ın yabancı güçlerce işgalinin, bu işgale karşı silahlı bir hareketi nasıl körüklediğini ve bunun da sonu gelmeyen bir şiddet döngüsü yarattığını görüyoruz. Artık askeri modelin bırakılıp, çatışmayı çözmeye dayalı ve aşağıdaki unsurları içeren bir modele geçilmesinin zamanı geldi:
Tüm yabancı birliklerin ve yabancı savaşçıların Irak’tan çekilmesi;
Yurttaşlık hakları ellerinden alınmış Iraklıların toplumun her alanına yeniden dahil edilmeleri için müzakereler;
Kadınların barış sürecinde tam anlamıyla temsili ve savaş sonrası
Irak’ta kadın-erkek eşitliğinin tamamıyla sağlanacağı taahhüdü;
Irak’ta yabancı üs kurulmasına yönelik planlardan vazgeçileceği taahhüdü;
Irak’taki petrolün ve diğer tüm kaynakların Iraklılarca kontrolü;
İşgal altında geçirilen tüm özelleştirme ve deregülasyon yasalarının iptali; savaş sonrası Irak ekonomisinin yönünün Iraklılarca şekillendirilmesi;
Ülkenin yeniden inşası için büyük bir çalışmanın başlatılması; bu inşa sürecinde Iraklı müteahhitlere öncelik verilmesi ve finansmanın Irak’ın işgalinden sorumlu olan ülkelerce karşılanması;
Ülkede geçici olarak çokuluslu bir barış gücü kurulması ve bu barış gücünde işgalci ülkelerin birliklerinin bulunmaması;
Bu barış sürecini başlatmak için, farklı nesillerden, ırklardan, etnik gruplardan, dinlerden, ülkelerden ve politik görüşlerden gelen kadınlardan oluşan büyük bir kadın hareketi yaratıyoruz. Siyasi çözüm için, hep birlikte, kendi hükümetlerimize, Birleşmiş Milletler’e, Arap Ligi’ne, Nobel Barış Ödülü sahiplerine, dini liderlere ve uluslar arası toplumun diğer aktörlerine baskı yapacağız. Bölücü köktenciliklerle tanımlanan bu çağda, dünya liderlerine, insanlık ailesi ve dünyamız için en temel değer olan sevgiyi yaymak için, bizlere katılmaları yönünde çağrıda bulunuyoruz.