DİSK tarafından gerçekleştirilecek olan “Yoksulluğa-Adaletsizliğe Hayır Mitingi” 19 Şubat 2006 Pazar günü Kocaeli’nde yapılacak. Mitingin daha önce 11 Şubat’ta yapılacağı duyurulmuştu ancak “hava muhalefeti” gerekçesiyle 19 Şubat’a ertelendiği bildirildi. YOKSULLUĞA – ADALETSİZLİĞE HAYIR! Gün geçmiyor ki, yoksulluk ve adaletsizliklerin kol gezdiği ülkemizde hayatları zehir olan insanlarımızın çile dolu yaşamlarıyla TV ve gazetelerde karşılaşmayalım. Her evden […]
DİSK tarafından gerçekleştirilecek olan “Yoksulluğa-Adaletsizliğe Hayır Mitingi” 19 Şubat 2006 Pazar günü Kocaeli’nde yapılacak. Mitingin daha önce 11 Şubat’ta yapılacağı duyurulmuştu ancak “hava muhalefeti” gerekçesiyle 19 Şubat’a ertelendiği bildirildi.
YOKSULLUĞA – ADALETSİZLİĞE HAYIR!
Gün geçmiyor ki, yoksulluk ve adaletsizliklerin kol gezdiği ülkemizde hayatları zehir olan insanlarımızın çile dolu yaşamlarıyla TV ve gazetelerde karşılaşmayalım.
Her evden bir işsiz, her mutfakta bir yangın, her taşın altından bir vurgun çıkıyor. Gelir dağılımındaki adaletsizlik, vergi yükündeki adaletsizlik, ücretlerdeki adaletsizlik, eğitim ve sağlıktaki adaletsizlik, yönetimde keyfilik ve hukuksuzluk sürüyor.
Halkımız açlığın, sefaletin, yoksulluk ve adaletsizliğin pençesinde kıvranırken, sorunlarımızı çözmekle mükellef yöneticilerin yaptığı tek şey sorunların üstünü pembe tablolar ve yalanlarla örtmekten ibaret kalıyor.
Devletin resmi rakamları bile gerçeği gizleyemiyor:
* 900 bin insan aç; 20 milyona yakın insan yoksul,
* İşsizlik oranı yüzde 10’ları çoktan aştı,
* 7 milyona yakın insan kayıt-dışı çalışıyor,
* Her bir çocuk 4500 dolar borçlu doğuyor,
* Vergilerimizin yüzde 65’i ve bütçenin yüzde 40’ı faize gidiyor,
* En zengin yüzde 20’nin geliri, en yoksul yüzde 20’nin gelirinin 8.1 katı,
* Toplam vergi gelirinin sadece yüzde 7’si holdinglerden, bankalardan alınırken; asgari ücretli yıllık gelirinin yüzde 40’ını vergi olarak ödüyor, 350 YTL ücret eline geçiyor,
* Ekonomi son 25 yılda 3 kat büyürken; ücretler erimeye devam ediyor,
* Yatırım harcamalarının bütçe payı 20 yıl önce yüzde 21.3 iken, bugün yüzde 6.5,
* Çiftçinin geliri son 5 yılda yüzde 20’den fazla azalırken; küçük esnaf ayakta kalamıyor, işçilerin, emeklilerin, gençlerin, kadınların çilesi büyüyor,
* Özelleştirmeler fütursuzca sürüyor.
* AKP Hükümetinin yaptığı borç, Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan borçların üç katı.
Biz bu yoksulluğun sorumlularını çok iyi biliyoruz!
Yoksulluğun ve işsizliğin sorumlusu, IMF politikalarını uygulayan, kamu yararını hiçe sayan, işçileri, emekçileri ve yoksul halkı sadece seçimlerde hatırlayan siyasi İKTİDARLARDIR.
Sorumlular, üretmeden kazananlar, kârından fedakârlık etmeyenlerdir.
Sorumlular, demokratik hak ve özgürlüklere baskı, yasak ve kuşkuyla yaklaşanlardır.
Sorumlular, sadakayı kutsayan, sosyal hakları devletin sırtında “yük” olarak görenlerdir.
AKP iktidarı, yaşadıklarımız yetmezmiş gibi gözünü emeklilik yaşına, sosyal güvenliğe, eğitime ve sağlığa dikiyor.
Eğitim ve sağlığı “katkı payları” adı altında paralı hale getirmeye çalışıyor.
Kıdem tazminatlarımızı kuşa çevirmek , emeklilik yaşını yükseltmek ve üstelik emekli maaşlarını indirmek istiyorlar.
“Kamu reformu” adı altında kamusal alan tasfiye edilirken, personel rejimi yasaları ve esnek üretim planlamalarıyla emekçiler örgütsüzleştirilmek, köleleştirilmek isteniyor.
Asgari ücreti kapalı kapılar ardında, işçilerin ailesiyle yaşam koşulları dikkate alınmadan ve ILO normları göz önüne alınmadan bir sefalet ücreti olarak belirliyorlar.
Sendikalaşmanın önüne barajları, noter şartlarını ve yıllar süren yetki sorunlarını koyarak en doğal hakkımız olan örgütlenmenin önünü tıkıyorlar. Kendi imzaladıkları uluslararası sözleşmeleri görmek ve uygulamak istemiyorlar.
Hükümet’in IMF’ye verdiği Niyet Mektubu IMF İcra Direktörleri Kurulu tarafından onaylandı.
Mektuba göre Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Kanun Tasarısı 2006 Ocak ayı sonuna kadar, Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Kanun Tasarısı da 2006 Şubat ayı ortasına kadar TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilecek.
Tasarı kabul edildiğinde aşağıdaki tabloyla karşılaşacağız:
Emeklilik yaşı 68’e, prim gün sayısı 9 bine çıkarılacak; emekli maaşları %23 ile %33 arasında düşürülecek!
Aylık geliri 127 YTL’den fazla olan herkesten 64 ile 431 YTL arasında sağlık vergisi alınacak!
Sağlık hizmetleri Temel Teminat Paketi ile sınırlanacak, daha fazlası için ek sigorta yaptırmak gerekecek!
İlaca ulaşmak giderek zorlaşacak; katkı payının yanında ayrıca fark ödemek zorunda kalınacak!
Parası olan parası kadar sağlık hizmeti alabilecek!
Genel Sağlık(sızlık) Sigortası vergisini ödeyemeyenler sağlık hizmeti alamayacak!
Sağlık hizmetleri piyasanın vahşi koşullarına terk edilecek!
Yani iktidar bütün bu gelişmelerle bizlere “Paran kadar oku, paran kadar yaşa, paran kadar insan muamelesi gör” diyor.
Oysa bizlerin, kendi ülkemizde “misafir” muamelesi gören, ülkemizin kaynaklarından eşit ve adil yararlandırılmayan biz milyonları bulan bu ülkenin gerçek sahiplerinin, bütün bu gelişmelere dur diyebilecek gücü vardır!
Biliyor ve inanıyoruz ki; biz izin vermezsek yapamazlar!
YOKSULLUK – ADALETSİZLİK KADER DEĞİLDİR.
HALKIMIZI 19 ŞUBAT’TA KOCAELİ MİTİNGİNE ÇAĞIRIYORUZ!..
1) Toplanma Yeri; Merkez Bankası Meydanı, Saat: 11.00
2) Yürüyüş başlama; Merkez Bankası önü, Saat: 11.30
3) Miting, Perşembe Pazarı Meydanı, Saat:12.00